Romantik kıskançlık duygusuyla nasıl başa çıkılır?

Romantik kıskançlık her duygumuz gibi bize mesaj veren bir duygu olup, yerinde ve dozunda olduğu müddetçe son derece normaldir. Kıskançlık, bizim romantik ilişkide olduğumuz insanla kurduğumuz iki kişilik dünyamıza, bir başkası tarafından sınır ihlali yapıldığını gösterebilir örneğin. Ancak kıskançlık duygusu hayatınızın büyük bir bölümünü ele geçirmişse, vaktinizin büyük bir bölümünü, evliyseniz eşinizi, değilseniz sevgilinizi kıskanmakla geçiriyorsanız alarm zilleri çalıyor demektir.

Bazen romantik kıskançlık, ilişkinize yönelik gerçek bir tehlikeye dayalıdır. Sizin kıskançlığınızın elle tutulur bir nedeni var mı? Örneğin sevgiliniz ya da eşiniz sizin kıskançlık duygularınızı meşru kılacak şekilde mi davranışlar sergiliyor? Karşı cinsten birine gereğinden fazla yakınlık gösterip sizin ilişkinizin sınırlarını ihlal mi ediyor?

Eğer kıskançlık duygunuzun elle tutulur bir dayanağı yoksa bu denli kıskanç hissetmenizin nedeni büyük bir ihtimalle çocukluğunuzda yaşadıklarınızdır. Romantik ilişkilerdeki kıskançlık duygusunun en temelinde yatan şey kaybetme korkusudur. Kıskanan kişi sevgilisini ya da eşini kaybetmekten korktuğu için onu kıskanıyordur. Çocukluğunuzu bir düşünün.

Belki anneniz veya babanız sizinle fazla ilgili değildi ve siz sevgiye aç bir şekilde yetiştiniz. Şimdi bir yetişkin olarak bu duygusal açlığınızı sevgiliniz ya da eşiniz üzerinden gidermeye çalışıyorsunuz. En büyük korkunuz da aranıza birinizin girmesi, sevgi kaynağı olarak gördüğünüz eşinizi sizden ayırması. İşte siz tam olarak bundan korkuyorsunuz. Yine çocukken öz güveninizi zedeleyen davranışlara maruz kalmanız da aşırı kıskanç olmanızın nedenlerinden biri olabilir.