Erdoğan'a sorulacak sorular gazetecilere önceden mi dağıtılıyor?

Can Ataklı, Korkusuz'daki bugünkü köşe yazısında Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'a sorulacak soruların gazetecilere önceden dağıtıldığını iddia etti.

Korkusuz gazetesi yazarı Can Ataklı, bugünkü yazısında Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'a sorulacak soruların önceden belirlenip, gazetecilere dağıtıldığını yazdı. 

 "SARAY MEDYASI ERDOĞAN'A SORU SORMUYOR"
"Saray medyası Erdoğan’a asla soru sormuyor" diyen Korkusuz gazetesi yazarı Can Ataklı,  Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan'a sorulan soruların saçmalığına değinerek,"Hep yazıyorum, hep söylüyorum, saray medyası Erdoğan’a asla soru sormuyor. Sorular medyaya bakan adam tarafından dağıtılıyor, cevaplar zaten belli, güya gazeteci olanlar da bunları aynen yayınlıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

İşte, Korkusuz gazetesi yazarı Can Ataklı'nın dikkat çeken o yazısı:

Ben boşuna mı “Saray gazetecilerine sorular dağıtılıyor önceden” diyorum
Erdoğan,  NATO Zirvesi’ne katıldı, sonra sabırsızlıkla beklediği toplantıyı yaptı.

Sonunda rüyası gerçek oldu ve Biden’la konuştu.

Toplantıdan sonra pek bir şey söylemedi, görüşmelerin iyi geçtiğini, her türlü iş birliğine hazır olduğunu, Amerika ile çok iyi işler yapacağını anlattı biraz.

Sonra atladı gitti Azerbaycan’a ve  Galler’e 2-0 yenildiğimiz maçı seyretti.

Türkiye’ye dönmeden önce de yanında getirdiği saray gazetecileri ile güya basın toplantısı yaptı.

Bu basın toplantısı saray medyasının internet sitelerinde bire bir aynen yayınlandı. Bugün de gazetelerinde okursunuz.

Güzel bir çalışma yapmışlar, sanki gazeteciler soru sormuşlar da Erdoğan da yanıtlamış gibi olmuş.

Ama soruların her zamanki gibi sarayın medyaya bakan adamı tarafından verildiği çok belli oluyor.

Hep yazıyorum, hep söylüyorum, saray medyası Erdoğan’a asla soru sormuyor.

Sorular medyaya bakan adam tarafından dağıtılıyor, cevaplar zaten belli, güya gazeteci olanlar da bunları aynen yayınlıyorlar.

Şimdi bunu size bir kere daha kanıtlayacağım.

Aşağıda saray gazetecilerinin güya kendiliklerinden sorduğu sorular var.

Bütün sözde soruları yazmadım, birkaç tanesini seçti.

Sorulardan sonra ise benim sorularım var.

SORU: İki gündür Bakü ve Şuşa’dayız. Ermenistan, çekildiği bölgelere döşediği mayınların haritalarını hâlâ vermiyor. Birkaç gün önce Kelbecer’de mayın patlaması nedeniyle ne yazık ki 3 sivil hayatını kaybetti. Bu konuyla ilgili değerlendirmeniz ne olur?

(Sanki bu konuda haber yazdılar bugüne kadar)

SORU: Sayın İlham Aliyev, Şuşa Beyannamesi’nden bahsederken bunu biraz da Kars Anlaşması’na benzetti. Azerbaycan toplumunda da Türkiye’nin askeri üssü konusunda ciddi bir talep söz konusu. Bu yeni anlaşma kapsamında askeri üs söz konusu olabilir mi? Şuşa Beyannamesi askeri üssü kapsıyor mu?

(Bunu da hiç yazmamışlardı, vahiy mi geldi acaba?)

SORU: NATO’da terörle mücadele konusunda dünya liderlerine Türkiye’nin YPG/PKK, FETÖ ve DEAŞ’la mücadelesi konusunda İngilizce bir kitap takdim ettiniz. Türkiye’nin bu üç terör örgütleriyle mücadelesi hakkında çok somut deliller ortaya konuldu bu çalışmayla. Bununla ilgili reaksiyonlar nasıl oldu?

(Acaba gazeteci kılıklılardan hangisi okudu bu kitabı, hatta acaba gören var mı?)

SORU: Türkiye, son dönemde birçok ülkeye, hatta NATO ülkelerine ve partnerlerine de SİHA satmaya başladı. Batı ve dünya medyasında gün geçmiyor ki SİHA’larımızın küresel jeopolitik dengelere etkisini ele alan bir yorum yazılmasın. Bu konuda savunma sanayimiz markalaşıyor. NATO Zirvesi’nde bununla ilgili bir talep ya da değerlendirme oldu mu? Savunma sanayimizde gelinen aşamayı ve yeni projeleri değerlendirebilir misiniz?

(Soruya bak reklam anonsu sanki)

SORU: Seçimle ilgili olarak Millet İttifakı’nda ortak aday hususunda kafa karışıklığı olduğu görülüyor sanki. Sayın Kılıçdaroğlu’nun da son zamanlarda adaylığa daha yakın durduğu gözleniyor. Bir sonraki seçimde rakibinizin nasıl bir profilde olmasını istersiniz?

(Kafası karışık olan muhalefet mi, saray medyası mı?)

SORU: Yeni Anayasa çalışmaları hangi aşamada?

Şimdi, Allah aşkına söyler misiniz, bu soruların hangisi gazeteci sorusudur, hangisinin cevabını okurlar/izleyiciler gerçekten merak ederler?

Erdoğan, “soykırım” konusunda “ hamdolsun gündeme gelmedi” demiş, oradaki sözde gazetecilerden biri bile bunu sormuyor.

FETÖ’nün iadesinin neden konuşulmadığını sormuyorlar.

CAATSA konusu hiç sorulmuyor.

Bunlardan çok daha önemli olan bir de ne var biliyor musunuz?

Erdoğan önceden dağıtılan soruları cevaplarken hep Biden’e ne söylediğini anlatıyor.

Bir tek gazeteci bile “Peki efendim Biden size ne dedi?” diye sormuyor.

Hiç mi merak etmezler.

Gazetecilik bitirildi.

Ben anlamamakta mı direniyorum nedir bu?

NOT: Soruların cevapları hemen her yerde var, bu nedenle o alana girmedim hiç.

Ege Denizi'nde panik yaratan deprem