Erdoğan'dan NATO zirvesi sonrası flaş açıklamalar!

Recep Tayyip Erdoğan, İspanya'nın Madrid kentinde düzenlenen NATO zirvesi sonrası değerlendirmelerde bulunuyor.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Zirvesi'nin ardından basın toplantısında konuşuyor.

Erdoğan'ın açıklamaları:

NATO Madrid Zirvesi'ni tamamladık. NATO'nun tarihindeki en önemli zirvelerden birini başarıyla neticelendirdik. Zirve, müttefiklerin mevcut meydana okumalar karşısında birlik ve dayanışma anlayışının teyit edilmesine vesile oldu. Tüm İspanyol makamlarına, Sayın Stoltenberg ve ekibine de teşekkür ediyorum. Liderler düzeyinde bu yıl 3. kez bir araya geldik. Madrid Zirvesi, gelecek vizyonu için önemli fırsat oluşturdu. İttifakımızın Ukrayna'ya desteği tamdır fakat bunu barış için ortaya koymalıyız. Kalıcı ateşkese dönük diplomatik girişimlerimizi yoğunlaştırmalıyız. 

Sayın Zelenski ile diyaloğumu sürdürüyorum. Sayın Putin ile de temas halindeyim. Çatışmalar uzadıkça maalesef can kayıpları ve yıkım da artmaktadır. Savaşın enflasyon başta olmak üzere küresel ekonomideki olumsuz yansımalarını hepimiz hissediyoruz. Türkiye olarak adil bir barışın kaybedeni olmayacağına inanıyoruz. Türkiye'nin tüm taraflarla konuşabilen müttefik olarak oynadığı rolün NATO içinde de takdirle karşılandığını memnuniyetle gördük. 

UKRAYNA TAHILI

Ukrayna tahılının ihracına yönelik BM'nin planına ilişkin katkılarımızı paylaştım. BM'nin ve tarafların katılacakları 4'lü toplantıyı İstanbul'da en kısa zamanda düzenlemeye matuf çabalarımızdan bahsettim. 

TERÖRLE MÜCADELENİN ÖNEMİ VURGUSU

Zirvede en çok ilgi çeken belgelerden biri dün kabul ettiğimiz yeni stratejik konsept oldu. Bu yeni belge, NATO'nun temelini oluşturan birlik ve dayanışmanın bir kez daha önemini teyit etmiştir. Terörizmin en ciddi asimetrik tehdit olarak tanınması ve NATO'nun terörizmin tüm biçimleriyle mücadelede kararlılığının ortaya konulması elbette önemlidir ancak bu kararlılık kağıt üzerinde kalmamalıdır. Fiiliyatta mücadelenin tam dayanışma ile sürdürülmesi zaruridir. Bu konunun Türkiye için ne denli önem arz ettiğini vurguladım. Bunun NATO'nun da meselesi olduğuna işaret ettim. Bugün bize kullanılan silahların, yarın başka müttefiklere karşı kullanılmayacağının garantisi yoktur. 

PKK ve uzantılarının sergiledikleri pervasızlıklar bunun açık örneğidir. Habis ur gibi günden güne büyüyen bu beladan kurtulmamız gerektiğini dile getirdim. Müttefiklerimizden sözde değil, eylemlerde de hakiki dayanışma mesajını vurguladım. Şayet NATO'nun inandırıcılığını korumak istiyorsak, terörün tüm tezahürleri ile mücadelede tutarlı, samimi adımalar atmamız şarttır. Terörün finansmanının engellenmesi mücadelenin ayrılmaz parçasıdır. 

"ÜÇLÜ MUHTIRA DİPLOMATİK ZAFERDİR"

İsveç ve Finlandiya'nın üyelik bağlamında yaşananlar Türkiye'nin kırmızı çizgilerini ortaya koymuştur. İlk günden itibaren yapıcı ama kararlı tutum sergiledik. Salı günü İsveç ve Finlandiya liderleriyle dörtlü zirve gerçekleştirdik. Mutabakat muhtırasını hassasiyetlerin anlaşıldığının işareti görüyoruz. Elbette bu bir davettir, asıl olan verilen sözlerin hayata geçirilmesidir. Bundan sonraki süreçte hususların uygulamasını titizlikle takip edecek, adımlarımızı buna göre atacağız. Bu muhtıra diplomatik bir zaferdir. Türkiye, PKK ile uzantıları ile mücadelede tam işbirliği, PYD, YPG ve FETÖ'ye destek sağlamama taahhüdü, savunma sanayii alanında ambargo ve kısıtlamalara gidilmemesi ile işbirliğinin artırılması, İsveç ve Finlandiya'nın ulusal mevzuatlarını tadil etme sözü, terör suçluların iadesinde somut adımlar atılması ve ikili hukuki düzenlemeler yapılması... İsveç'in verilmiş sözü şudur, 73 teröristin Türkiye'ye iadesi.