Meral Akşener'den YSK açıklaması! 'Sonucu iptal etmek hangi akla izah edilebilir'
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin yenilenmesine ilişkin kararı ile ilgili olarak, "O zarfların içinde 4 pusula vardı. Bunların içinde, sadece kaybettikleri Büyükşehir Belediye Başkanlığı sonuçlarını seçip, o sonucu iptal etmek, hangi vicdana, hangi akla izah edilebilir?" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuştu. Konuşmasına, 'Utanıyorum, evet, utanıyorum' diyerek başlayan Akşener, Türkiye'de, demokrasi aramak zorunda bırakılan genel başkan olmaktan, siyasetçilerin suskunluğundan utandığını söyledi. Akşener, "Cübbesine düğme diktirmiş, siyasilerden emir alan hukukçulardan, utanıyorum. Kendileri varlık içinde yüzerken, iradesini gasbettikleri milletimin açlık ve fakirlikle mücadele etmek zorunda bırakılmasından utanıyorum. Çaresiz babalar böbreklerini satışa çıkarırken, çoluğuna çocuğuna vakıflar kurdurup, vatandaşın parasıyla zengin edenlerden, utanıyorum. Kendileri Öcalan'la, PYD/YPG ile el altından pazarlık ederken, millete 'terörist', 'illet', 'zillet' diyenlerden utanıyorum" dedi.
'HANGİ AKLA İZAH EDİLEBİLİR'
Akşener, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin yenilenmesine ilişkin kararını değerlendirdi. Salonda toplanan partililere, 'İstanbul'daki seçimlerde, büyükşehir belediye başkanlığı, ilçe belediye başkanlıkları, meclis üyelikleri ve muhtarlık seçimleri için tek zarf kullanmadık mı?" diye soran Akşener, şöyle konuştu:
"Evet kullandık. Peki, o zarfların atıldığı sandıkların başkanları, aynı isimler değil miydi, öyleydi. O zarfların içinde 4 pusula vardı. Aynı kurulların denetimindeki 4 oy pusulası. Bunların içinde, sadece kaybettikleri Büyükşehir Belediye Başkanlığı sonuçlarını seçip, o sonucu iptal etmek, hangi vicdana, hangi akla izah edilebilir? Bu zorbalığın sorumlularına soruyorum; Bu durumda, Türkiye'deki tüm sandık kurullarının başkanlarını kontrol etmeyecek misiniz? Sadece 31 Mart seçimlerinde değil, Sayın Erdoğan'ın, cumhurbaşkanı seçildiği 24 Haziran seçiminde de, sandık kurullarını incelemeyi düşünmüyor musunuz? Gerekçeniz 'tam kanunsuzluk' ise eğer, bunu yapmanız gerekir. Yok gerekçeniz 'tam hukuksuzluk' ise Ramazan'ın ilk orucunu 'hak yiyerek' açmış olursunuz."
'TÜM SANDIK KURULU BAŞKANLARI İNCELENSİN'
Meral Akşener, parti olarak 31 Mart ve 24 Haziran seçimlerinde görev yapmış tüm sandık kurulu başkanlarının incelenmesini talep ettiklerini söyleyerek, şunları söyledi:
"Tekrar ediyorum, milletimizin iradesine vurulan bu darbenin, sorumlularına sesleniyorum; İYİ Parti olarak, tüm Türkiye'de, 31 Mart ve 24 Haziran seçimlerinde görev yapmış tüm sandık kurulu başkanlarının, incelenmesini talep ediyoruz. Aziz Türk Milleti; huzurunuzda YSK ve ona bu kararı dayatan iktidar partilerine soruyoruz; madem kurul başkanları ve üyeleriyle ilgili kanunsuzluk var; bu sandık kurulları belirlenirken neredeydiniz? İtiraz sürecinde ne yapıyordunuz? Karar hukuksuz olunca, bu sorulara verebilecekleri makul bir cevap olmadığını elbette biliyoruz. Ama bugün sormak hakkımız. Soruyoruz; bu usulsüzlüklere göz yumarak, kaybedeceğiniz seçimlerin tekrarı için, aziz milletimizin iradesine tuzak mı kurdunuz?"
'TÜRKİYE'Yİ MUZ CUMHURİYETİ GİBİ GÖSTERDİNİZ'
Akşener, ülkeyi yöneten ve sandık kurulları konusunda denetleme yetkisi olan kurumların belli olduğuna işaret etti. Millet iradesinin yok sayıldığını öne süren Akşener, şöyle konuştu:
"Bu karar, sadece muhalefet partilerine oy vermiş vatandaşlarımızın iradesini hiçe saymak değildir. Bu karar, sonucu büyük olgunlukla karşılayarak iradesine saygıyı hak eden AK Parti'ye ve MHP'ye oy vermiş vatandaşlarımızın iradesini de hiçe saymaktır. Ülkeyi yönetenlere soruyorum; sebep olduğunuz bu hukuksuzluğun, demokrasimizde açtığı yaranın, mutfaklara nasıl yansıyacağını hiç düşündünüz mü? Bu hukuksuzluğun, demokrasi geleneğine sahip Türkiye Cumhuriyeti'ni ve aziz milletimizi, uluslararası camiada, ne duruma düşüreceğini hiç düşündünüz mü? Demokrasiye indirdiğiniz bu darbeyle, Türkiye'yi bir muz cumhuriyeti gibi gösterdiğinizin farkında mısınız? Elbette değilsiniz! Ve ben sizden ve koltuğunuz için her şeyi mubah gören zihniyetinizden utanıyorum."