Mevsim geçişleri bipolar bozuklukta nelere sebep oluyor?

Psikiyatri Uzmanı Dr. Behiye Büyükgöncü, eski adıyla manik depresif, günümüzdeki kullanımıyla bipolar bozukluk hastalığının mevsimsel değişkenlik gösterdiğini ve bahar aylarından yaz aylarına geçişle birlikte mani diye adlandırılan taşkınlık döneminin başladığını söyledi.

Psikiyatri Uzmanı Dr. Behiye Büyükgöncü, iki uçlu bozukluk olarak da bilinen bipolar, eski adıyla manik-depresif hastalığıyla ilgili bilgiler verdi. Hastalığın mani olarak adlandırılan taşkınlık ve çökkünlük olarak adlandırılan depresyon olmak üzere iki ayrı dönemi olduğuna dikkat çeken Dr. Büyükgöncü, “Birbirlerine zıt gibi görünen bu iki hastalık dönemi yatışma ve alevlenmelerle seyreder. Hastalık dönemleri dışında ise bazı hastalarda ise günlük yaşamı kısmen etkileyen kalıntı belirtiler görülmekle birlikte, hastaların çoğu tamamen normale döner” dedi. Dr. Büyükgöncü, hastalık dönemlerinden mani veya taşkınlık döneminin duygu durumun çok yükseldiği, hastanın aşırı coşkulu olduğu dönem olduğunu belirterek, “Bu dönemde hastada kendini olduğundan çok daha yüksekte hissetme, büyüklük düşünceleri, kendini aşırı enerjik hissetme, uyku gereksiniminde azalma, hatta uyku gereksinimini inkar etme, abartılı ve gerçekleşmesi güç projeler üretme, sonuçlarını düşünmeden heyecanlı veya tehlikeli davranışlarda bulunma, çok fazla para harcama, çok konuşma, dini düşüncelerde ve uğraşılarda artış, libido artışı görülen belirtilere örnektir” diye konuştu. Dr. Büyükgöncü, depresyon veya çökkünlük dönemi hakkında ise, “Hastada mutsuzluk, karamsarlık, umutsuzluk, özgüvende azalma, değersizlik hissetme, abartılı suçluluk veya pişmanlık duyguları, eskiden zevk aldığı faaliyetlerden zevk alamama, iştahsızlık veya uykusuzluk gibi değişiklikler, ölüm ve intihar düşünceleri, bedeninde nedeni açıklanamayan ağrılar” ifadelerini kullandı.

“GENETİK NEDENLER NE KADAR ETKİLİ?”

Hastalıkta erkek kadın oranının eşit olduğunu ve ortalama başlangıç yaşının 20-25 arasında olduğunu belirten Dr. Büyükgöncü, hastalığın ortaya çıkma nedenleri arasında ortalama olarak her üç hastadan ikisinde genetik nedenlerin sorumlu tutulduğunu dile getirdi. Dr. Büyükgöncü, diğer nedenleri ise şöyle sıraladı: “Nedenlerden bir diğeri beyinde hücreler arası iletiyi sağlayan kimyasal maddelerin taşınmasında veya düzeylerinde ortaya çıkan değişikliklerdir ve beyinde iletiyi bozarak düşünce, bellek, öğrenme ve duygu durumun düzenlenmesini etkiler. Stresli veya travmatik olaylarda iki uçlu bozukluğun ilk hastalık döneminin ortaya çıkmasına neden olabilir veya ilerleyen nedenleri tetikleyebilir” dedi.

“İLKBAHARDAN YAZA GEÇİŞTE NELERE DİKKAT EDİLMELİ?”

Dr. Büyükgöncü, iki uçlu bozukluğun seyrindeki en önemli özelliklerden birinin mevsimsellik olduğuna dikkat çekerek, “Hastalar ilkbahar-yaz aylarında taşkınlık, coşkunluk yaşarken, sonbahar-kış aylarında ise çökkünlük, durgunluk içine girerler. Özellikle ilkbahardan yaz aylarına geçiş hastaların alevlenmesi açısından en riskli dönem gibi görünmektedir. Hastaların yaklaşık dörtte biri bu mevsimsel özellik nedeniyle içinde bulunduğumuz ilkbahar mevsimi ve yazın ilk günlerinde kötüleşirler. Kötüleşme yaşanan bugünlerde hastalarda dürtüsel, tepkisel davranışlar, saldırganlık eğiliminde artma, öfke patlamaları, aşırı para harcama, taşkınlaşma azımsanmayacak orandadır. Bunların yanı sıra zaman zaman intihar eğilimi, daha doğrusu kendine zarar verme davranışı da görülebilir. İntihar bu dönem için çok yüksek oranlarda olmasa bile, artmış risk yönünden dikkatli olmakta yarar vardır. Hatta bu mevsimde hastaların dikkatleri daha bozuk olur. Sonuç olarak bu mevsim hastaların hastalanma eşikleri göreceli olarak düşük olmaktadır ve buna bağlı olarak da hem kendisine hem çevresindeki kişilere zarar verme riski taşıyan davranışlar gösterme riski taşırlar” diye konuştu.