Murat Kurum: Haliç'teki kirliliğin sebebini araştırıyoruz

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Haliç'teki kirlilik tartışmalarına ilişkin, "Haliç’teki görüntüler hepimizin içini sızlatıyor. Haliç’i yine gelecek nesillere tertemiz teslim etmek istiyoruz. Bakanlık olarak her türlü iş birliğine hazırız. Belediyemizin gücünün yetmediği yerde de her türlü yardımı yaparak Haliç’i temiz tutmak durumundayız" dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Rize'nin Çamlıhemşin ilçesindeki dünyaca ünlü Ayder Yaylası, Yenileme ve Dönüşüm Alanı'nda incelemelerde bulundu. İncelemelerinin ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Bakan Kurum, "Doğal güzellikleriyle, tarihiyle, kültürüyle ön plana çıkmış, bir dünya lideri yetiştirmiş Rize'mizdeyiz. Rize'mize ilişkin birçok projeyi yapıyoruz. Bu doğal, bize emanet edilmiş güzellikleri korumak adına bütün ekibimizle var gücümüzle çalışmaya gayret ediyoruz. Taş köprülerimizi, ormanlarımızı, termal sularımızı, doğal kaynaklarımızı korumak ve gelecek nesillere aktarmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu çerçevede, Rize'mize son 18 yılda yaklaşık 20 milyar liralık Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde yatırım yaptık. Şu anda devam eden de birçok yatırımımız var. Türkiye’de yayla denince akla ilk gelen yaylardan biri Ayder Yaylası’ndayız. Burayı bir dünya merkezi haline getirecek, dünyada isminden söz ettirecek, burada çok güzel organizasyonların yapılacağı, bu doğal güzellikleri vatandaşlarımızın faydalanacağı bir projeyi yürütüyoruz" dedi.

'YAPILAŞMAYA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ'

Ayder'de hiçbir yapılaşmaya müsaade edilmeyeceğini belirten Bakan Kurum, şunları söyledi:

"Proje çerçevesinde geçen yıl hem kaçak yapılar hem de bu alanda bulunan salıncakların yıkım sürecini gerçekleştirdik. Bu yıkımla alakalı da hiçbir vatandaşımızı mağdur etmeyecek şekilde, onların rızasını almak suretinde burayı bir kamu alanı haline getirdik ve eskiden olduğu gibi şenliklerin, festivallerin yapılacağı bir alan olarak da kullanacağız. Yine doğal güzelliğiyle kalacak ve bu alanda hiçbir şekilde yapılaşmaya da müsaade etmeyeceğiz. Bu alan uzun yıllar Ayderli, Rizeli vatandaşlarımızın hatıralarının yaşatıldığı bir alan olarak gelecek nesillere aktarılacaktır. Bunun dışında şu an Ayder’de, İller Bankası Genel Müdürlüğü'müz, yine Çamlıhemşin ve Rize Belediyemizle, valiliğimizle birlikte bir sokak sağlıklaştırma projesi yürütüyoruz. Bu kapsamda Ayder’in içinden geçen yolda kaldırımların, aydınlatmaların, yağmursuyu kanalizasyon giderlerinin tamamını yeniliyoruz. Yaklaşık 50 milyon yatırım bedelli projemizin ilk etabını, haziran sonunda bitirip vatandaşlarımızın hizmetine açacağız. Bu proje kapsamında korkuluğundan kaldırımına, aydınlatmasına, yağmur suyuna kadar her şeyi yenileyeceğiz ve bölgemize, Ayder'imize yakışacak bir altyapıyı inşallah kazandırmış olacağız."

OTOPARK İÇİN TARİH VERDİ

Ayder'de yapılması planlan projeyle otopark sorunun da çözüleceğine işaret eden Bakan Kurum, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunun dışında proje kapsamında yürüyüş alanları, gezi alanları, bisiklet yolları, teraslarımız, gelin tülü şelalemize bakacağımız seyir terasımızda vatandaşlarımız gelecek, buradaki doğal güzellikleri en güzel şekilde hissedecekler. Termal otelimiz yapı anlamında eskimiş. Kullanım noktasında vatandaşlarımızın sıkıntı çektiği bir termal otel. Onun yapımına ilişkin ihalemizi, yer tespitini yaptık. İnşallah önümüzdeki yıl tamamlayıp hizmete açacağız. Ayder’de çok ciddi bir otopark problemimiz vardı. Bunu çözmek amacıyla yaklaşık bin 750 araçlık kapalı yerin altında bir otopark inşa ediyoruz. Oradan ring seferleriyle işletmelerden faydalanabilecekler ve buradaki doğal güzellik çok daha öne çıkacak. Önümüzdeki yıl inşallah inşaatını tamamlayıp kullanıma açacağız"

'ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPTIK'

Projenin tamamlanmasıyla Ayder'in daha yaşanabilir yayla olacağına dikkat çeken Bakan Kurum şunları kaydetti.

"Çamlıhemşin ve Ayder’in dönüşümü kapsamında 55 tane yerel mimariye uygun ahşap taşın kullanıldığı, bunun dışında hiçbir malzemenin kullanılmadığı apart ünite inşasını rezerv alanımızda gerçekleştireceğiz. Riskli gördüğümüz kaçak noktasında buradaki yapılaşmanın vatandaşlarımızla görüşmek suretiyle, onların rızasıyla gönüllü bir dönüşüm sürecini başlatacağız. İnşallah önümüzdeki yıl bitirip, bu dönüşümün ikinci etabını da yapıyor, tamamlıyor olacağız. Tüm bu projelerimiz bittiğinde Ayder çok daha yaşanabilir bir yayla olacaktır ve bunu uzun yıllar koruyacaktır. Emeği geçen tüm arkadaşlarımızı ve Sayın Cumhurbaşkanımıza teşekkürlerimi arz ediyorum. Gerçekten bu konuda hepimizin ufkunu açtılar ve biz de üzerimize düşeni yaptık. İnşallah Ayder'imize yakışan projeyi en kısa sürede hizmete sunacağız."

RİZE MERKEZİ DE DÖNÜŞÜYOR

Rize ve bölge için çok önemli projeler ile yatırımların sürdüğü aktaran Bakan Kurum, "Rize’ye ilişkin kentsel dönüşüm, millet bahçesi, atık su arıtma tesisleri, düzenli depolama tesisleri, çöp sahalarının rehabilitasyonu, araç gereç, meydan düzenlemeleri gibi birçok projeyi hep birlikte yürütüyoruz. Bu çerçevede daha önce açıkladığımız projelerin tespitlerini hem yerinde yapacağız hem de süreçteki ilerlemeleri yeniden gözden geçireceğiz. Bu çerçevede Ayder'imizde bir de atık su arıtma tesisi inşası var ve o da bu yıl içerisinde tamamlanıp buradaki evlerin atık suları arıtılarak deşarj edilecek. Bu da inşallah yıl sonuna tamamlanıyor olacak. Kentsel dönüşüm kapsamında Rize'mizde çok önemli diyebileceğimiz projeler yürütüyoruz. Çarşı Mahallesi'nde ve yine Piri Çelebi Mahallesi'ni kapsayan 2.28 hektarlık alanda ve bu alanda 133 dükkan ve 404 ofisimizin projelerini hazırladık. İnşallah haziran ayında ihalelerini tamamlayıp, Rize merkezindeki belediye blokları olarak vatandaşımızın bildiği alandaki dönüşüme başlamış olacağız. Esnafın talepleri, eylül ayı gibi buraya girmemizi istiyorlar. Onların rızası çerçevesinde, onların mağdur olmayacağı şekliyle, onların kira, taşınma gibi her türlü yardımı yaparak, Rize merkezdeki bu dönüşümü de yapacağız. Toplam 900 milyon liralık bu dönüşüm projesi de gerçekten Rize'mize, bölgemize örnek olacak" dedi.

