MHP lideri Devlet Bahçeli'den CHP'li Başarır'a sert tepki

MHP lideri Devlet Bahçeli, CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın tank-palet fabrikasının satılmasına ilişkin sözlerine tepki gösterdi. Bahçeli, "Yine bir CHP milletvekilinin Türk ordusuna 'satılmış' demesi şerefsizliktir, kepazeliktir.

MHP lideri Devlet Bahçeli, CHP Mersin Milletvekili Ali Mahir Başarır'ın tank-palet fabrikasının satılmasına ilişkin sözlerine tepki gösterdi. Bahçeli, "Yine bir CHP milletvekilinin Türk ordusuna 'satılmış' demesi şerefsizliktir, kepazeliktir. Orduya 'satılmış' demek, bedelsiz satılmışlığın aleni beyanıdır" dedi. Libya açıklarında Türk ticaret gemisine hukuksuz baskına da tepki gösteren MHP lideri, "Türkiye'nin AB'yle ilişkilerini canlandırmak için sıcak mesajlar verdiği dönemde, AB liderler zirvesine sayılı günler kala yapılan provokasyonun izahı yoktur" ifadelerini kullandı

MHP lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu

 Bahçeli'nin açıklamalarının satırbaşları şöyle:

"Son yıllarda artan kadın cinayetleri ve istismar haberleri insan haysiyetine işlenmiş en büyük suç olarak değerlendirilmelidir. Vahşete kurban gitmeleri felakettir, rezalettir, cinayettir. Son 1,5 asırdır kadınlarımızın haklarıyla ilgili ümit verici ilerlemeler yaşanmışken, insanlık suçları da utanç duyulacak olayların somut yansımasıdır. Şiddet seli durmadan, psikopatların kanlı emellerine set çekilmeden kadınlarla ilgili konuşacağımız her konu eksik kalacaktır. Şiddet varsa insanlık sübut etmiştir. Hiçbir kadın aşağılık ve alçak davranışlara mahkum değildir.

 Partiler üstü bir anlayış ile suç üreten, suça teşvik eden tüm toplumsal kaynakları kurutmak, tedavi ve rehabilite etmek şarttır. Kimin mağduriyeti varsa, kimin engeli varsa yanında olmalıyız. Esasen bir farkındalık günü olan 3 Aralık Dünya Engeliler Günü münasebetiyle, tüm engellilerin ihtiyaç duyduğu haklar konusunda üstümüze ne düşüyorsa yapacağımızın sözünü veriyoruz.

CHP'YE TEPKİ

Aydın geçen zavallılar, tarih boyunca birikmiş dev hazineleri, muzaffer geçmişi gizlemeye çalıştılar. 200 yıldır ne çekmişsek, neye maruz kalmışsak kahir ekseriyeti bunlardan kaynaklanmıştır. Yabancı başkentlere şirinlik yapmayı, yeri geldiğinde ülkesini kötülemeyi mubah gören döneklerdir. Ülkesine kara çalmak hiçbir siyaset ve fikir adamını şerefli yapmaz. Gerçekte nasıl ifade ediliyorsa edilsin, devletini, milletini küçük görenlerden namuslu bir siyaset adamı çıkmamıştır.

CHP'nin yönetim kadrosu aynısıyla budur. CHP, Türkiye'ye cephe almış bir siyaset defosudur. Bizim CHP ile sorunumuz, Türkiye ile sorunu olduğu içindir. Geçen hafta öğretmenlerimizi aşağılayan Kılıçdaroğlu'nun neresi demokrattır. CHP'nin kumaşını kesen kesmiş, tarlasını süren sürmüştür. CHP'ye oy verenler hayal kırıklığı içindedir. ABD'ye demokrasimize müdahale eden çığırtkanlığı yapan CHP'nin neresi doğrudur? Yine bir CHP milletvekilinin Türk ordusuna 'satılmış' demesi şerefsizliktir, kepazeliktir. Orduya 'satılmış' demek, bedelsiz satılmışlığın aleni beyanıdır.

