Maden Mühendisleri Odası "Denetim Eksikleri" ile ilgili önemli bir basın açıklamasında bulundu

TMMOB Maden Mühendisleri Odası rödovans uygulamasi ve deneti̇m eksi̇kleri̇nin neden olduğu facialarla ilgili yeni bir basın açıklaması yayımladı.

TMMOB Maden Mühendisleri Odası rödovans uygulamasi ve deneti̇m eksi̇kleri̇nin neden olduğu facialarla ilgili yeni bir basın açıklaması yayımladı.

Yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı:

"Amasra’da yaşanan 42 maden emekçisinin hayatını kaybettiği, 10 maden emekçisinin tedavisinin devam ettigi maden faciasından tam 22 gün sonra, 6 Kasım 2022 tarihinde Zonguldak Kilimli ilçesinde ki özel bir maden ocağından bir kaza haberi daha geldi. Henüz sebebi açıklanmayan bir patlama sonucu 4 maden emekçisinin yaralandığı ve hastanelere gönderildiği öğrenilmiştir. Halkımıza geçmiş olsun diyor, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

Söz konusu maden ocağı önce kaçak olarak çalıştırılmış ve sonra rödovans (kiralama) ihalesine çıkılarak ruhsatı TTK ‘da kalmak üzere özel sektöre devredilmiştir. Rödovanslı olarak sahayı kiralayan firma maden ocağını daha önce kaçak olarak çalışan firmayla taşeronluk sözleşmesi yaparak üretim yaptırmaktadır.

Madencilik, doğası gereği içerdiği riskler nedeni ile bilgi, deneyim, uzmanlık ve sürekli denetimi gerektiren dünyanın en ağır iş kollarından birisidir. Özellikle son yıllarda devletin küçültülmesi, kamunun faaliyet alanının daraltılması ile ekonomik etkinlik ve verimliliğin sağlanacağı savı ile yapılan uygulamalar sonucu, ülkemiz madencilik sektörü yarı yarıya küçültülmüş ve aynı zamanda uzun yıllar gerektiren bilgi ve deneyim birikimi de darmadağın edilmiş ve edilmeye devam edilmektedir.  Bir yandan ülkemiz madencilik kuruluşlarındaki mevcut birikimin reddedilerek, madencilik üretimlerinin yetersiz, donanımsız ve deneyimsiz kişi ve kuruluşlara bırakılması, bu yapılırken diğer yandan kamusal denetimin iyice gevşetilmesi böylesi kazaların kaçınılmaz olmasına neden olmaktadır.

Ülkemizin gelişmesinin önündeki engelin kamu kuruluşları olduğu, devletin küçültülmesi ve kamunun faaliyet alanının daraltılması ile ülke sorunlarının çözülebileceği söyleminin madencilik sektörüne yansıması, "kamu madencilik kuruluşlarının kapatılması, özelleştirilmesi, rödovans (kiralama) ile özel sektöre devredilmesi ya da en azından kamu kuruluşlarının yapmakla sorumlu oldukları işlerin özel şirketlere gördürülmesi" şeklinde olmuştur. Ancak bugüne kadar, madencilik sektöründe özelleştirme ve özelleştirmeye yönelik olarak yapılan rödovans ve benzeri çalışmaların hiçbirinden olumlu bir sonuç alınamamış, madencilik sektörü giderek küçülmüş; buna karşın sektördeki iş kazaları artmıştır. 

Kazanın meydana geldiği işletmede olduğu gibi, ülkemizde yüksek risk taşıyan, kuralsız ve denetimsiz çalışan pek çok maden işletmesi bulunmaktadır. Bu işletmelerde her an kaza olma olasılığı mevcuttur. Sektörün özelliği göz önüne alınarak kapsamlı bir risk haritasının söz konusu ilgili Bakanlıklarca hazırlanması ve denetimlerin buna göre yapılması gerekmektedir. 

Kazayla ilgili tüm verilerin kamuoyu ile paylaşılması, kazanın gerçek nedeninin belirlenmesi açısından önem taşımaktadır. Gerçek nedenin belirlenmesi bu tip kazaların gelecekte tekrar yaşanmaması açısından önemlidir.

Madencilik mevzuatı; odağında insan ve doğa olan çağdaş bir yapıya kavuşturulmalı ve bunun için ulusal madencilik politikaları oluşturulmalıdır. Odamız böylesi üzücü faciaların bir daha yaşanmaması için tüm yetkili kamu kurum ve kuruluşları ile iş birliği yapmaya hazırdır.

Saygılarımızla,

TMMOB Maden Mühendisleri Odası"