"YİNE HAZIRLIK YOK"
Meral Akşener Marmaris yangınının söndürülememesine tepki gösterdi
Partisinin grup toplantısında konuşan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Marmaris'teki orman yangınının söndürülmemesine tepki gösterdi: Yine uçak yok, yine hazırlık yok, bol miktarda hamaset var.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.
Akşener sözlerine, "Ak Parti iktidarının beceriksiz ellerinde bugün maalesef gittikçe daha da derinleşen bir devlet krizinin tam ortasındayız. Bugün Türkiye'de özgürlüğü, hakkı ve vicdanı mumla aratıyorlar. Bugün Türkiye'de hukuku ve adaleti kirli emellere alet ediyorlar. Bugün Türkiye'de kadınları sahipsiz bırakmaya çalışıyorlar" diye başladı.
Pınar Gültekin’i katleden Cemal Metin Avcı’nın müebbet hapis cezasına uygulanan “haksız tahrik” indirimine sert bir dille tepki gösteren Akşener, "Bugün Türkiye'de bir psikopatın 14 yıl sonra sokaklarımızda gezebilmesine göz yumuyorlar. Kadın katillerine cesaret veriyorlar. Sapıkları yüreklendiriyorlar. Yuh olsun yazıklar olsun hepinize!" dedi.
Akşener, "Türk yargısı için utanç vesikası olarak anılacak bu kararda imzası bulunan herkesi bugün Allah'a havale ediyorum ama yarın iki elim yakalarında olacak" diye konuştu.
"BAY KRİZİ MAAŞINA ZAM PEŞİNDE"
"Nebati Bakan’ın üstadı, Damat Bakan vardı… Hatırlarsınız, o da affını istemeden önce yine dahiyane bir fikirle bu ülkenin hazinesini dolar ve altın üzerinden borca sokmuştu… Peki, bu muhteşem borçlanma stratejisinin maliyeti ne kadar oldu biliyor musunuz? Bugün itibarıyla, 710 milyar lira" diyen Akşener, "Bir Damat Bakan kolay yetişmiyor. Nebati Bakan’ın daha gideceği çok yol var… Bu 710 milyar liranın, 110 milyar lirasını ödedik, bugünün parasıyla, ödeyeceğimiz 600 milyar lira daha var. Yani Kayınpeder, Damat ve Nebati’den oluşan ve artık pek de güldürmeyen bu komedi dans üçlüsünün dahiyane fikirlerinin ülkemize maliyeti, en az 940 milyar lira. Bu para, ülkemizin vatandaşından, şirketlerinden bir yıl boyunca toplanan vergilerin, neredeyse yüzde 90’ı. Yani vatandaşımız ve şirketlerimiz, hiç durmadan çalışıyor, çabalıyor. Bu fantastik üçlü de bu parayı eşsiz ekonomi vizyonlarıyla saçıp savuruyor. Tüm bunlar olurken de olan milletimize ve memleketimize oluyor. Türkiye’nin CDS puanı, son 19 yılın en yüksek seviyesine çıkmış, 800 puanı aşmış. Ama bu arkadaşların rahatı, pek bir yerinde… Enflasyon milletimizin belini bükmüş, Bay Kriz, maaşına zam peşinde… Ekonomi rayından çıkmış, bunlar sosyal medyayı kontrol etme derdinde…" ifadelerini kullandı.
"MİLLETİN ÖZGÜRCE ÖĞRENMESİNDEN KORKUYORLAR"
Akşener, AK Parti ve MHP'nin sunduğu, kamuoyunda dezenformasyon yasası olarak anılan yasa teklifine tepki gösterdi; "Bu yasa, internet sitelerini hizaya çekme yasasıdır. Bu yasa, televizyon ve gazeteler üzerinde kurulan baskıyı, internete taşıma sevdasıdır. Bu yasa, yeni bir RTÜK oluşturma çabasıdır. Ez cümle bu yasa, bir istibdat yasasıdır! Peki neden böyle bir yasaya gerek duydular biliyor musunuz? Çünkü korkuyorlar. Gerçeklerden korkuyorlar. Adaletten korkuyorlar. Milletin özgürce konuşmasından, herkesin doğruları öğrenmesinden korkuyorlar" diye konuştu.
YİNE UÇAK YOK...
Öte yandan Akşener, Marmaris'te çıkan orman yangınına da değindi. "Gelen bilgilere göre, yine uçak yok. Yine hazırlık yok. Yine kontrol odası pozları, bol miktarda hamaset var" diyen Akşener, iktidara, "Geçtiğimiz sene günlerce yüreğimizi yakan, nefesimizi kesen ve canlarımızı alan yangınları, unutmadık. Siz de unutmayacaksınız! 13 makam uçağınız olmasına rağmen, “Yangın söndürme uçağımız yok” diyen kepazeliği unutmadık. Siz de unutmayacaksınız! Ağacına, ormanına, cennet doğasına sahip çıkan milletimizin nasıl yalnız bırakıldığını unutmadık. Siz de unutmayacaksınız! Unutmayacak ve bu sefer, çok daha geç olmadan, gereken önlemleri alacaksınız! Bu sefer de, beceriksizliğiniz, ihmaliniz ve hatanız yüzünden, aynı felaketi yaşarsak; bizim de, milletimizin de iki eli, yakınızda olacak. Bunu da böyle bilesiniz" diye seslendi.
