Sedat Peker kimdir, aslen nereli?

Sedat PEKER'in Çocukluk Yılları
Sedat PEKER’in doğumundan kısa bir süre sonra Peker Ailesi İstanbul’a gelerek Çağlayan’a yerleşmiştir. Burada kısa bir zaman yaşayan Peker Ailesi İstanbul Kadıköy’de ki Sahrayıcedit Mahallesi’ne taşınmıştır. Sedat PEKER ilköğretimi bu mahallede bulunan ilkokulda tamamlamıştır. Orta öğretimini yine aynı semtte bulunan okulda tamamlayan PEKER, lise öğrenimi için yine Sahrayıcedit Mahallesi’nde bulunan İntaş Lisesi’ne kaydolmuştur.

Sedat PEKER'in çocukluk arkadaşlarının vermiş olduğu bilgilere göre Peker daha ortaokul yıllarındayken arkadaş ortamlarında Reis olarak anılırmış. Boks ile çok küçük yaşlarda tanışan Sedat PEKER’in yakın çevresinde bulunan yaşça çok büyük insanlar ona bazen Boksör Sedat, bazen de Caz Sedat olarak seslenmekteymiş. Caz Sedat olarak anılmasının nedeni ise bulunduğu ortamlarda ve kendi yaş grubunda kimsenin ilgisi olmamasına rağmen kendisinin Caz Müziğe olan ilgisinden kaynaklanıyormuş.

Kendisini iyi tanıyan yakınları Sedat PEKER'i; ‘’Reis daha çok küçük yaşlardayken bile bulunduğu bir ortamda her zaman dikkat çeken ve farklı bir karaktere sahip olan bir insandı.’’ şeklinde tanımlamaktadır. (Sedat Peker'in Gerçek Hayatı isimli kitaptan alıntıdır.)

Sedat PEKER’in sosyal hayatında farklı bir çocukluk yaşadığını cezaevinde kaleme almış olduğu ve çocukluk yıllarını anlattığı mektubundaki bir kesitle örneklemeye çalışacağız:

Bu mektubunda Peker, çocukken yaşadığı bir anıyı paylaşıyor; 'Annem yine bir gün bana sokağa çıkma yasağı verdi. Mahallede bulunan çocuklardan biri camın önüne geldi. Benim dışarıya çıkamayacağımı gayet iyi biliyordu. Bundan cesaret alarak bana doğru dönerek küfürler etti ve akabinde camın önünden ayrıldı. Bu olaya oldukça içerlenmiştim. Bir ara dışarıya çıkmaya niyetlendim, ancak çok sevdiğim annemin üzüleceğini düşündüğüm için kendi kendime başka bir yol bulayım dedim.''

Eline bir kalem, bir de kağıt alan PEKER bir mektup kaleme alıp sabırla ertesi gününü beklemiş. Ardından kendisine küfür eden çocuğun evine giderek kapıyı çalmış. Kapıyı açan çocuğun şaşkınlığı daha geçmeden Sedat PEKER hemen annesini çağırmasını istemiş. Annesi kapıya geldikten sonra Sedat PEKER elinde ki mektubu çocuğun annesine teslim edip oradan ayrılmış.

PEKER’in kaleme aldığı ve o çocuğun annesine hitaben yazılan mektupta; çocuğunun kendisine yapmış olduğu hakaret ve küfürler yazılıymış. Ayrıca mektup ‘’Hanımefendi’’ kelimesiyle başlamaktaymış. Mektubuna şahsına küfür eden çocuğun cezasını kendisinin verebileceğini, ancak annesi olarak siz değerli hanımefendinin kendisini cezalandırmasının daha doğru olacağı düşüncesini de eklemiş. Küçük yaşta olan bir çocuk için gerçekten büyük bir hareket doğrusu.

Kendisini tanıyanların Sedat Peker'in Gerçek Hayatı isimli kitapta aktardığı başka bir bilgiye göre ise PEKER'in hafızası oldukça güçlüymüş. Kendi deyimiyle söylenen hiç bir şeyi unutmadığı gibi kendisine yapılan iyilikleri de, kötülükleri de asla karşılıksız bırakmazmış.

Küçük biraderi Atilla PEKER ‘’Sedat PEKER’in Gerçek Hayatı’’ isimli kitapta Sedat PEKER’in çocukluk yıllarındaki farklılığından ve zekasından şu şekilde bahsetmektedir: ‘’Rahmetli Babam bizlere gazete ve kitap okuturdu. Daha sonra ise tüm kardeşlere bu okuduklarınızdan neler anladınız diye sorular yöneltirdi. Reis sanki gazete ve kitabı tekrardan okuyormuş gibi ezberden anlatmaya başlardı. O zaman ailece kardeşimizin sıra dışı bir zekaya sahip olduğunu kendi aramızda konuşurduk. Daha sonraki tüm hayatımızda da Reis’in söylediklerini tereddütsüz doğru olarak kabul ettik. Ve bu gerçek bizi bugüne kadar hiç yanıltmadı.’’