Meğer FETÖ bir de uyuşturucu baronuymuş!
Terör örgütü FETÖ/PDY ve mensupları hakkındaki suç dosyasına 15 Temmuz darbe girişimi ve pek çok faili meçhul cinayetinin yanı sıra uyuşturucu ticareti de eklendi.
Fetullahçı Terör Örgütü’nden tutuklanan 3 savcı hakkında, Diyarbakır adli emanette bulunan 500 kilo uyuşturucunun çalınması olayının soruşturulması için Batman Başsavcılığı görevlendirildi. Bir savcı hakkında ise Adalet Bakanı adına tetkik hakimi Yusuf Özmeriç, HYSK’ya başvurarak ‘Halen savcı olarak görev yapan B.D hakkında soruşturma açılması’ izni istedi.
O zamana kadar ‘Türkiye’nin en iyi korunan binalarından biri’ olarak bilinen Diyarbakır Adliyesi Adli Emaneti’nden, 4 sene önce 328 kilogram eroin, 55 kilo esrar, 97 kilo hint keneviri ile 11 bin 715 captagon hap çalındı. PKK’yla da bağlantılı olduğu düşünülen 12 ayrı şebekeye yönelik operasyonda ele geçen bu uyuşturucunun, dış güvenlik noktalarından iç koridorlarındaki kameralarına kadar her şeyi ‘yüksek güvenlikli’ bu binadan nasıl çalındığı anlaşılamadı. Açılan davada, hızsızlığın adliye binasının temizlik işlerini yapan şirket şefinin kardeşi Mücahit Okay ile kuzeni Mehmet Okay tarafından yapıldığı kaydedilerek, iki sanığa da dönemin Diyarbakır 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 18’er yıl 8’er ay hapis cezası verildi. PKK’yla bağlantılı olduğu iddia edilen taşeron şirketin temizlik şefi Mehmet Okay ise halen firari olduğu için tutuklanamadı. Bu noktada devreye giren ve Güneydoğu’da PKK ile bağlantılı uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadelesiyle bilinen hukukçu Cevdet Nasıranlı, “olayın içinde devlet içindeki paralel yapı var. Gerçek sorumlular bulunmalı” diyerek, emniyet ve adliyeye başvurdu. Diyarbakır Kaçakçılık ve Organze Suçlarla Mücadele Şubesi (KOM), Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü ve Diyarbakır Başsavcılığı nezdinde girişimlerde bulunduğunu belirten avukat Nasıranlı, şunları söyledi: “Diyarbakır’daki tüm makamlara başvurdum ancak bu konunun kapatıldığını gördüm. Konuyu HSYK’yla taşıdık ama soruşturma izni verilmedi. Oysa ki hakkında isim vererek suç duyurusunda bulunduğum dönemin Başsavcısı İlker Çetin 15 Temmuz sonrası FETÖ üyeliğinden tutuklandı. Ondan önce, dönemin Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven ve 9 şube müdürü ‘rüşvet ve yolsuzluktan’ görevden alındı. 15 Temmuz sonrası ise FETÖ üyeliğinden hakkında tutuklama kararı çıktı. Dönemin Diyarbakır KOM ve diğer şube müdürleri hakkında da FETÖ’den tutuklama kararı çıkmıştı.”
BAKANLIK DEVREYE GİRDİ
Konuyla şimdi bizzat Adalet Bakanlığı’nın ilgilendiğini belirten Nasıranlı, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ adına tetkik Hakimi Yusuf Özmeriç’in HSYK’ya başvurarak, şu an Bodrum Savcısı Bülent Dinçel hakkında Diyarbakır’da 4 sene önce çalınan 500 kilo uyuşturucuya dair soruşturmayı kapatarak FETÖ’cüleri koruduğu şüphesiyle soruşturma izni verilmesini talep ettiğini söyledi. Nasıranlı, “Ben o dönemde sadece bir savcı hakkında, devlet içindeki çetenin üyesi olarak bu yarım ton uyuşturucunun çalınmasının faili olduğu iddiasıyla suç duyurusunda bulunmuştum. Konuyu araştıran Adalet Bakanlığı, 15 Temmuz darbe girişiminden tutuklanan bir savcı ve iki başsavcı vekili hakkında da soruşturma açılmasını uygun görmüş. Bu savcılar, şu anda tutuklu olduğu için HSYK kararına gerek olmadan Adalet Bakanlığı bu üç savcı hakkında soruşturma izni verdi” şeklinde konuştu.
KİRLİ BAĞLANTILAR BELİRLENECEK
Dönemin Diyarbakır Başsavcısı Vekili ve Uşak Savcısı iken HSYK kararıyla FETÖ üyesi olduğu gerekçesiyle meslekten men edilen savcı İlker Çetin, Diyarbakır eski Başsavcı Vekili ve Gaziantep Savcısı iken FETÖ şüphelisi olarak meslekten men edilen savcı Ahmet Karaca ve Diyarbakır eski Savcısı ve Ankara Savcısı iken FETÖ şüphelisi olarak meslekten men edilen savcı Mustafa Şahin hakkında, Diyarbakır’daki 500 kg uyuşturucunun adli emanetten çalınması ve satılması olayına ilişkin soruşturma açılması izni verildi. Olay yeri Diyarbakır’a en yakın ağır ceza mahkemesi olan Batman Başsavcılığı’nın görevlendirildiği soruşturma, FETÖ’nün mafya bağlantılarını ortaya çıkarması bekleniyor.
Star