İmamoğlu'ndan Kanal İstanbul açıklaması: Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşürsem ikna ederim

Katıldığı canlı yayında Kanal İstanbul projesiyle ilgili açıklama yapan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Bizim için hayati bir meseledir. Tümüyle hukuki mücadelemizi vereceğiz" dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, katıldığı televizyon programında gündeme ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı.

İmamoğlu, Kanal İstanbul tartışmalarına ilişkin "Bizim için hayati bir mesele. Dolayısıyla İstanbul için bu hususta tümüyle hukuka dayalı bir şekilde en son noktasına kadar mücadelemizi vereceğimizi, halkımızın da yoğun şekilde eşlik edeceğini, itirazlar, mahkemeler, hukukçuların önderliğinde yapacağımızı söylüyoruz" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan birçok kez randevu talep ettiğini, bu hafta da randevu talebini yinelediğini ifade eden İmamoğlu, Erdoğan'la görüşmesi durumunda onu ikna edebileceğini söyledi.

"MURAT ONGUN'UN ATTIĞI TWEET BİLGİLENDİRME MESAJI"
İmamoğlu'nun Habertürk'teki 'Türkiye'nin Nabzı' programında yaptığı açıklamalardan satır başları şöyle:

"Murat Ongun'un attığı tweet bilgilendirme mesajı. İstanbul'da herkes yatırım yapabilir. İstanbul'a yatırım yapan kurumlara karşı değiliz.

"Ben çok özümseyerek bu süreci anlayarak, doğru bir tarif olarak kabul ettim. Gerçekten dönüm noktası, gerçekten ya kanal ya İstanbul diyecek noktayız. Cuma günü Kanal İstanbul'la ilgili çalıştayımız var. Yüzlerce bilim insanının katılacağı, her kurumu ve kişiyi davet ettiğimiz bir çalıştay. Elbette gelip, gelmeme eğilimini göreceğiz. Bugün bir bilim adamı, su konusunda uzman, çok güzel bir tarif yaptı, Kanal İstanbul demeyi, İstanbul'a hakaret sayıyorum dedi. Dense dense kanal denir dedi.

"KANAL İSTANBUL HAYATİ BİR MESELE"
"Bu konu benim şahsi meselem değil. Kanal İstanbul meselesi bizim için asla siyasi bir mesele değil. Bizim için hayati bir mesele. Dolayısıyla İstanbul için bu hususta tümüyle hukuka dayalı bir şekilde en son noktasına kadar mücadelemizi vereceğimizi, halkımızın da yoğun şekilde eşlik edeceğini, itirazlar, mahkemeler, hukukçuların önderliğinde yapacağımızı söylüyoruz. 16 milyon insanın seçtiği bir belediye başkanı var. Dolayısıyla bu çoğunluklu yapının karşılığı olarak halkımıza olarak sorumluluğumuzu yerine getireceğiz.

"SEÇİM DÖNEMİNDE NİYE KONUŞMADIM? ÇÜNKÜ HİÇ GÜNDEME GETİRMEDİLER"
Nagehan Alçı: Sizin Kanal İstanbul konusunda net bir şekilde karşı çıkışını açıkçası Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tavrına benzetiyorum. Tayyip Erdoğan 20 sene önce çok büyük hata yapmıştı, '3. köprü katliamdır, müsaade etmeyeceğim' demişti. Kendisi 3. köprüyü açan lider olarak tarihe geçti. Bülent Ecevit 1. köprüye en sert muhalefet eden bir isimdi o da 1. köprüyü açan Başbakan olarak tarihe geçti. Ben eğer hala o gün görevde olursanız Kanal İstanbul'u açmanın size nasip olacağını bunu da büyük mutlulukla yapacağınızı düşünüyorum. İstanbul gelişiyor, birtakım ihtiyaçlar da bunun beraberinde geliyor. İlk sorum şu, siz 15 madde sıraladınız, 'kesinlikle Kanal İstanbul'u istemiyorum' dediniz. Çalıştayı şimdi yapacaksınız. O maddeler bir çalıştay sonunda ortaya çıkması gereken maddeler değil mi?

İmamoğlu: Bir kere ben Kanal İstanbul meselesine sadece bugüne dair ilgi duyan bir insan değilim. Yaklaşık 2011 seçimlerinde ortaya atıldığı andan itibaren, siyasi görevim dahil, ilçe başkanıydım, belediye başkanı olduğumda işin içine girerek, analiz eden, bilim insanlarıyla sorgulayan, seçim döneminde çok hazır bir belediye başkanıydım. Yanılmıyorsam sizin programınızda diye hatırlıyorum, Kanal İstanbul konusu geçse de geçmese de bu konuda ciddi çalışmalarım var. Görüyorum ki bugünün konusu değil. Seçim döneminde niye konuşmadım? Çünkü hiç gündeme getirmediler.

