Dişlerinizi kaybedebilirsiniz!
Kullananlar dikkat sigara ağız kanserlerine neden oluyor! Tüm dişlerinizi kaybedebilirsiniz!
Diş eti hastalığının şiddetini belirleyen iki ana riskin diyabet ve sigara olduğunu kaydeden uzmanlar, sigara kullananlarda dişler sallanana kadar problemin fark edilmediğini ve genç yaşlarda bile tüm dişlerin kaybedilebildiğini söylüyor.
Sigara kullananlar dikkat! Tüm dişlerinizi kaybedebilirsiniz! Sigara ağız kanserlerine de neden oluyor!
Ağız kanserlerinin başlıca nedenlerinden birinin sigara kullanımı olduğunu dile getiren Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Sigara içmek, ağız ve boğazdaki hücrelerin zarar görmesine ve kanser gelişimine yol açabiliyor. Sigara kullanımının bırakılması veya azaltılması, ağız kanseri riskinin azaltılması için önemlidir.” dedi.
Üsküdar Diş Hastanesi Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, tütün kullanımının ağız ve diş sağlığına etkilerini değerlendirdi.
Sağlıklı diş etlerinin genellikle pembe renkte ve dişlere sıkıca yapışık olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Ayrıca, sağlıklı diş etleri herhangi bir şekilde kanamazlar. Bu özellikler, sağlıklı diş etlerini tanımlamanın belirgin işaretleridir. Diş eti hastalıkları genellikle mikroorganizmalarla ilişkilidir. Ağızdaki mikroorganizma dengesinin bozulması, diş eti hastalıklarının gelişmesine neden olabiliyor. Bu denge, her bireyde farklılık gösterebilir ve optimal sağlık koşullarının sağlanamaması durumunda bozulabilir. Diş eti hastalıklarının gelişiminde etkili olan temel faktörler arasında kötü ağız hijyeni, diş etlerine yeterince bakım yapmama ve sigara kullanımı gibi durumlar bulunur. Bu nedenle, her bireyin kendi ağız hijyen alışkanlıklarını belirlemesi ve düzenli bakım yapması önemlidir.” dedi.
Ağızdaki enfeksiyonlar kalp hastalığıyla ilişkili…
Son yıllarda yapılan araştırmaların, ağız sağlığının genel sağlık üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu gösterdiğini kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Ağızda meydana gelen enfeksiyonlar, vücudun diğer bölgelerine yayılarak genel sağlık üzerinde olumsuz etkilere neden olabilir. Örneğin, diş eti hastalıkları vücuttaki iltihabi yanıtı artırabilir ve kalp hastalığı gibi diğer sistemik sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilmiştir.” diye bilgi verdi.
Sigara ve diğer tütünlerin kullanımı ağız ve diş sağlığını nasıl etkiliyor?
“Sigara ve diğer tütün ürünlerinin kullanımı, ağız ve diş sağlığı üzerinde ciddi zararlı etkilere sahiptir.” diyen Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Sigara içmek, diş eti hastalıklarının şiddetini artırabilir ve tedavi süreçlerini zorlaştırabilir. Sigara içenlerde diş eti iltihabı ve diğer oral sağlık sorunları daha yaygın görülüyor. Ayrıca, sigara kullanımı diş etlerinin kanlanmasını azaltabilir ve iyileşme sürecini yavaşlatabilir. Sigara kullanımı ayrıca kemik kayıplarına ve periodontitis gibi ciddi diş eti hastalıklarının gelişimine de yol açabilir.” dedi.
Sigara kullanım süresi ve günlük tüketilen miktar ağız ve diş sağlığını nasıl etkiliyor?
Periondontoloji uzmanlarının 2017 yılında alınan bir kararla, diş eti hastalığının şiddetini belirleyen iki ana risk faktörünü vurguladığını kaydeden Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Bu faktörlerden ilki diyabet, diğeri ise sigaradır. Sigara kullanımıyla ilgili yapılan çalışmalar, günde 10 adetten az sigara içen kişilerde diş eti hastalığının daha az şiddetli seyrettiğini göstermektedir. Ancak, günde 10 adetten fazla sigara içenlerde hastalığın hızla ilerleyip daha ciddi sonuçlara yol açabileceği belirlenmiştir. Bu sebeple, sigara kullanan hastaların sigarayı bırakmaları yönünde teşvik edilmesi önemlidir. Sigarayı tamamen bırakmak mümkün olmayabilir. Bu durumda, en azından günlük sigara tüketimini 10 adetin altına indirmek, diş eti hastalığının etkilerini azaltmada önemli bir adım olabilir.” diye öneride bulundu.
Sigara kullanımının azaltılması veya bırakılmasının, diş eti hastalığının ilerlemesini yavaşlatabileceğini ve daha etkili tedavi sonuçları elde edilmesine yardımcı olabileceğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Bu nedenle, sigara içen bireylerin diş eti sağlığına dikkat etmeleri ve sigara kullanımını mümkün olduğunca azaltmaları önemlidir.” dedi.
“Sigara kullanımı diş eti hastalığını gizleyerek ciddi bir sağlık riski oluşturabilir”
Sigaranın ağız sağlığı üzerinde ciddi etkilere sahip olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Sigaranın ağızda doğrudan yara oluşturduğunu söyleyemeyiz, ancak nadir görülen bir durum olan nekrotizan sialometaplazi gibi hastalıklara yol açabilir. Bu hastalık, tükürük bezinin çıktığı bölgede yara oluşmasına neden olur. Ancak, sigara daha çok diş eti hastalıklarını gizleyebilir çünkü kanama olmaz. Normalde, diş eti hastalıklarının belirtilerinden biri kanamadır. Ancak sigara kullananlarda, kanama olmaz ve hastalık sessizce ilerler. Bu durumda, hasta genellikle dişlerinin sallandığını fark edene kadar problemi fark etmez. Bu durum, 30-35 yaşlarındaki kişilerde tüm dişlerin kaybedilmesine kadar gidebilir. Bu nedenle, sigara kullanımı diş eti hastalığını gizleyerek ve ilerlemesine neden olarak ciddi bir sağlık riski oluşturabilir.” şeklinde konuştu.
Diş eti hastalıklarında nasıl bir tedavi uygulanıyor?
Diş eti hastalıklarının tedavisi genellikle diş eti temizliği ve kök yüzeyi temizliği gibi prosedürleri içerdiğini de anlatan Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, “Ancak, sigara kullanımı tedavi sürecini etkileyebilir. Sigara içenlerde, iyileşme süreci daha uzun olabilir ve tedavinin etkinliği azalabilir. Bu nedenle, diş eti hastalıklarının tedavisi sırasında sigara kullanımından kaçınılması veya sigarayı bırakma sürecine girilmesi önemlidir.” dedi.
Ağız kanserlerinin sebeplerinin başında sigara kullanımımı geliyor?
Dr. Öğr. Üyesi Kübra Güler, ağız kanserleri hakkında bilgi vererek, şunları kaydetti:
“Ağız kanserlerinin başlıca nedenlerinden biri sigara kullanımıdır. Sigara içmek, ağız ve boğazdaki hücrelerin zarar görmesine ve kanser gelişimine yol açabilir. Sigara içenlerde ağız kanseri riski önemli ölçüde artar ve diğer risk faktörleriyle birleştiğinde bu risk daha da yükselebilir. Bu nedenle, sigara kullanımının bırakılması veya azaltılması, ağız kanseri riskinin azaltılması için önemlidir.”