Şekerde kota sistemi gözden geçirilmeli
ŞEMAD Yönetim Kurulu Başkanı Kopuz, "Şekerde kota sisteminin gözden geçirilmesi ve kota uygulamasının sonlandırılmasının uygun olacağını düşünüyoruz." dedi.
Şekerli Mamul Sanayicileri Derneği (ŞEMAD) Yönetim Kurulu Başkanı Şemsi Kopuz, yaptığı yazılı açıklamada, günümüzde geleneksel üretim yöntemleriyle birlikte modern üretim teknolojilerinin de kullanıldığı sektörün gıda sanayi içinde büyük yer tutan, üretiminde kullanılan ham maddeler, yardımcı maddeler ve ambalaj materyalleri ile yan sanayi dallarını da geliştiren en önemli sektörlerden biri haline geldiğini vurguladı.
Sektörün 1990’lı yıllarda büyük oranda ihracata yöneldiğini ve bunun sonucunda geliştiği yıllar olduğunu belirten Kopuz, dünyada şekerli mamul ihracatında ilk sıralarda Almanya, Belçika, Fransa, İtalya ve ABD’nin bulunduğunu, Türkiye'nin de en çok ihracat yapan 20 ülke arasında yer aldığını aktardı.
İhracatta ilk sırayı çikolata ve şekerlemelerin aldığını, bunu fırıncılık ürünlerinin takip ettiğini bildiren Kopuz, şunları kaydetti:
"Türkiye şekerli mamuller sektörü, net ihracatçı konumundadır. Sektörün toplam ihracat içerisindeki payı yüzde 7-8 civarındadır. Sektörün ihracat amaçlı ürünlerde kullandığı şeker miktarı 2000-2001 pazarlama yılında 70 bin ton iken, 2013-2014 yılında 300 bin tona kadar çıkmıştır. Son dönemde hem iç pazarda hem ihraç pazarlarındaki talepte yaşanan artış ve verimde yaşanan düşüş, sektörün en önemli ham maddelerinden olan şeker arzının yetersiz kalmasına neden olmaktadır. Bu nedenle önceleri şeker konusunda kendine yeten bir ülke konumunda olan Türkiye, son iki pazarlama yılında ciddi miktarlarda şeker ithal etmek zorunda kalmıştır. Bunun yanında ülkemizde şeker fiyatlarının dünya piyasalarına göre ciddi oranda yüksek kalması, şekerli mamul üretici ve ihracatçılarının rekabet şansını baltalamaktadır."
"Kota uygulamasının sonlandırılması uygun olacak"
Şemsi Kopuz, şekerli mamul sektörünün kullandığı ham maddelerin şeker pancarından üretilen sakaroz (sofra şekeri) ve türevleri ile temel olarak mısır nişastasından üretilen glikoz ve fruktoz şurupları olduğunu belirtti.
Türkiye şeker sektörünün girdileri olan şeker pancarı ve mısırın Türkiye'de çiftçiler tarafından üretildiğini hatırlatan Kopuz, şunları kaydetti:
"Şeker Kurumu verilerine göre, 2014 yılında 124 bin 354 çiftçi tarafından 287 bin 461 hektar alana şeker pancarı ekilmiş, 16,7 milyon ton pancar üretilmiştir. Aynı dönemde 658 bin 645 hektar alana mısır ekimi yapılmış, 5,9 milyon ton mısır üretilmiştir. Ülkemizde pancar şekeri üreten 25'i kamu, 8'i özel sektör olmak üzere 33 fabrika bulunmaktadır. Bu fabrikaların toplam üretim kapasitesi yıllık 3 milyon ton kadardır. Yıllık pancar şekeri üretimi 2,5 milyon ton ile en yüksek seviyesine ulaştığı 2009-2010 sezonundan sonra düşüşe geçerek, 2014-2015 pazarlama yılında 2 milyon tona kadar gerilemiştir. Burada, hava şartları ve hastalıklar nedeniyle pancarın şeker veriminde yaşanan düşüş etkili olmuştur. Fabrikaların yüzde 75'i kamuya ait olsa da üretimde kamunun payının giderek azaldığı da gözlenmektedir. Son dönemde pancar şekeri üretiminde kamunun payı yüzde 50'ler civarında seyretmektedir.
Mısır şekeri üretimi yapan fabrika sayısı ise 10'dur. Bunlardan 5'i kota dahilinde üretim yaparak şekerli mamul sektörü başta olmak üzere yurt içine ham madde sağlarken, diğerleri ise ihracata yönelik üretim yapmaktadırlar. Yurt içine arz izni olan fabrikaların üretim kapasitesi yıllık 1 milyon tondur. Diğer fabrikaların toplam kapasitesinin ise 330 bin ton civarında olduğu bilinmektedir."
ŞEMAD'ın her zaman şekerde serbest rekabet ortamının savunucusu olduğunu ve kota sistemine karşı çıktığını belirten Kopuz, "Kota sisteminin de gözden geçirilmesi ve kota uygulamasının sonlandırılmasının uygun olacağını düşünüyoruz." ifadesini kullandı.