Kızı için ameliyat oldu 44 kilo zayıfladı!

"ÇOCUĞUMLA DAHA UZUN BİR ÖMÜR GEÇİRMEK İSTEDİM"

Baba olduktan sonra ise zayıflamaya kesin olarak karar verdi. Daha öncesinde defalarca başarısız diyet girişiminde bulunan Üstünsoy baba olduktan sonra "Çocuğumla daha uzun bir ömür geçirmek istiyorum" diyerek ameliyat olmaya karar verdi. Ameliyattan sonra 44 kilo veren Üstünsoy o süreci şöyle anlattı:

"24 Aralık 2016'da ameliyat oldum. Ameliyat olduğum hafta 136 kiloydum. Sağlığımın bozulduğunu fark ettim. Yaşantımı etkiledi. Yaşamsal bütün aktivitelerimi etkilemeye başladı. Eğilmemi, kalkmamı, yürüyüşümü etkilemeye başladı. Yürürken kiloya bağlı olarak nefes problemleri yaşıyordum. Çocuğum olmuştu ve 6 aylıktı. Onun da aslında etkisi çok büyüktü. Çocuğumla daha uzun bir ömür geçirmek istedim. Kontrollerimi yaptırdım ve Doç. Dr. Gökhan Çipe'yı buldum. Ameliyattan 25 gün kadar önce bir tansiyon problemi yaşadım ve eşimle beraber kontrollerimizi yaptırmaya karar verdik. Kontrolleri yaptırırken sorunlarımın tamamen kiloya bağlı olduğunu öğrendik."

Ameliyatı gerçekleştiren Medicana International İstanbul Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Gökhan Çipe ise obez hastalar için bu ameliyatların hayat kurtarıcı rolü olduğunu ancak kriterlere uygun kişilerin ameliyat edilmesi gerektiğini belirtiyor.

"ÖMRÜ 15 YIL AZALTIYOR"

Obezitenin hipertansiyon, uyku apnesi, tip 2 diyabet gibi birçok hastalığa da neden olduğunu belirten Doç. Dr. Çipe, bu yandaş hastalıklar ile obezitenin birleşmesiyle, insanların ömrünü 15 yıl kadar azalttığına dikkat çekti ve şunları söyledi:

"Alptuğ bey yaklaşık 6 buçuk ay önce bize başvurdu. Daha önce çok sayıda başarısız olan diyet denemeleri olmuş. Bazı dönemlerde kilo verebilmiş ama sonrasında tekrar almış. Uzun dönemde diyetisyen gözetiminde eğer kilo verilemiyorsa ve vücut kitle endeksi 40'ın üzerindeyse ya da vücut kitle endeksi 35'in üzerinde ve hipertansiyon, diyabet gibi bir ek hastalığı varsa kilo vermek için cerrahi yöntemi bir alternatif olarak sunuyoruz. Çünkü cerrahi yöntem obezitenin kendisinin oluşturacağı birçok tehlikeden, riskten çok daha az riskli bir yöntem.

Kronik etkilerini de sayarsak kişiler bu yandaş hastalıklardan dolayı, normal kişilere göre 15 yıl kadar daha az yaşıyor. Bu nedenle cerrahi tedavi eğer diyetle kilo verilemiyorsa bu kişiler için alternatif ve daha düşük riskli bir yöntem olarak değerlendirilebilir. Alptuğ Bey'de de gördüğümüz gibi hastaların 136 kilodan 92 kiloya düşmesi mümkün olabiliyor. Bu hastalarda en başta, Alptuğ Bey'de olduğu gibi hipertansiyon ve diyabet olmak üzere birçok yandaş hastalığın zaman içerisinde yavaş yavaş düzelmesine ve sağlıklı bir hayata kavuşmalarına neden oluyor. Özellikle kilo verdikten sonra kişilerde hem sosyal yaşama adaptasyon daha iyi oluyor hem de kilo verdikçe daha çok motive olup, sağlıklı yaşama yönünde ilerliyorlar."

"KRİTERLERE UYAN HASTALAR AMELİYAT EDİLMELİ"

Obezite ameliyatlarında kriterlerin çok önemli olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Çipe, sadece kriterlere uyan hastaların ameliyat edilmesinin gerektiğine dikkat çekti ve şunları söyledi:

"Ameliyattan sonra 2 gün hiçbir şey yiyip içmiyor hastalarımız. Ondan sonra yapılan testlerin ardından sıvı gıdalar veriyoruz ve 15 gün bu şekilde besleniyorlar. 15'inci günden sonra püre şeklinde gıdalara geçiyoruz ve bu şekilde de 15 gün beslenmenin ardından ameliyattan sonra 1'inci ayda, ameliyattan önce yedikleri her şeyi yiyebilecek duruma geliyorlar. Obezite cerrahisi özellikle son yıllarda çok gündemde olan gerçekten hastalar için çok faydalı hatta hayat kurtarıcı bile diyebileceğimiz bir döneme girdi ama bu ameliyatı da başarılı sonuç almak istiyorsak, mutlaka gerçekten ihtiyacı olan kişilere yapılması gerekiyor ve bunların kriterleri de  bilimsel camialar tarafından ortaya konmuş. O yüzden bu kriterlere sahip olan kişilerin sadece başvurmaları ve hekimlerin bu konuda da oldukça titiz davranmaları ve bu ameliyattan sonra elde edilecek başarıyı çok çok daha arttıracaktır."