KPSS sınavı davasında 5 sanık için karar çıktı
Fetullahçı Terör Örgütü'nce 2010'daki Kamu Personel Seçme Sınavı (KPSS) sorularının sızdırılmasına ilişkin ayrı ayrı görülen 5 davada, sanıklara FETÖ üyeliğinden 10'ar yıl hapis cezası verildi.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmalara, sanıklar ve avukatları katıldı.
Suçlamaları kabul etmeyen sanıklar, sınavdan önce soruları elde etmediklerini ve FETÖ ile iltisaklarının olmadığını öne sürerek beraat talebinde bulundu.
Duruşma savcısının görüşünün alınmasının ardından kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklardan Erkan Yılmaz, Mustafa Halit Şen, Kadir Dişbudak, Tuncay Bal ve Ramazan Çetintaş'ı "FETÖ üyesi olmak" suçundan 10'ar yıl hapisle cezalandırdı.
İddianame
İddianamede, 10 Temmuz 2010'da yapılan KPSS'den önce soruların ele geçirilerek sanıklara dağıtıldığı belirtilmişti.
Sanıklar arasında "örgüt bağı" olduğu, soruların sınavdan önce genellikle bu bağa uygun dağıtıldığına işaret edilen iddianamede, profilleri, iş yerleri, aralarındaki mali ve sosyal irtibatları incelendiğinde zanlıların FETÖ içinde yer aldıklarının anlaşıldığı kaydedilmişti.
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in, örgüt mensuplarına yurt dışından medya üzerinden talimat verdiği belirtilen iddianamede, Gülen'in, devlete sızmayı esas alan konuşması hatırlatılmıştı.
2020 yılı için dolar ve enflasyon oranı beklentisi açıklandıEkonomi Borsa
Davanın iddianamesinde, "Gülen'in, geçmiş yıllardaki konuşma kayıtlarında, devletin yasama, yürütme ve yargı erklerinin ele geçirilmesine ilişkin talimatlar verdiği, örgütün gerçek amacına ulaşmak maksadıyla ve örgüte bağlı kadroları kamu kurumlarına yerleştirmek suretiyle devleti ele geçirmeyi hedeflediği görülmektedir." ifadesi kullanılmıştı.
İddianamede, 294 bin 909 adayın katıldığı 2010'daki KPSS eğitim bilimleri sınavının iptal edilerek yeniden yapılmasıyla devletin 9 milyon 111 bin 138 lira 13 kuruş zarara uğratıldığı vurgulanarak, YÖK Denetleme Kurulunun, genel yetenek sorularının da sızdırıldığı yönündeki raporuna rağmen, bu alanın iptal edilmemesiyle sayıları kesin bilinmemekle beraber binlerce kişinin haksız şekilde devlet memuru olduğu tespitine de yer verilmişti.