'AFETLERDE VATANDAŞIMIZIN CANINI ARAMAK İSTEMİYORUZ'

"Artık enkaz altında, sellerde, heyelanlarda vatandaşımızın canını aramak istemiyoruz" diyen Bakan Kurum, "‘Türkiye’nin her yerinde dönüşüm’ dedik. Sayın Cumhurbaşkanımız 2012 yılında ‘Bedeli ne olursa olsun dönüştüreceğiz’ dedi. Biz de artık enkaz altında, sellerde, heyelanlarda vatandaşımızın canını aramak istemiyoruz. Bu noktada kararlıyız. Vatandaşımızla birlikte inşallah bu dönüşümü gerçekleştiriyor olacağız. Bu merkezde yapacağımız dönüşüm çerçevesinde, taşlı derede Çaykur alanı olarak bildiğimiz 19.5 hektarlık bir alanımız var. Burayı rezerv alan olarak belirleyip, şehrin merkezinde yıkılma riski olan, gerçekten riskli binaların dönüşümü adına bu alanı rezerv alan olarak kullanacağız ve şehrimize kazandırmış olacağız. Burada da TOKİ Başkanlığı'mız bir proje yürütüyorlar. İlk etapta 450 konut ve 80 dükkândan oluşan projeyi yapıyor olacağız. Bu yatırımın bedeli de yaklaşık 850 milyon lira tutarındadır" şeklinde konuştu.

'HALİÇ'TEKİ KİRLİĞİN SEBEBİNİ ARAŞTIYORUZ'

Haliç'teki kirlilik tartışmalarına ilişkin değerlendirmede bulunan Bakan Kurum, şu ifadeleri kaydetti:

"Haliç’teki görüntüler hepimizin içini sızlatıyor. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız ki hakikaten belediye başkanı olduğu dönemde bu projeye ilişkin projenin içindeki çöpü, çamuru Gaziosmanpaşa’daki bir alana deşarj ederek, o bölgeyi, ‘gezilemez, yürünemez’ denilen Haliç’i gezilir, etrafında yürünebilir, oturabilir hale getirdi. Gördüğümüz görüntüler bu noktada içler acısı. Üniversitelerimizin de iş birliğiyle mevcut bölgedeki kirliliğin sebebini araştırıyoruz. Aynı Riva Deresi'nde olduğu gibi. Çıkan sonuçlara göre hareket edeceğiz. Büyükşehir Belediyemizin sorumluluğundaki alanda, Büyükşehir Belediyemizin yapması gereken yatırımları yapması çok önem arz ediyor. Kendisinin bakanlığımızdan bir isteği, yardım talebi varsa da biz bakanlık olarak tertemiz bıraktığımız Haliç’i yine tertemiz gelecek nesillere tertemiz teslim etmek istiyoruz. Bakanlık olarak her türlü iş birliğine hazırız. Belediyemizin gücünün yetmediği yerde de her türlü yardımı yaparak, Haliç’i temiz tutmak durumundayız. Belediyemiz bu noktada bir yatırım yapmama sürecine girerse de Riva’da söylediğimiz gibi, Haliç’i kimsenin inisiyatifine bırakmaz, gerekli yatırımları yapmak için hep birlikte seferber oluruz. Yapılacak tespitleri bekleyelim görelim. O tespitler neticesinde inşallah süreci yürütürüz."

BAKAN KURUM DHA'YA KONUŞTU

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Ayder Yaylası'ndaki ziyaret ve incelemelerinin ardından DHA'ya konuştu. Türkiye'nin her yerinde kaçak yapılaşmayla mücadele ettiklerini anlatan Bakan Kurum, "Akdeniz, Ege kıyılarımızda, Bodrum, Muğla, Marmaris Türkiye’nin her yerinde kaçak yapılaşmayla mücadele ediyoruz. Bu çerçevede o doğal güzelliklere zarar veren ne kadar yapı varsa kararlı bir şekilde yıkımlarını gerçekleştireceğiz. Tabii ki vatandaşımızı mağdur etmemek en önemli hedefimiz. Bu anlayışla çalışmalarımızı yürütüyoruz. Ancak kaçak bir yapı varsa da orada duruşumuz nettir. Kararlı bir şekilde yürüteceğiz. Bu ilçelerimizde de, yaylalarımızda da, koylarımızda da olacak. Salgın sürecinde bu sürece ara vermiştik. Geçtiğimiz günlerde Antalya’da yıkımlarımızı gerçekleştirdik. Türkiye’nin hangi ilinde, ne kadar kaçak yapı varsa mücadele edeceğiz. Buna ilişkin Meclisimizde bir düzenleme çıkardık. Hakikaten cezai olarak da bir kaçak yapı yapıldığı zaman hukuki sorumluluklarını artıran bir düzenleme de kanunlaştı. Güzelliklerimizi korumak en büyük hedefimiz. Kararlı bir şekilde bu mücadeleyi sürdüreceğiz" dedi.

