Nuri Alço 'Mevlânâ'yı canlandıracak

Yeşilçam'ın usta isimlerinden Nuri Alço'ya Hollanda'dan teklif geldi. Alço, Mevlana'yı canlandıracak.

Meslek hayatında 43 yılı geride bırakan Nuri Alço, iki yeni film ‘Karımı Gördünüz mü?’ ve ‘Vallahi Hortladı’ ile sevenleriyle buluşuyor. Alço, yıllarca canlandırdığı ‘kötü adam’ karakterinin aksine arkadaşlarının zor günlerinde yanında, gençlerin hayatına çekidüzen vermesi için elinden geleni yapan bir karakteri canlandırıyor. Amsterdam’dan kendisine bir teklif geldiğini söyleyen Alço, “Mevlânâ’yı oynatmak istediler” diye konuştu.

Habertürk’ten Ekin Türkantos’a konuşan Alço, Amsterdam’dan bir proje geldi. Mevlânâ’yı oynatmak istediler. Yabancı bir yapım. Kısmet olursa önümüzdeki dönem için o var” dedi.

800 yıldır gönüllerde yaşayan Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî kimdir?

Mevlevi yolunun öncüsü Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî  30 Eylül 1207'de dünyaya geldi. Mevlana portresini ve Mevlana Türbesini ilk defa yaptıran Prenses Gürcü Hatun ile yakın dosttur. Bilinen tek Mevlânâ portresinin ve Mevlânâ türbelerinin ortaya çıkışı bu şekilde olmuştur.

Mevlânâ 30 Eylül 1207 tarihinde Horasan'ın Belh bölgesinde, Afganistan sınırları içinde kalan Vahş kasabasında doğmuştur. Annesi, Belh Emiri Rükneddin'in kızı Mümine Hatun; babaannesi, Harezmşahlar hanedanından Fars Prensesi, Melîke-i Cihan Emetullah Sultan'dır.

Babası, "alimlerin sultânı" unvanı ile tanınmış, Muhammed Bahâeddin Veled; büyükbabası, Ahmed Hatîbî oğlu Hüseyin Hatîbî'dir. Babasına Sultânü'l-Ulemâ unvanının verilmesini kaynaklar Türk gelenekleri ile açıklamaktadır. Etnik kökeni tartışmalı olup; Fars, Tacik veya Türk  olduğu yönünde görüşler mevcuttur.

Mevlânâ, dönemin İslâm kültür merkezlerinden Belh kentinde hocalık yapan ve Sultan-ül Ulema (Alîmlerin Sultânı) lakabıyla anılan Bahaeddin Veled'in oğludur. Mevlânâ, babası Bahaeddin Veled'in ölümünden bir yıl sonra, 1232 yılında Konya'ya gelen Seyyid Burhaneddin'in mânevi terbiyesi altına girmiş ve dokuz yıl ona hizmet etmiştir. 1273 yılında vefat etmiştir.

Mevlânâ, yazdığı Mesnevî adlı eserinde kendi adını Muhammed bin Muhammed bin Hüseyin el-Belhî şeklinde vermiştir. Burada yer alan Muhammed isimleri baba ve dedesinin ismi, Belhî ise doğduğu şehir olan Belh'e nispettir. Lakabı Celâleddin’dir. “Efendimiz” anlamındaki “Mevlânâ” unvanı onu yüceltmek maksadıyla söylenmiştir. Bir diğer lakabı olan Hudâvendigâr ise Mevlânâ'ya babası tarafından takılmıştır ve "sultan" manasına gelmektedir. Mevlânâ, doğduğu kente nispetle Belhî şeklinde anıldığı gibi hayatını sürdürdüğü Anadolu'ya nispetle kendisine Rûmî de denmektedir. Ayrıca müderrisliği nedeniyle Molla Hünkâr ve Mollâ-yı Rûm olarak da anılmaktaydı.

Hz. Mevlana’dan en güzel özlü sözler 

Ey canımın sahibi Yar! Sen benimle olduktan sonra kaybettiklerimin ne önemi var. -Hz. Mevlana

"Gene gel! gene gel! her ne isen gene gel! Kafirsen, atese tapiyorsan, puta tapiyorsan da, gene gel, Bu bizim dergahimiz umutsuzluk dergahi degil, Yüz kere tövbeni bozmussan da gene gel!" -Hz. Mevlana

Gözlerinin gördüğünü yüreğinin gördüğüne değişiyorsan eyvallah! Yüreğinin gördüğünü gözlerinin gördüğüne değişiyorsan eyvah,eyvah! -Mevlana

İnsanları tanımak için tüm gücünüzü verin, ama tüm sevginizi vermeyin. Çünkü onları tanımaya başladıkça verdiğiniz sevgiye acıyacaksınız! -Mevlana Celaleddin Rumi

Bencillik gözüne takılmış ayna gibidir.O gözler nereye bakarsa baksın kendinden başka birini görmez. -Hz. Mevlana

Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle.. Ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil, kaç kere yeniden küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla...! -Hz. Mevlana

Açlık, ilaçların padişahıdır. Hekimler niye perhiz verir düşünsene.'' -Hz Mevlana

Eşekten şeker esirgenmez ama eşek yaratılışı bakımından otu beğenir. -Mevlana Celaleddin Rumi

Mutluyum!.. Çünkü yol yakınken dönüşlerim var… Huzuruma şaşırmayın!.. Çünkü yarı yolda duranlardan, koşar adım gitmişliğim var… Kızmayın aşktan caymışlığıma,Benim karşıdan tanımama gibi bir özrüm var… Gelsin hayat bildiği gibi, elinde ne varsa hayata dair. Ötesi hiç bir şey ya da vesair... Gerisi misafir! -Mevlana Celaleddin Rumi

