Mustafa Kurdaş'tan 'sansür' açıklaması

Milli Gazete'nin dünkü birinci sayfasında yer alan sansür ilanı kamuoyunda ses getirmeye devam ediyor. "Bu bir sansür girişimi" başlığı ile sürmanşetten duyurulan ve 3. sayfada yer alan BİM'in sansür teklifine ilişkin Milli Gazete Genel Yayın Yönetmeni  Mustafa Kurdaş, önemli açıklamalarda bulundu. Kanal 42'nin konuğu olan Mustafa Kurdaş, " Biz bu tepkiyi alkış alalım diye yapmadık, kamu yararını kendi menfaatimizin önünde tuttuğumuz için yaptık." dedi.

 Konuyla ilgili süreci anlatan Mustafa Kurdaş, "Öncelikle reklam departmanımız aranarak söz konusu haberimizin www.milligazete.com.tr’den kaldırılması istendi. Bu talep, arkadaşlarımız tarafından bize getirildi. Acaba maddi bir hatamız mı olmuştu, haberin yanlış bir tarafı mı vardı? Malum ne kadar dikkat ederseniz edin, kastınız bile olmasa; yayıncılıkta kimi zaman eksikler, yanlışlar olur. Ve haklı talepler de zuhur edebilir. Ve “gazetecilik” mesleği, bunları da düzeltmek ve mağduriyet varsa gidermek sorumluluğuyla yapılmalıdır. Sağ olsunlar “sansür” talep edilirken zahmet edip haberimizin linkini de gönderdikleri için hızlıca ulaştım habere. Tekrar inceledim. Haber bizim özel haberimizdi. Doğrudan doğruya kamu yararını gözeten “sağlam” bir karakter taşıyordu. Yani, tam bir gazetecilik işiydi haber. Ve bu milletten gasp edilmiş yaklaşık 100 milyonluk bir kaybın peşine düşülmüştü. Üstelik BİM dahil haberde hiçbir zincir marketin ismi verilmemişti. Çünkü maksat üzüm yemekti, bağcıyı dövmek değil. Yani bir markayı suçlamak değil, bu milletin 100 milyon lirasının hesabını sormaktı haberin amacı. İşimizdi ve elhamdülillah işimizi güzel yapmıştık." ifadelerini kullandı.

"AHLAKA SIĞMAZDI"
"Aslında biz kaldıralım haberi, bu reklam devam etsin diyebilirdik" açıklamasında bulunan Kurdaş, "Ama 50 yıllık gazeteye, ahlaka sığmazdı. Biz de kaldırmadık. Biz direkt markanın CEO'sunu aradık. Cep telefonumuzu da verdik. Arayacaklardı. Aradıklarında da bu konuyu açıklığa kavuşturacaktık. Hatta birkaç hafta da bekledik fakat aramadılar" ifadelerini kullandı.

"BU YAKLAŞIMI KAMUOYUNA YANSITMAMIZ GEREKİYORDU"
Bu yaklaşımımızın tartışılmasını istedik diyen Mustafa Kurdaş, "Baktığımız zaman tepkimiz iki gündür de tartışılıyor. Biz herhangi bir şekilde nasıl ki reklam veren bir markayı tehdit ederek, şantaj yaparak reklamını almak veya yayınlamaya karşıysak, reklam verenin de aynı şekilde yayın organlarında 'parayı veriyorum düdüğü ben çalarım' dercesine sansür talep etmesine de karşıyız." açıklamasında bulundu.

"TAVRIMIZ ÖZLENEN BİR TABLOYDU"
Markalarla yapılan sözleşmelerin yıllık olduğunu ifade eden Kurdaş, “Firmayla herhangi bir sorunumuz yok. İki taraf da tekrardan teklif verebilir. Bizim derdimiz BİM’le veya herhangi bir markayla kavga etmek, didişmek değil. Kamu yararını güden bir haberimiz vardı. Sağlam belgeli bir haberdi ve biz bunun arkasında durduk. Kamu yararının peşine düştük.

Marka bundan rahatsız olmuş olabilir. Bizi alakadar etmez çünkü bizim sorunumuz reklam verene karşı değildir. Bir gazetenin yayın organının sorumluluğu kamuyadır ve biz de bunu gözettik. Zannediyorum bunu anlayışla karşılayacaklardır. Bu süreçten sonra marka da kendi yanlış tutumunu düzeltecektir.

 Bugün BİM’e her türlü insan gidiyor. Bunun için bu tepkiyi tüm kesimler tebrik etti. Bütün siyasi partiler de tepki gösterip, bize tebrik mesajları gönderdiler.

 Demek ki bu tavır özlenen bir durummuş. Tüm kesimler sosyal medya hesaplarından bunu paylaştılar. Sadece muhalif medya değil, iktidara yakın gazeteciler de bizi arayıp bu duruma tepki gösterip, tebrik ettiler." dedi.

"ALKIŞ ALMAK İÇİN YAPMADIK"
Biz bu tavrı alkış alalım diye yapmadık ifadelerini kullanan Kurdaş, "Bizim derdimiz bu mesleğin ahlakını kamuoyuna hatırlatmaktı. Ve kamu yararının da önemini hatırlatmaktı ve bunu yapmış olduk. Zannediyorum bu üstenci tavra karşı şikayetimiz amacına ulaşmıştır. Yarın BİM gelir, başka markalar gelir, oturur yine konuşuruz. Milli Gazete 50 yıllık bir gazete, BİMin reklamları varken de çıkıyordu, yokken de çıkıyordu ve çıkmaya devam edecek." açıklamasında bulundu.