İYİ Parti Lideri Akşener'den Biden görüşmesi yorumu
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Joe Biden ile gerçekleştirdiği görüşmeyi değerlendirdi. Akşener, "Dünün 'Ey Biden'ı, bugünün 'Dostum Biden'ı oluverdi. İşte size Sayın Erdoğan'ın bipolar dış politika anlayışının son örneği" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı Joe Biden ile gerçekleştirdiği görüşmeyi değerlendirdi. Akşener, "Dünün 'Ey Biden'ı, bugünün 'Dostum Biden'ı oluverdi. İşte size Sayın Erdoğan'ın bipolar dış politika anlayışının son örneği" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Sözlerinin başında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın NATO Zirvesi'nde ABD Başkanı Joe Biden ile gerçekleştirdiği görüşmeye değinen Akşener, "Daha düne kadar verip veriştirdiği NATO, bir anda değerli oluverdi. Bu arkadaşların tamamı muhalefetin dostu Biden diyorlardı. 'Hain Biden' diyorlardı" ifadesini kullandı.
Akşener, "Sonra ne oldu? Pazartesi günü basın toplantısında Sayın Erdoğan, 'Dostum Biden' dedi. Dünün 'Ey Biden'ı, bugünün 'Dostum Biden'ı oluverdi. İşte size Sayın Erdoğan'ın bipolar dış politika anlayışının son örneği. İşte size kanka diplomasisinin Türkiye'yi getirdiği son nokta" dedi. Erdoğan'ın basın toplantısında 24 Nisan ile ilgili yöneltilen soruya "Hamdolsun gündeme gelmedi" dediğini hatırlatan Akşener, şöyle devam etti:
"14 Haziran günü iktidarın besleme medyası bir başlık atmıştı. Buna göre Sayın Erdoğan 'NATO zirvesinde 24 Nisan soykırım iddiasını da soracağım.' diyordu. Yani arkadaş oraya had bildirmeye gidiyordu. Sorabildi mi? Soramadı. Bir de 'Hamdolsun 24 Nisan konusu gündeme gelmedi' dedi. Kendisi gündeme getirmesi gerekirken getirmemiş, ama hamdolsun Biden da gündeme getirmemiş. Vay be, halimize bakar mısınız?"
Akşener, bu sırada MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye de "Küçük ortak siyasi kıvraklıkta Erdoğan'a uyum sağlamış görünüyor. Minik minik ortak, bu işlere ne diyecek? Merak ediyorum" eleştirisini yöneltti.
'Sen bostan korkuluğu musun?'
Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın muhalefet partilerine yönelttiği "Aç olarak dolaşanları buyurun siz de doyuruverin" tepkisini eleştirdi.
"Bunu ekonomik durumu iyi olan bir vatandaşın söylemesi dahi ayıptır, günahtır ya"ifadesini kullanan Akşener, "Lafa gelince ellerinde iman metreyle hepimizin imanını ölçerek gezenler, 'Komşun açken sen tok yatamazsın' düsturunu ne çabuk unuttu? Bana diyorsun ki 'Açları da sen doyuruver.' Olur, in oradan doyurmayan namerttir. Sen bostan korkuluğu musun?" diye sordu.
'Sen sandığı getireceksin, millet yetkiyi verecek, biz de gereğini yapacağız'
Akşener, erken seçim çağrısı yaptığı konuşmasında şunları kaydetti:
"Sarayda sefa sürmeye devam, o danışmanlar beşer maaş almaya devam, AK Parti'nin kurucuları, çiftçi olanları, esnaf olanları, emekli olanları size verdikleri emekleri haram ediyor. Yapılan tabelalara sakın ola inanmayasın. Madem yönetmeyi beceremiyorsun, sen sandığı getireceksin, millet yetkiyi verecek, biz de gereğini yapacağız. Sen gölge etmeyeceksin, biz de memleketi düze çıkaracağız.
