Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiren üyeye disiplin soruşturması
Disipline sevk edilen CHP’li Mahmut Aslan, savunmasında, “partinin daha ileri gitmesine yönelik eleştirilerde bulunduğunu” belirtirken, kendisinden inceleme sırasında yazılı açıklama istenmediğini belirtti.
CHP’li Aslan, sosyal medyada, “Üniversitelerdeki ve AKP belediyelerindeki kadrolaşmaları yazanlar umarım CHP belediyelerindeki akraba kadrolaşmalarını da yazarlar. Ancak o zamn bu ülke düze çıkar”, “Ankara Büyükşehir Belediyesinde ihaleleri hep eski firmalar alıyor.
Neymiş en ucuz teklifi onlar veriyormuş. Aynı kafa iktidar olursa bütün ihaleleri bu kafa ile beşli çete dediklerine verir. Demedi demeyin” ve “Kemal Bey laik bir partinin genel başkanı olduğunu unuttu sanırım. Allahın izniyle değil, halkın oyuyla iktidar olunur” gibi paylaşımları nedeniyle “kesin ihraç” talebiyle CHP Ankara İl Başkanlığı tarafından disipline sevkedildi. Aslan’dan, bu kapsamda yazılı savunma istendi.
‘PARTİMİZE YAKIŞMAMAKTA’
Paylaşımlarında “parti üyeliği ile bğadaşmayacak ifadeler, küçültücü veya incitici sözler olmadığı” kaydeden Aslan, “Tümüyle partinin daha ileri gitmesi ve başarılı olması amacı söz konusudur. Nitekim yazdığım tüm paylaşımlar, kamuoyunda tartışma yaratan konulardadır” dedi.
Bu nedenle, paylaşımların “kesin çıkarma” için temel yapılmasının mümkün olmadığını savunan Aslan, “Kamuoyunda benim gibi düşünen çok sayıda parti üyesi ve partiye yakın aydın ve yazar varken, görüşlerimin ceza tehdidi altına alınması, partimize yakışmamaktadır” ifadelerini kullandı.
Hakkındaki incelemenin parti tüzüğünün ilkelerinin ihlal edilerek yürütüldüğünü ve pek çok aşamada haklarının ihlal edildiğini kaydeden Aslan, “resen açılan incelemede, kendisinden yazılı açıklama istenmesi gerekirken istenmediğini” aktardı.
‘HUKUKSUZ İŞLEM’
Aslan, şunları kaydetti:
“Yazılı açıklama isteme yükümlülüğüne uymayan il yönetim kurulu başkanımız, böylece delil sunmamı, tanık gösterme olanağımı elimden almıştır. Bu tutum ile ‘savunma hakkım’ zedelenmiştir. İşlem bu sebeple de adil ve orantılı değildir. Hakkımda disiplin cezası talepli ve tedbir kararı vermek suretiyle ihdas edilen kararla soruşturma aşaması da atlanmak suretiyle son derece hukuksuz bir işlem tesis edilmiştir.
Savunma hakkı, idari veya cezai tüm yargılamalarda en temel haktır. Tarafıma kovuşturma konusu olarak sosyal medya paylaşmışları gösterilmemiş, tarafımdan savunma alınmamış, ancak talep ve ısrarım üzerine mevcut dosya benimle paylaşılmıştır. Oysa Parti Tüzüğü ve Disiplin Yönetmeliği’ne göre, savunma alınmaksızın bu kararlar verilememektedir. Dolayısıyla tüm işlemler ağır bir hukuksuzlukla hukuka aykırı ve sakat hale gelmiştir.”
‘HAK VE GÖREVDİR’
Soruşturma dosyasında mağdur ya da şikayetçinin belirtilmediğini belirten Aslan, “İl başkanı ‘resen’ harekete geçmiştir. Bu durum da yazdığım sosyal medya paylaşımlarının herhangi bir ‘zarara’ yol açmadığını göstermektedir. Tarafıma açılan soruşturmanın hangi ‘ihtiyacın’ ürünü olduğu belli değildir” ifadelerini kullandı.
Arslan, “Türkiye, ‘Erdoğan’a hakaret’ suçlarıyla dünya çapında haklı tepkilerin odağında yer alırken, benim öz partime dönük ve olumlu türdeki eleştirilerime kovuşturma açılması üzücüdür. ‘Cumhurbaşkanına hakaret davaları’ ibret verici bir yargısal garabet olarak örnek alınmasının tam tersine ancak bir eleştiri konusu olabilir.
Muharrem İnce, kadrolar, PM üyeliğinin niteliği, örgüt ve genel başkan ilişkileri, belediye başkanları, Kaftancıoğlu ve Mansur Yavaş, laiklik gibi alanlardaki politikalara yönelik eleştirel görüşler ortaya koymak, bir üye için bir hak olduğu kadar, aynı zamanda görevdir. Bu eleştirileri yapanları susturmak değil, düşüncelerini dikkate almak gerekir” dedi.