Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü saygı ve özlemle anıyoruz!

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 81. yılında tüm yurtta özlemle anılıyor. Kimi vatandaşlar Ata'nın huzurunda bugünü yaşarken, kimileri de sosyal medyadan özlemlerini dile getiriyor. Usta tarihçi Halil İnancık'ın Atatürk'ün cenazesini gözyaşlarıyla anlattığı o video ise sosyal medyada paylaşım rekoru kırdı.

İzleyenleri duygulandıran görüntülerde gerçek Atatürk sevgisi görülüyor. Ölümüne yakın bir dönemde yaptığı konuşmada ünlü tarihçi göz yaşlarına hakim olamayarak şunları söylüyor:

“‘Atatürk’ün ölümü 10 Kasım’da 1938’de Ankara’ya getirilişi ile bütün bir millet nasıl ağlıyor? Tarihte görülmemiş bir sahnedir bu! Bütün bir millet ağlıyor. (Halil İnalcık bunları söylerken ağlamaktan konuşamayacak hale geliyor). Bugün buradaysak, millet olarak buradaysak, dünya tarihinde seçkin milletler arasında yer almışsak, bugün yaşıyorsak, bugün bir devletimiz, milletimiz varsa Atatürk’e borçluyuz.”

SINIFA GELİP İMTİHAN ETTİ

Halil İnalcık henüz 17 yaşında bir öğrenci iken 1933 yılına ait Atatürk ile yaşadığı anısında, onun soruları karşısında heyecanlandığını kaydediyor. Onun çok iyi bir öğretmen olduğunun altını çizen İnalcık hatırasını şöyle anlatıyor: “Atatürk, Türk Tarih Kurumu’na hazırlattığı 4 ciltlik tarih kitabının okutulmasını bütün mekteplerde zorunlu kılmıştı. Büyük Türk Tarihi’ni benimsemiş, kendine güvenen bir Türk nesli yetiştirmek istiyordu. Bu amaçla mektepleri dolaşıyor, kitapların okutulup okutulmadığını kontrol ediyordu. Bir gün öğretmenimiz başka bir sınıfta derse girdiği için bizim dersimiz boştu. Bir sonraki dersimiz coğrafyaya hazırlanıyorduk, benim önümde bir Ortadoğu haritası vardı. Kapı açıldı ve Ata, maiyetiyle birlikte sınıfa girdi. Benim önümde durdu ve haritaya baktı. Parmağını Medine’nin üzerine koyarak ‘Burası neresi?’ dedi. Ben ‘Yesrib’ dedim. ‘Başka?’ dedi. Ben yine ‘Yesrib’ dedim. Eski kitaplarımızda Yesrib diye öğrenmiştik ama Ata, İslamiyet’ten sonraki adını duymak istiyordu. Yani Medinet-ül Nebeviye... Bana gülümsedi ‘Medine değil mi?’ dedi. Sonra parmağıyla Arabistan’ı gösterdi. ‘Burası nasıl bir memleket?’ dedi. Öğretmenimiz bize ‘Arabistan bir tepsiye benzer, etrafı dağlarla çevrili, ortası çöl’ demişti. Ben de ‘Arabistan tepsiye benzer ‘ dedim. Ata gülmeye başladı. Bu defa parmağını Kızıldeniz’in üzerine koyarak ’Peki burası neresi?’ dedi. Ben ‘Bahr-i Ahmer’ dedim. ‘Başka adı yok mu?’ dedi, ‘Şap Denizi’ dedim. Ata Türkçe adını söylememi istiyordu, ben eski bilgilerimle cevap veriyordum. ‘Kızıldeniz değil mi?’ dedi. Gülümseyerek başımı okşadı. Atatürk beni imtihan ediyordu, heyecandan ne söyleyeceğimi bilmiyordum. Bütün konuşmamız boyunca hep mütebessim, babacan tavrıyla korkutmadan öğretmişti. Sonra yan sınıftaki tarih dersine girmek için bizim sınıftan ayrıldı.”

VEDA ALBÜMÜ

Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün İstanbul ve Ankara’da düzenlenen cenaze törenine ilişkin fotoğraflardan oluşan ‘Cenaze Albümü’, Milli Kütüphane arşivinde korunuyor. Atatürk’ün 10 Kasım 1938 Perşembe sabahı Dolmabahçe Sarayı’nda vefat etmesinin ardından cenaze töreni kare kare fotoğraflandı. ‘Ebedi Şefimiz Atatürk’ün İstanbul ve Ankara’daki Cenaze Töreni Albümü’nde toplanan fotoğraflar, saklanmak üzere Milli Kütüphane arşivine teslim edildi. Albümde Büyük Önder’in naaşının 16 Kasım’da Dolmabahçe Sarayı tören salonundaki katafalka konulması, Türkiye’nin ve dünyanın farklı yerlerinden gelen kişilerce yapılan saygı geçişi, cenazenin 19 Kasım’da Yavuz Zırhlısı ile İzmit’e oradan da yurt gezilerinde kullandığı trenle Ankara’ya uğurlanmasına ilişkin fotoğraflar yer alıyor.

Gelirinizi Etkili Kullanmanın Yolları