Biz senin gibi beş maaşlı danışmanları değil, milletimizi düşünüyoruz. Beş müteahhiti değil, bu büyük milleti zengin etmek için çalışıyoruz. Umutsuz bıraktığınız gençlerimiz en iyisini bilir. 3600 ek gösterge mağduru polisimiz, sağlık çalışanlarımız ve öğretmenlerimiz en iyisini bilir. Borç batağına sapladığın esnaf kardeşlerim en iyisini bilir. Sen yeter ki sandığı getir. Er meydanı burada. Biz hazırız. Sen de yüreğin yetiyorsa buyur er meydanına."
'Türkiye asgari ücret cenneti olmuş'
Akşener, uzun zamandır ilçe ilçe esnaf gezdiğini vurguladı. "Türkiye'nin neredeyse yüzde 70'ine yakın çalışanı asgari ücretle çalışıyor. Türkiye asgari ücret cenneti olmuş. Böyle bir şey yok" ifadesini kullanan Akşener, Adana'da yaşadığı bir olayı "Telefon üzerinden iş yapan bir şirketin şubesine gittim. Tesadüfen o dükkana girdim. Dört çalışanı vardı. Ben onları medya karşısında zor duruma düşürmemek için genelde kulaklarına soruyorum ama artık insanlar açık konuşuyor. 'Ben müdürüm' dedi bir tanesi. 'Oo müdürsen iyidir maaşın' dedim. '3500 lira' dedi" diye anlattı. Akşener, şöyle devam etti:
"Bugüne kadar gördüğüm bütün emeklilerin, rastladığım tüm emeklilerin dişlerine bakın, dişlerine. Çoğu çektirmiş, yeri boş. Diş nedir biliyor musunuz? Diş refahın işaretidir. Bomboş. Benimle gezenler bunu görüyor. Ve böyle bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Döndürüp o insanlara hakaret ediliyor, 'Sen aç değilsin, sana aç diyenler doyuversin.' Böyle bir mantığı, böyle bir kalbi anlamam mümkün değil benim."
Akşener ayrıca, "Benim devlet anlayışıma göre şehit ailesinin tek derdi, şehidine duyduğu hasret olmalıdır. Bir şehit ailesinin başka derdi olmaz, olamaz, olmamalıdır. Bu yüzden devleti yönetenler adına, şehit ailelerimizden özür diliyorum. Onlara reva görülen onca dert için özür diliyorum" dedi.
'Bıçak kemiğe dayanmış durumda'
Akşener, ekonomi politikalarına yönelttiği eleştirisinde de "Türkiye'nin zengin kaynakları ve o kaynakları doğru kullandığımızda hızla kalkınmamızı sağlayacak yetişmiş insanlarımız var. Bıçak kemiğe dayanmış durumda. Çünkü Türkiye, partili cumhurbaşkanlığı sistemiyle öyle bir sarmala sokuldu ki nereye baksanız yangın yeri"dedi. Akşener, sözlerini noktalarken şunları kaydetti:
"Ekonominin hali ortada, yargının hali ortada, demokrasi zaten sizlere ömür. İşte o nedenle tüm bu çektiğimiz çilenin sebebi olan bu zihniyetten ve onun ürünü olan partili cumhurbaşkanlığı sisteminden kurtulmak zorundayız. İYİ Parti'ye ilgi arttıkça milletimizin umudu da artıyor. Memleketimizin dört bir yanında millet bizi çağırıyor. İyileştirilmiş ve güçlendirilmiş parlamenter sistemle mutlu ve zengin bir milleti inşa edeceğiz.
'Sık dişini Türkiyem, az kaldı, güneşli günler artık çok yakın'
Başarmak için ihtiyacımız olan her şeye sahibiz. Beşli çetenin hortumunu kestiğiniz anda ne öğrencinin kredi borcu kalır ne de çiftçinin. Biz kendi aralarında paylaşanları kovalayıp milletimizle paylaşmaya geliyoruz. Sık dişini Türkiyem, az kaldı. Güneşli günler artık çok yakın. Onlar ağlasa da, sızlansa da, tepinse de o sandık gelecek. Bu iktidar gidecek. "