GAZETECİLER CEMİYETİ BAŞKANI NAZMİ BİLGİN: SANSÜR ÇORBASI
Meral Akşener, Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin’i kürsüye davet etti.
Sansür yasasına ilişkin konuşan Bilgin, "Bu yasa bir sansür çorbası. Hâlâ daha bu 20 yılın sonunda ne yazık ki kanun hazırlamayı bile öğrenememişler" ifadelerini kullandı.
Bilgin, "Bütün bu sorunlar haddini bilmez kişilerin başının altından çıkıyor. Biz bu bilgi birikimini mezara götürmek için hazırlamadık. Bizim bilgimiz her zaman bu ülke için emre amadedir. Hafta sonları veya zaman zaman memleketlerinize gidiyorsunuz. Gittiğinizde de gazete bürolarını ziyaret ediyorsunuz. Ama bu kanun çıkarsa eğer şu önümüzdeki 6 ay onları daha sık ziyaret edin. Çünkü bu yasa çıkarsa önümüzdeki 6 aydan itibaren ziyaret edecek Anadolu'da ne gazete ne gazeteci bulabileceksiniz. Anadolu'da bir tek gazete bulamayacaksınız.
Basın özgürlüğü bu ülkede yaşayan herkes için gerekli. Çünkü basın özgürse demokrasi yeşerir. Basın özgürlüğü olmayan bir ülkede demokrasiden bahsetmek mümkün değildir” dedi.
"Bu yasa ile suç oluşturuluyor ceza vermek için" diyen Bilgin, "Halk arasında korku ve endişe yaratma saiki ile başlayan bir 29. madde var. Daha kanun çıkmadan İletişim Başkanlığı'ndan Marmaris'teki yangınla ilgili bir açıklama yapıldı. Diyor ki bu yangınla ilgili kamu kurumu dışındaki açıklamalara itibar etmeyin. Yani bize diyor ki biz geçen seneden beri uçak kiralayamadık, gece uçuşu yapan helikopterler kiralayamadık bunu görmeyin, o ormanlar cayır cayır yansın yoksa sizi hapse atarım" ifadelerini kullandı.
Bilgin, "Korkacağımızı ve davadan vazgeçeceğimizi sanıyorlar. Milli ve manevi değerler adı altında bir ceza sistemi getiriliyor hatta basın kartı iptali getiriyorlar. Bizim milli değerlerimiz ile onlarınki uyuşmayabilir. Bizim milli değerlerimizde bu ülkenin kurucusu Atatürk'e küfretmek yok, küfrederken seyretmek de yok" şeklinde konuştu.
KYK MAĞDURU GENÇLERİN SESLERİNİ DUYURDU
Ardından yeniden kürsüye çıkan ve Gölmarmara ziyaretinde gençlerle konuşmasını anlatan akşener şunları söyledi: 25 yaşında bir gencimizle karşılaştım. Dedi ki; 4 yıllık maliye bölümü mezunuyum. Çiftçilik yapıyorum. 70-80 dönüm ekiyorum. Yövmiyeye çağırırlarsa, tarlaya, çapaya, küreğe gidiyorum. Bakın 4 yıllık Maliye bölümünden mezun olan bir gencimiz tarlada elleri çatlayana kadar çalışırken hem okumak için verdiği çabanın boşa gidişinin hem de iktidarın iş bilmezliğinin yükünü taşıyor. Yani Bay Kriz ve arkadaşlarının, ülkemizi içine soktuğu krizler sarmalı yine gençlerimizi can evinden vuruyor. Yine gençlerimizin çabalarını yok ediyor. Yine gençlerimizin hayallerini çalıyor.
29 yaşındaki bir gencimiz dedi ki; İlk sene kredi almadım, dayanmaya çalıştım. Ama sonra ailemden daha fazla para istemem gerekeceğini gördüm. O zamanlar kredi 350 liraydı, 350 lira da babam gönderiyordu. Allah’tan sadece 3 sene aldım. Askere gitmeden önce faiz binmesin diye birkaç taksit ödedim. Döndüm, iş bulana kadar tüm ödediklerim boşa gitti. Yani, askere gittim diye bana faiz uygulandı. Sonra iş buldum ödemeye başladım. Sonra iş yerim yurt dışına taşınacağı için ayrılmak zorunda kaldım. Yine bir boşluk oldu. Yine tüm ödediklerim boşa gitti. En son yapılandırdık. Yılbaşından sonra da evlilik sürecine girdim. Zaten ekonomi de tepetaklak oldu. Artık bütün umudumu kaybettim. Eşim de psikolog o 5 yıl kredi aldı. Onun borcu daha da fazla. Yani diyorum ki bize reva görülen bu mu?