Batının oyunlarına ses çıkaramayan densizler Katarla yatıyor, Katarla kalkıyorlar. CHP sokakları tahrip etmiş fakat başaramamıştır. STK'ları manipüle etmiş başaramamıştır. Küresel lobileri kışkırtmış muvaffak olamamıştır. Şimdi sıra TSK'ya mı gelmiştir? Bu terazi bu zilleti çekmez. Böyle bir noktaya gelinmiştir ki, CHP bir milli güvenlik meselesine dönmüştür.

FAHRİZADE'NİN ÖLDÜRÜLMESİ

İranlı Muhsin Fahrizade'nin silahlı saldırıda öldürülmesi, Kasım Süleymani suikastından sonra gerçekleşmiş en vahim cinayettir. Bölgesel huzur ve barışı temelinden bozmaya çalışan saldırıyı, komployu terörizmden ayrı tutmuyoruz. ABD Dışişleri Bakanı Pompeo'nun seviyesiz İstanbul ziyaretinden sonra Kudüs'e gitmesi, bölgeyi provoke eder gibi tutum takınması, ardından Fahrizade cinayetinin gerçekleşmesi kuşkuludur.

Hem Ortadoğu hem Afrika istikrarsızlığın peşindedir. 27 Kasım'da Somali'de, 28 Kasım'da Nijerya'da, 29 Kasım'da Afganistan'da gerçekleşen terör saldırılarında çok sayıda masum insan katledilmiştir. Toprağın altı üstüne çıkarılmış, üstündekiler de altına gömülmüştür.

Fransa'nın geçmişinde kan vardır, işgal vardır. Macron iç siyasette sıkıştıkça Türk ve İslam düşmanlığının dozajını artırmaktadır. Fransa Doğu Akdeniz'de, Suriye'de, Libya'da, Dağlık Karabağ'da, Afrika'da karşımızdadır. Fransa terör örgütleri, kanlı şebekeler, paramiliter grupların yanındadır. Fransa'yı bilmek ve tanımak için Cezayir'e, Ruanda'ya, Tunus'a bakmak yeterli değildir. 1920 Antep'ini, Adana'sını incelemek milli bir mükellefiyettir. Fransa'ya özgürlük, eşitlik, kardeşlik diyorlar; bunları göz göre göre çiğniyorlar. Fransa Senatosu'nun kararı Türklüğün ayakları altındadır. TBMM'de grubu bulunan 4 partinin Fransa Senatosu'na tepkisi takdire şayan duruşun belgesidir. Fransa yine tarihin yanlış tarafındadır. Dağlık Karabağ Azerbaycan toprağıdır, Karabağ Türk'tür, Türk yurdudur.

TÜRK GEMİSİNE HUKUKSUZ BASKIN

Yeni bir dünya düzenin inşa çabaları devam ediyorken, ortaya çıkan stratejik boşlukların doldurulması gerilimlere yol açmaktadır. Türkiye ihmal edilecek bir ülke değildir. Almanya ve Fransa'da ırkçı ve İslamofobik saldırılar yaşanmaktadır. Yunanistan'da müftümüze yapılan saldırıyı kınıyoruz. 23 Kasım'da İrini Harekatı kapsamında Alman fırkateyni Türk ticaret gemisine baskın düzenlemiştir. Türkiye'nin AB'yle ilişkilerini canlandırmak için sıcak mesajlar verdiği dönemde, AB liderler zirvesine sayılı günler kala yapılan provokasyonun izahı yoktur. Libya'da kimlerin Hafteri desteklediği ortadadır. Bize göre İrini Harekatı Doğu Akdeniz'deki mayınlı bir tuzaktır. Önümüzü kesen her ihtimali göze almalı, bir alırken bin düşünmelidir.

Bütçe görüşmelerinde katkı veren arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. 2021 yılı bütçesi Meclis'te görüşülecektir. Hepinizden beklentim hazırlıklı ve sabırlı olarak görüşmeleri takip etmeniz, Cumhur İttifakı ruhuna uygun şekilde çalışmalarınızı yürütmenizdir."