Gıda Aydınlatma Platformu'ndan Koronavirüs açıklaması ! Öncelikler neler?
Gıda Aydınlatma Platformu, son günlerde tüm dünyaya kabusu yaşatan corona virüsü ile ilgili bir açıklama yaptı. İşte o açıklama...
Gıda Aydınlatma Platformu, son günlerde tüm dünyaya kabusu yaşatan corona virüsü ile ilgili bir açıklama yaptı.
İşte o açıklama:
İlk olarak Çin’in Wuhan eyaletinde ortaya çıkan ve hızla dünyaya yayılan virüsten kaynaklanan hastalık halen birçok kişinin yaşamını doğrudan veya dolaylı olarak tehdit ediyor. Çoğu konuda olduğu gibi, bu konuda da bilgi kirliliği ciddi boyutlara ulaşmış durumda. Platform olarak, şu an dünyamızı saran hastalığın ve daha önce yaşanan benzer salgınlardan hareketle bazı önerileri pekiştirmeyi uygun buluyoruz:
Birinci önceliğimiz hastalığın yayılmasının önlenmesi.
Hastalığın yayılmasının önlenmesi; öncelikle önümüzdeki günler için hastanelerin yükünün hafifletilmesi, test ve aşı geliştirme çalışmalarına zaman kazandırılması ve hastalık mikrobu koronavirüsün doğal sürecinde zayıflamasının sağlanması adına önem taşıyor. Bulaşma riskine karşı öncelikle başka kişilerle temastan kaçınılması, kaçınılamayacak durumlarda ise hijyen kurallarına dikkat edilmesi gerekiyor.
Koronavirüsün ortalama 14 gün belirti göstermeden kişinin vücudunda barınabildiği göz önüne alındığına, ülkemizde hastanelerde yoğunluk yaşanacak bir sürece yaklaşmakta olduğumuzu öngörebiliyoruz. Bu nedenle, salgının seyrine göre önümüzdeki 1 ya da 2 hafta boyunca kendimizi izole etmek, kalabalık ve çok kişinin kullandığı ortamlarda bulunmaktan kaçınmak, başkaları ile teması minimuma indirmek, hastalığın yayılması riskini en aza indirmek açısından büyük önem taşıyor.
Hastalığın taşıyıcı ya da hasta kişilerin ağız ve burun sıvıları ile yayılıyor olması nedeniyle, öksürür ya da hapşırırken ağzın tek kullanımlık kağıt peçete veya mendil ile, eğer bu yoksa dirseğin içi ile kapatılmasını öneriyoruz. Yüzeylere yapışmış olabilecek koronavirüsün ele, oradan da ağız, burun veya göz yoluyla kişiye bulaşmasının önlenmesi için el hijyenine hassasiyet gösterilmesi, ellerin tüm yüzeyi kapsayacak şekilde en az 20 saniye sabunla yıkanması veya dezenfekte edilmesi de hastalığın yayılmasını yavaşlatacak önlemlerden biri.
İkinci önceliğimiz kendimizin ve ailemizin bağışıklık sisteminin güçlü tutulması.
Bağışıklık sisteminin güçlü olması, koronavirüsle temas edildiğinde hasta olmak veya olmamak, hasta olunursa kritik bir duruma gelmek veya gelmemek arasındaki ayrımı belirleyen en önemli unsurlardandır. Yaş ve cinsiyetten bağımsız olarak bağışıklığı olumlu yönde etkilediği bilinen doğru beslenme, güçlü bir ruh sağlığı ile iç içedir ve birbirini desteklemektedir.
Hayatımızın tüm evrelerinde doğru beslenmeye özen göstermemiz gerekmektedir. Ancak içinde bulunduğumuz kritik günlerde bu konuda daha da önemli bir hale gelmektedir. Antioksidan içeriği yüksek gıdaların tüketimi bağışıklık sistemini güçlendirecek etki gösterecektir. Bunun için ise çok uzağa gitmeye gerek yoktur; örneğin geleneksel gıdalarımızdan fermente bir ürün olan tarhana, içeriğindeki biber ve domates sayesinde yüksek miktarda antioksidan özelliğe sahiptir.
Ayrıca kuru baklagillerin bileşiminde mevcut lektin bileşeni ile patlıcan, kırmızı biber, domates gibi patlıcangiller familyasından sebzelerin koruyucu etki gösterebildiği, yine geleneksel bir ürünümüz olan yoğurdun da bağışıklık sistemimizi güçlendiren bir diğer gıda olduğu bir kez daha hatırlanmalıdır.
Yakın zamanda “Academy of Nutrition and Dietetics” tarafından koronavirüs ile ilgili yayınlanan yazıya göre Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) koronavirüs ile ilgili aşı çalışmalarının devam ettiğini, ancak bu virüsle ilgili tedavi edici, önleyici gıda takviyeleri (supplement) ya da kürlerin olmadığını, bu tür iddialar ortaya koyan test edilmemiş ürünler için takipte olduğunu, hatta bu tür asılsız iddiaların sağlığı olumsuz etkileyeceğini açıklamıştır.
Yine FDA, koronavirüs ile ilgili çalışmaların yetersiz olduğunu ve virüse ilişkin bilinmeyen hususlar bulunduğu gerekçesiyle supplement önerilmesinden kaçınılması gerektiğini, zira fayda beklerken zarar görülebileceğini ifade etmiştir.
Göz ardı edilmemesi gereken bir diğer konu da gıda hijyenidir. Etlerin iyi pişirilmesi, sebze ve meyvelerin dikkatlice yıkanarak yenilmesi, bu dönemde organizmayı başka enfeksiyonlardan koruyacaktır. Açıkta satılan gıdalardan uzak durulması, ambalajlı ve etiketli gıda tüketilmesi hijyen açısından gerekliliktir. Bu bağlamda sağlığınızı korumak adına özellikle bu kritik dönemde pastörize ya da uzun ömürlü süt tüketiminin tercih edilmesi de ayrıca önemlidir.
Doğru beslenme haricinde, evde de olsa yapılabilecek rutin işler veya programlı aktivitelerle fiziksel olarak zinde kalmak ve tüm bunların yanında moralimizi yüksek tutarak ülkemizin ve dünyanın bu zorlu günleri atlatacağına inanmak, bağışıklık sisteminin olabildiğince güçlü kalmasına yardımcı olacak tamamlayıcı unsurlardır.
Bugünlerde unutulmaması gereken en önemli şey yapılanan uyarıların dikkate alınması sayesinde birçok kişinin hayatının kurtarılabileceğidir. Gıda Aydınlatma Platformu olarak halkımızın bu konuda üst düzey hassasiyet göstereceğine inanıyor, içinde bulunulan süreçte başta sağlık çalışanları olmak üzere tüm yetkililere kolaylıklar diliyoruz.
EVDE SAĞLIKLI KALMANIZ DİLEKLERİMİZLE.