Misafir Gelecekmiş Gibi Evini Ölüm Gelecekmiş Gibi Kalbini Temiz Tut.(Hz.Mevlana)

Sevgi şifadir.Sevgi güçtür.Sevgi;değişimin mührüdür.(Hz.Mevlana)

İyilik aradın mı, insanda kötülük kalmaz. -Mevlana Celaleddin Rumi

Gönlüm dilime dargın, dilim gönlüme, Gönlüm duygularını anlatamadığı için kızarken dilime, Dilim anlatamayacağı şeyleri düşündüğü için kızıyor gönlüme" (Hz.Mevlana)

Bir Günah İşlediğinde Hemen Tövbe Et İnsan Suya Düştüğü Değil Sudan Çıkmadığı İçin Boğulur (Hz.Mevlana)

Sen böyle güzelken bana söz düşmez. Bakma böyle yazılar yazdığıma, ben aslında Oku! Emrine amade seni okuyorum sevgili. (Hz.Mevlana)

Sen diri oldukça ölü yıkayıcı seni yıkar mı hiç? -Hz Mevlana

Kuzgun, bağda kuzgunca bağırır. Ama bülbül, kuzgun bağırıyor diye güzelim sesini keser mi hiç? -Hz Mevlana

Cahil insan, gülün güzelliğini görmez, gider dikenine takılır. (Hz.Mevlana)

Gerçek aşk'ı biIen kaIp bir damIa suya biIe hürmetIe bakar. -Hz Mevlana

Konu ne olursa olsun, verdiğin 'üzüntü' ve aldığın 'ah' bir cam parçasından daha keskindir, dönüp dolaşıp üzerine basarsın. (Hz.Mevlana)

Rabbim, kalbim'e değen sızıları ince, ince söz eyle,Yüzüme değen gözyaşları'ma Rahmet eyle. -Hz. Mevlana

Aşk, öyle engin bir denizdir ki, ne başlangıcı ne de sonu vardır. -Hz Mevlana

Sıkıntı ve huzursuzluk mutlaka bir günahın cezası, Huzur ise bir ibadetin karşılığıdır. -Hz Mevlana

Gönlüm gürültüsüz , patırtısız , harfsiz ,sessiz bir söz istiyor ! -Hz Mevlana

Sevgini vermesini öğren..Çünkü gönlün anlasın ki hepsine yer varmış.Sevgisiz insandan dünya, unutma ki korkarmış. (Hz.Mevlana)

Ehil olmayanlara sabretmek ehil olanları parlatır. (Hz.Mevlana)

Akıl padişahı kafesi kırdı mı, kuşların her biri bir yöne uçar. -Hz Mevlana

Güneşin ışığı pisliğe vursa bile pislenmez, ışıktır o. (Hz.Mevlana)

Aşk nedir, bilmiyorsan gecelere sor, şu sapsarı yüzlere, şu kupkuru dudaklara sor. (Hz.Mevlana)

Tam inanç aynası kesilen kişi, kendini görse bile, Tanrı'yı görmüş olur. -Hz Mevlana

Açlık, ilaçların padişahıdır. Hekimler niye perhiz verir düşünsene. -Hz Mevlana

Her zaman doğruyu söyle, ama her zaman her doğruyu değil. (Hz.Mevlana)

Nasıl olur da deniz, köpeğin ağzından pislenir, nasıl olur da güneş üflemekle söner? -Hz Mevlana

Adam savaşmakla çetin er sayılmaz, öfkelendiği zaman kendini tutabilendir çetin. -Hz Mevlana

Pirenin ısırışından meydana gelen yanış, seni yılan soktu mu yok olur gider. -Hz Mevlana

Aklın varsa bir başka akılla dost ol da, işlerini danışarak yap. -Mevlana Celaleddini Rumi

Aşk, davaya benzer, cefa çekmek de şahide. Şahidin yoksa davayı kazanamazsın ki. (Mevlana)

Hırs, çirkinlikleri bile güzel gösterir. -Mevlana Celaleddin Rumi

Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir. (Mevlana)

Akıl bütün gidilecek yolları bilse bile, gene aşk yolunu bilemez, şaşırır kalır. -Mevlana Celaleddin Rumi

Dil, anlamlara bir oluktur adeta, fakat nereden sığacak oluğa deniz?

Yeryüzü ile dağda aşk olsaydı, gönüllerinde bir ot bile bitmezdi. -Mevlana Celaleddin Rumi

Eğri ayağın gölgesi de eğridir. -Hz. Mevlana

Sıkıntı ve huzursuzluk mutlaka bir günahın cezası, huzur ise bir ibadetin karşılığıdır. -Hz. Mevlana

Bir insanın nasıl güldüğünden terbiyesini, Neye güldüğünden ise zekâsını ve seviyesini anla. -Mevlana Celaleddin Rumi

Hiçbir kafire hor gözle bakmayın. Müslüman olarak ölmesi umulur çünkü. -Hz. Mevlana

Ben kilitten seslenen bir kapı anahtarı gibiyim sanki. Sanır mısın ki benim sözüm sadece bir sözdür. -Hz. Mevlan

Irmak suyunu tümden içmenin imkanı yok ama susuzluğu giderecek kadar içmemenin de imkanı yok. (Mevlana)

Bilgi, sınırı olmayan bir denizdir. Bilgi dileyense denizlere dalan bir dalgıçtır. -Mevlana Celaleddin Rumi

Kuru duayı bırak, ağaç isteyen tohum eker. (Mevlana)

Birisi güzel bir söz söylüyorsa bu, dinleyenin dinlemesinden, anlamasından ileri gelir. -Mevlana Celaleddin Rumi