GENERAL GİAP
Ulu Önder Atatürk’ün liderliğinde zaferle sonlandırılan ‘ Ulusal Kurtuluş Mücadelesi ‘ dönemin azılı kapitalist devletlerine atılan tarihi bir şamardır. Öyle bir şamardır ki; takip eden yıllarda diğer mazlum devletlerin ulusal bağımsızlık savaşımlarında örnek alınmıştır. Hindistan’ı bağımsızlığına kavuşturan Mahatma Gandhi’nin Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının hemen ardından yayımladığı mesajındaki şu söz emsalsizdir: Mustafa Kemal İngilizleri yenene kadar Tanrı’yı da İngiliz’in yanında zannediyordum..
Yankısı sömürülen ülkelerin en ücra köşelerine dek yayılan destansı zaferimiz ulu önderimizin şahsiyetinde örneği görülmemiş zerafet tınıları da taşır. Çanakkale Savaşlarında hayatlarını kaybeden Anzak askerlerinin ailelerine hitaben yaptığı konuşmanın tarihte başka bir örneği yoktur. 9 Eylül 1922’de muzaffer ordumuzun başında İzmir’e girerken ayaklarının altına serilen Yunanistan bayrağını yerden kaldırtıp ‘’ Bayrak bir ulusun onurudur ‘’ konuşmasıyla verdiği tepki günümüzün faşist ve çapsız liderciklerine ders niteliğindedir..
Bu denli büyük bir liderin günümüze kadar uzanan akislerini çoğu zaman okuyarak kimi zaman yerinde gördüğüm ve işittiğim olay ve olgularla yaşamış olmanın kıvancını hücrelerime dek hisseden biriyim.. İddialı olacak belki ama; Atatürk’ün berberinden kütüphanecisine imzası olan hemen her kitabı okuduğum gerçektir. Yurt dışı gezilerimde yaşadığım kimi olaylar da göğsümü kabartacak cinstendir..
Küba’nın Havana’sında dünya tarihinin büyük devrimcilerinin yer aldığı bir parkta ‘ Yurtta Barış Dünyada Barış ‘’ cümlesinin yer aldığı büstünün önünde hissettiklerim ve Fas’ın kuzey doğusunda gezideyken bir Fransızın ‘ Sarkozy’den utanıyorum. Ne mutlu Atatürkünüz var ‘ cümlesi benim için unutulmaz, mücevher değerinde anılardır..
Yazının başlığına gelirsek; General Giap.. Vo Nguyen Giap? Kimdir Giap?
Bu soruların yanıtı ‘ Çok gezen mi çok okuyan mı? ‘ sorusunun anlamsızlığını içermekte aslında! Bu köşede 25 Aralık günü yayımlanan ‘’ Gez ve Oku ‘’ isimli yazımda ziyaret etmekten büyük keyif aldığım Vietnam’la ilgili anekdotlar vardı. O tarihe değin General Giap’ı ben de tanımıyordum maalesef. Ama devreye usta gazeteci Yalçın Doğan’ın ‘ Sussam Susulmaz Yazmasam Olmaz ‘ adlı kitabı girdi!. 1970’li yılların sonundan 2000’li yılların ilk yarısına ülkemizin içinden geçtiği koridorlarda tanık olduğu müthiş anıları anlatıyor kitabında Sayın Doğan ki kesinlikle okunmasını tavsiye ederim..
Başlığın kahramanı General Giyap’ı oturup araştırdım. Gazeteciliğin tanımını ve gazetecinin niteliklerini burada açacak değilim elbette; haddim değil.. Ancak; sayısı her ne olursa olsun bu platform aracılığıyla ulaşma olanağı elde ettğim okurlarımın bir şeyden emin olmalarını arzularım. Her şeyi bilmem mümkün değil. Buna rağmen yazarken sizleri yanıltmaktan köşe bucak kaçarak araştıran bir yapım var..
General Giap 1911 yılında Vietnam’da Kuang Binh’te dünyaya gelmiş. Beş büyük savaşın içinde yer almış bir asker. Hepsi de vatan savunmasının doğrultusunda girişilen mücadeleler. Özellikle Amerikan işgali altındaki 1960-1973 arasında sembol haline gelen bir şahsiyet..
Yıl 2000.. Karma Ekonomik Komisyon Toplantısı Vietnam’ın başkenti Hanoi’dedir. Heyette yer alan deneyimli diplomat Mehmet Ali İrtemçelik bir boşluk anında Vietnamlı yetkililerden bir ricada bulunur: Bağımsızlık mücadelenizin önemli figürlerinden General Giap’ı ziyaret edebilir miyim?
Ertesi sabah talep olumlu karşılanınca Mehmet Ali İrtemçelik Hanoi’de sıcağı kesmeye çalışan ağaçlarla çevrili mütevazi köşke gelir. General 89 yaşındadır o dönemde. Yardımcısı tarafından merdivenlerden indirildikten sonra Türk Bakanın yanına oturur. Vietçe hoş geldiniz der. İrtemçelik akıcı Fransızcasıyla konuşurken tercümanının çevirisini dinlemeden Vietçe yanıtlar soruları General. Bakan kabulü için teşekkürlerini iletince ‘’ Asıl ben teşekkür ederim. Büyük bir ülkenin önemli bir bakanının beni ziyarete gelmesi bir onurdur ‘’ cümlesi yankılanır salonda. İrtemçelik, diplomatik olmaktan çok insani duygularla ‘’ Benim konumumdaki muhatabınıza lütfen bir daha böyle bir ifadede bulunmamanızı rica ederim ‘’ deyince; benim açımdan bu yazıya konu olacak yanıt gelir Generalden:
- Siz Kemal’in ülkesindensiniz. Kemal çok büyük bir insandı. Büyük komutan, büyük devrimci, müstesna devlet adamı. Onu unutmayın…
Atatürkle kalın dostlarım…