MUCİZE
Albert Einstein diyor ki:
"Hayat iki şekilde yaşanır.
Ya hiç mucize yokmuş gibi, ya da her şey birer mucizeymiş gibi..."
Ne güzel bir söz…
Hayat hepimize en büyük mucizedir doğrusu. Allahtan bize verilen bir canın ötesindedir hayat. Mucizeler görünmezin içinde yaşar hep. Bence iki kişinin aynı anda birbirlerini sevmesi bile bir mucizedir. Elbette bunu kaderine yazan Allah’tır. Kaderine iman eden her insansana mutlaka mucizeleri yaşar ömründe. Unutmayalım ki mucizeler hep ansızın gelir. Bazen mucize kapımıza kadar gelir dayanır ama biz onu görmeyiz. Hayat ıskaladığımız mucizelerle doludur.
İnsanoğlu dört yanım çiçek bahçesi olsun sonra ona kimse ilişmesin ister. Ama hayat böyle değildir. Zor olan yaşanmadan mucizeler gelmez asla. Bakmışsın umulmadık bir gün oluverir birden.
Mucizeler bazen maddiyattan bunaldığımız bir anda gelir, bazende ruhumuzun bedenimizden çıkacağını hisseder gibi olduğumuz bir anda. Bazende El açar dua ederiz bir mucize olsun diye ama o mucize gelmez bir türlü. İşte bu sabırdır. Allah’ın seni sınamasıdır yani. O sabrı sonuna kadar göstermek gerekir. Ve şöyle dua etmek gerekir, “rabbim hayırlı ise nasip et, değilse nasip etme” diye. Bu en güzel duadır İşte.
“Hayırlı ise nasip et rabbim” demek! İşte böyle bir dua ile gelen mucize için; Nasıl da güzel geldin sen hiç gitme olurmu? der insan.
Ne zaman cebimde kuruşum kalmasa, “rabbim bana yardım et” diye dua ederim hep. Bu güne kadar hiç rabbimin beni geri çevirdiğini görmedim ömrümde. O ne büyük bir varlıktır, o ne yüce bir yaratıcıdır ki, her ihtiyacım olduğunda ona sığınırım. Sonsuz şükürler o’nadır. Çünkü o’na hiç umudumu yitirmedim. Umudun olduğu yerde; mucizeler çiçek açarmış. Sizde umudunuzu asla yitirmeyin. Hayatta sürekli mucizeler yaşanıyor, yeter ki pes etmeyin, umud edin, umudu büyütün! Vazgeçmeyin.
Unutmamak gerekirse dünya yönünü diğer tarafa döndükçe karanlıktasınızdır. Ama bilirsinizki dünya tekrar tekrar döndükçe aydınlığa çıkacaksınız er yada geç.
Dertlerin sana ağır geliyorsa,
Hemen gel ve Allah’a içini dök! O seni gecenin karanlığında bile olsa duyacaktır. Konuşmak istediğin her an seni duyan bir gücün olması ne büyük bir rahatlık değil mi? Yaşadıkların hayal kırıklığı içimdeymişsin gibi hissettiğin her an konuşabileceğin biri olması ne güzel.
Sonrası mı?
Sonrası malum.
Kim ne yaptıysa önüne çıkacak.
Ama eninde, ama sonunda.
Yeterki inan ve o’na güven.
Bazen iki insanın birbirine ne kadar ihtiyaç duyduğunu anlaması için yollarının ayrılması gerekir. O zaman işte asla isyan etme. Bilki bu bir imtihandır sabret! Sonu bilinmez mucizelere gebedir.
Siz birini çok sevmiş olabilirsiniz, hatta karşınızdaki insan da sizi çok sevmiş olabilir ama her şeye rağmen yapamamışsınızdır. Olmaz bazen, yaz mevsiminin ortasında yağmur yağar ve siz o pikniğe gidemezsiniz. belki zorlarsınız ama bu kez de her yeriniz çamur olur. Bunada kısmet denir. Sevdiğim bir söz şöyle açıklıyor bu durumu; Kısmet ise gelir Hint'ten, Yemen'den, kısmet değilse ne gelir elden?
Gülseren Budayıcıoğlu’nun güzel bir sözü var. Hayatımıza gerçekten yön verecek bir söz…
Eğer o AŞK
Sizi güzelleştiriyorsa,
Kendinizle barıştırıyorsa,
Enerjinizi arttırıyorsa,
Çevreyle ilişkinizi düzeltiyor,
Sizi daha esnek,
Daha hoşgörülü,
Daha çalışkan,
Daha iyi insan yapıyorsa,
O aşkla birlikte yaşamayı daha çok seviyorsanız,
Sakın peşini bırakmayın.
Ve bende ekleme yapayım bu söze!
Her Aşk mucizedir. Sabredin ve mucizeyi yaşayın efendim.
Unutmayın!
Asıl mucize kendine inanmaktır…
Dua ettiğiniz her mucizenin gerçekleşmesi dileğiyle Hoşçakalın efendim.