"BAKANIN AÇIKLAMASINDAN SONRA KANAL İSTANBUL MEVZUSUNA GİRDİM"
İmamoğlu: Bir sabah kalktığımızda bir gazetede bakanın demecinde 'ihaleye çıkıyoruz' dediğinde konuyu açtık. Ben bu bilgiye sahibim. Bana bunu aktaran çok güvendiğim onlarca bilim insanla bunu analiz etmiş bir belediye başkanıyım, bundan dolayı güvenle bu ifadeleri kullanıyorum. Bunu kamuoyuna açmak istiyoruz. En baştan beri söylediğimiz tek şey, evet söylediğimiz bu ama buna bilim karar versin. Ne ben söylediğim için toplum hayır ne de sayın Cumhurbaşkanı söylediği için evet desin.

Alçı: Bu bilimi kutsallaştırmak değil mi, bu siyaset felsefesinin alanı değil midir?

İmamoğlu: Bu tarifiniz özür diliyorum, çok sığ kalır. Ekolojik dengeyi, stratejik yapıyı tümüyle bir şehrin, bana göre dünya haritasına baksanız, 5 yer sayın deseniz, İstanbul coğrafyası bunlardan ya bir ya iki gelir. Bana göre birinci. Böyle bir yapıya tarihçi, hukukçu, bilim insanı, çevreci, mühendisler, su bilimciler bakacak, bunlar karar verdikten sonra siyasetçi ne zaman, hangi finansman modeliyle karar verir.

Veyis Ateş: Bu mesele üzerinden sayın İmamoğlu, sayın Cumhurbaşkanı ile polemiğe girerek benim siyasi muhatabım aslında sayın Erdoğan demek istiyor diye yorumlar var.

İmamoğlu: Ben bu anlamda sayın Cumhurbaşkanlığını muhatap alıp mevzuya dahil olmadım. Sayın Ulaştırma Bakanının açıklamasından sonra buna tepki koyan birisiyim.

"BEN GEÇMİŞTE YAPILANLARA HEP TEŞEKKÜR EDİYORUM"
İmamoğlu: Her seferinde Cumhurbaşkanımızla randevumu dile getirdim. Çağırsalar hemen gidip anlatmak isterim. İkna olacağına eminim, bana bu fırsatı vermesi gerekir. Koşa koşa giderim.

Yılmaz: Tekrar görüşeceğiniz söyleniyor.

İmamoğlu: Ben talep ettim. Whatsapp grupları iyi niyet, temenni, bayram kutlamalarına döner. Bu iş Whatsapp grubu meselesi değil. Niye ikna edeceğimi söyleyeyim. Cumhurbaşkanının meseleleri çok büyük. Bugün Rusya Devlet Başkanı burada. Bugün bir süreç başladı. Dün yanıbaşımızda bir çatışma meselesi var. Böyle bir durumda sayın Cumhurbaşkanının doğru bilgilerle donatılabileceğine ilişkin Kanal ile ilgili endişelerim var. Ne dedi sayın Cumhurbaşkanı seçimde 'İstanbul'un 40-50 yıllık su sorununu çözdüm' dedi. Biz hiç cevap vermedik. Bilgim yoktu şimdi. Memnun da olduk. Arıtma tesisine gittiğimde geçmişte yapılanlara teşekkür ediyorum. Sayın Veysel Eroğlu'na teşekkür ediyorum. Bütün bunlar 40-50 yıl çözdüm dediği meselede kuraklığın ardından sayın Cumhurbaşkanı 'Bak İstanbul susuz kalacak' dedi. Olaya kilitlendik, mecbur kaldık, açıklama yapmaya.