'SALDA GÖLÜ’NDEKİ TAHRİBAT GİDERİLDİ'

Tahribatın giderildiği Salda Gölü'nde planlanan düzenleme projesine ilişkin bilgi veren Bakan Kurum, "Salda Gölü’ndeki tahribat giderildi. Orada bir düzenleme projesi yapıyoruz. Orada da amacımız Ayder’dekinden farklı değil. Her alanda yeşili artırmak, doğamızı korumak adına bu çalışmaları yapıyoruz. Salda’da biz bu projeyi başlatmadan önce araçlar gölün kenarına kadar giriyordu. 1 milyon ziyaretçi alan yerimiz. Orada insanların ihtiyaçlarını giderecek alanlar yoktu. Çöpler etraftaydı. Çadırlar, brandalardan, konteynerden barakalar vardı. Onların yıkımını gerçekleştirdik. Kamulaştırarak, kaçak yapıları yıkarak doğal güzelliğini öne çıkardık. Akabinde de vatandaşlarımızın orada günlük ihtiyaçlarını gidereceği, hiçbir betonlaşmanın olmayacağı üniteleri oradaki doğal yapıya uygun bir şekilde inşasını yapıp inşallah Burdur’a ve ülkemize kazandırmış olacağız" diye konuştu.

'HALİÇ’İN KİRLENMESİNE İLİŞKİN BİR TESPİT SÜRECİNİ BAŞLATTIK'

Haliç'teki kirlilik tartışmalarına ilişkin de konuşan Bakan Kurum, "Haliç’te kamuoyuna yansıyan görüntüler hepimizin içini sızlattı. Bu noktada ömrünü, günlerini, aylarını, yıllarını veren başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm Türkiye’nin içi sızladı. Bilim adamlarımızla birlikte Haliç’in kirlenmesine ilişkin bir tespit sürecini başlattık. Tespitin bitmesine müteakip kirliliğin kaynağını görmemiz gerekiyor. Haliç’i Silahtarağa önlerinde birleştiren Alibeyköy ve Kağıthane Cendere Deresi ve bu derelerden gelen sularla birlikte Haliç’i temiz tutuyoruz. Haliç’teki dip çamurun ana kaynağı bu iki dereden gelen birikintiler. Bu birikintilerden dolayı tespitlerimizi üniversitelerimizle birlikte yapacağız. Bu çerçevede mevcut durumun tabanında ne olduğunun tespitini yapmaya müteakip gerekli süreci başlatacağız. Burada sorumluluk büyükşehir belediyemizde. Büyükşehir belediyemiz de bizim çıkaracağımız rapor neticesinde çalışmasını yapmak durumundadır" ifadelerinde bulundu.

'HALİÇ’İ DE RİVA’YI DA KADERİNE TERK ETMEYECEĞİZ'

Haliç ve Riva'yı kaderlerine terk etmeyeceklerini kaydeden Bakan Kurum, "Bu sürece ilişkin bakanlığımızdan da bir talebi olması durumunda her türlü desteği kendisine vermeye hazırız. Yapılmaması durumunda da bakanlık olarak her türlü süreci projeyi yürüteceğimizi de Haliç’i bu haliyle bırakmamız gerektiğini de bildirmek isterim. Bütün çevre yatırımlarını kararlı bir şekilde yürütüyoruz. Çevre yatırımları süreklilik arz eden yatırımlar. Çevre yatırımını yaptığınızda devamını getirmezseniz nüfusun artması, o bölgedeki yapılaşmanın artmasından dolayı belki de kapasite artışı, derede ıslah projesi, arıtma tesisinin ilavesi gerekiyor. İşte o yüzden Silahtarağa projesi önemli. Bu çerçevede çıkan rapor neticesinde harekete geçeceğiz. Belediyemizin de talebi olması halinde iş birliği süreci halinde yürüteceğiz. Haliç’i de Riva’yı da kaderine terk etmeyeceğiz, ettirmeyeceğiz. Şu ana kadar bir talep yok. Tespitlerimizi yapalım onun neticesinde harekete geçeceğiz" dedi.