Midilli'deki 'Orta Çağ' yaşamı!
Avrupa'ya umut yolculuğunda Yunanistan'ın Midilli Adası'nda tutulan Afgan sığınmacı Nasrullah Fabyabi, yaklaşık 8 aydır adadaki kale kalıntılarında, Orta Çağ'ı aratmayacak şartlarda yaşıyor.
Avrupa'ya umut yolculuğunda Yunanistan'ın Midilli Adası'nda tutulan Afgan sığınmacı Nasrullah Fabyabi, yaklaşık 8 aydır adadaki kale kalıntılarında, Orta Çağ'ı aratmayacak şartlarda yaşıyor.
Adaya, tehlikeli Ege yolculuğunun ardından geçen yılın temmuz ayında varan Fabyabi, Orta Çağ'dan kalan Midilli Kalesi'nin soğuk duvarlarını mesken tutarak zorlu yaşam mücadelesi veriyor.
Günümüz yaşam koşullarından çok uzakta, elektrik, su ve ısınma gibi imkanlardan mahrum 31 yaşındaki Fabyabi, kale duvarlarının içindeki gözleri oda olarak kullanıyor.
Mutfağı varsaydığı bir gözde yaktığı odun ateşinde yemeğini pişiren, duş aldığı suyu ısıtan Afgan sığınmacı, soğuk kış gecelerinde ise yalnızca battaniyesine sarılarak ısınmaya çalışıyor.
Adadaki Moria kampında sığınmacılar arasında sıklıkla yaşanan olaylar sebebiyle kaçarak kaleye sığınan Fabyabi için en önemli sorun yalnızlık. Sığınmacının kaledeki dostları ise artan yemeklerle beslediği çevredeki sokak köpekleri ve güvercinler.
Fabyabi, "Kampta her gün kavga ediyorlar. Her gün kampı yakıyorlar. İzin verilsin diye. Onun için ben burada kendimi rahat hissediyorum ama burada da çok zor. Yalnızım, yalnızlık insana yakışmaz. Yalnız olan bir Allah." dedi.
Fabyabi'ye, bu zor şartlarda en önemli destek adadaki gönüllü gruplardan ve Midillili komşusundan geliyor. Gönüllülerin getirdiği erzakla yaşamını sürdüren Fabyabi, su ihtiyacını ise kaleden 500 metre uzaktaki kiliseden sağlıyor.
Geride bıraktığı ailesine eski bir telefonla bağlanan Fabyabi, telefonunu komşusunun evinde şarj edebiliyor.
"Avrupa, insan hakkı diyor. Nerede hakkımız?"
Taliban tehdidinden kaçarak binlerce kilometrelik Avrupa yolculuğuna çıkan Fabyabi, Ege'yi aşmak için yaklaşık 50 göçmenle bindirildikleri şişme botta batma tehlikesi geçirdiğini de anlattı.
Adalardaki binlerce sığınmacı gibi Fabyabi'nin de Midilli'deki bekleyişi bitmek bilmeyen iltica süreçleri sebebiyle belirsizlikliğini koruyor.
Sığınma başvurusunda bulunan Fabyabi, mülakatlarının defalarca ertelendiğini belirterek, "Ne zamana kadar hiç bilmiyorum. Cezaevinde olsam bilirim. İki sene mi üç sene mi ama burada hiçbir şey bilmiyorum. Ne zamana kadar sürecek? Kafam karışık. Bir sürü sıkıntı var. Ne yapacağımı bilmiyorum." şeklinde konuştu.
Geride bıraktığı ailesinden uzak çaresizce bekleyişin zorluğunu anlatan Fabyabi, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yine de bekliyorum. İnsanı mecbur bırakıyorlar. Bıçaklamıyorlar, mermi sıkmıyorlar ama işkence ediyorlar. Hiç memnun değilim. Biz de insanız. Bizim de hakkımız var yaşamaya. Bizim kimseye düşmanlığımız yok. Hangi mezhepten olursa olsun kimsenin dinine de hakaret etmeyeceğiz. Bazıları, Avrupa insanlık diyor, insan hakkı diyor. Nerede bizim hakkımız? Ayak altında. Kimse gerçeği söylemiyor. Avrupa'da herkes iyi yaşıyor. Bizim de yaşamak hakkımız. Bizim suçumuz ne?"