"KANAL İSTANBUL KONUSUNDA CUMHURBAŞKANI'NI İKNA EDERİM"
İmamoğlu: 2016'da açılacak denilen Melen Barajı, 2020'de açılmadı. Buraya ek bir ihale yapılmak zorunda. Bu uyarıyı yaptıktan sonra ödeneği çıkmadı. Biz tekrar televizyondan uyarı yaptık. İktidara yakın gazetede haber çıktı, sayın Cumhurbaşkanı ödeneğin çıkması konusunda talimat verdi diye. Ben ikna ettim. Aynı şekilde ikna ederim, bana fırsatı versin. Eğer size oradan yaklaşım, cevap hatta bazen küçümseyerek cevaplar verilince, çok afedersiniz ben de gayet saygılı, teknik, bilimsel cevaplar veriyorum. Ben dedim diye İstanbul'un hayati meselesine karşı çıkılır mı? Sayın Cumhurbaşkanı dedi diye evet de denilemez.

Alçı: Bendeki bilgi 2021 yılında Melen Barajı'nın su vermeye başlayacağı yönünde. Çevre Bakanlığı'na sordum, o raporu hazırlayanlara sordum.

İmamoğlu: Önce arkadaşlarım rapor sundu, atladım oraya gittim. Süreçten hiç bahsetmedim, çatlaklar var diye anlatmadım bile. Projeyi yerinde tespit ettik, paylaşımda bulunduk, inşallah bir an önce biter dedim. Arkadaşlarıma hemen atlayın gidin, ek maliyette, çatlakların giderilmesi işi, 600-700 milyon liralık ek proje. Bu yılın programına alındığını gazeteden okuduk, henüz teyid yok. Sayın Cumhurbaşkanı müdahale etmeseydi bunun bütçe işi reddedilmişti. Bu projenin yatırımın parasını İSKİ geri ödüyor. Daha rahmetli Özal döneminde 'Melen İstanbul'un suyudur' diye alınan karar üzerinden süreç yürüyor.

"KANAL İSTANBUL'U SAVUNACAK BİLİM İNSANI BULAMADI ARKADAŞLAR"
Zeyrek: Sayın Cumhurbaşkanı bütün kaygılarınızı gidereceğiz dese o zaman da siz kategorik bir şekilde karşı çıkıyorsunuz diye bir izlenim edindim. Bu sorunlar giderilirse yapılabilir neden yapılmasın diye mi düşünüyorsunuz?

İmamoğlu: İstanbul'un böyle bir projeye ihtiyacı yoktur, evet ama hafif kalır. Evet gerek yok, niye, bu ülkenin, bu şehrin ekonomik sorunları var. Milyonlarca işsizi var. Asgari ücretten toplumun geçim sorununu çözememesine kadar ekonomik sorunlarımız var. Bu maliyetle Türkiye'nin her yerine yapacağınız yatırımlarla muazzam işler başarırsınız. Dünyada betona yapılan yatırım dönemi bitti. Bol sermayenin, bol paranın olduğu döneme ülke olarak tümüyle betona, üretime değil şatafata yatırım yaptık, şehirlerimizi de çirkinleştirdik. Dünyadaki bu değişime hala böyle bir proje dayatması yaparsak evet cevabım net, İstanbul'un böyle bir şeye ihtiyacı yok. Ama bu hafif savunma. Telafisi, geri dönüşümü mümkün olmayan projeden bahsediyoruz. Zaman içerisinde köprüler tartışıldı doğru. Sayın Cumhurbaşkanı '3. köprünün tartışmasını da CHP yaptı' dedi. Halbuki o tartışmayı açan ilk kendisiydi. İstemezük, karşıyız diye bir tutum yoktu. Ulaşım tartışılıyordu. İkinci köprü yapılacağına raylı sisteme gidilmeli diye tartışmalar var. Her şeye rağmen köprü gibi bir projenin telafisi, dönüşümü mümkün. Orada elde edilen bir fayda bir başka bölümde fayda ile eşleştiğimizde entegre sisteme ulaşabilir bir sistemi var. Kanal öyle değil, kanal bir facia. Kanalın suyla ilişkisi konusunda bunu savunacak bilim insanı bulamadı arkadaşlar.

Alçı: Celal Şengör var.

İmamoğlu: Onun adına konuşmayın öyle değil. Bugün Sazlıdere Barajı'nı yok ediyorsunuz, Terkos kullanışsız hale geliyor. Stratejik olarak sıkıntı. Bir kanal bir ada yaratıyor. Tümüyle güvensiz. Ağaçlar kesildi, ağaç diktik oldu. Efendim kanal yaptık ama yanlış yaptık hadi dolduralım değil bu. Kanalda dendi ki 500 bin akıllı şehir yapacağız dendi. Şehircilik Bakanlığı'na her vatandaşımız gidip askıda bulunup 1/100 bin plana itiraz edebilir.

Gelirinizi Etkili Kullanmanın Yolları