Şule Çet davasında yeni gelişme
Ankara'da bir plazanın 20. katından şüpheli şekilde düşerek hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Şule Çet'le ilgili davada yeni gelişme yaşandı.
Ankara'da bir plazanın 20. katından şüpheli şekilde düşerek hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Şule Çet’in (23) ölümüyle ilgili bulguları inceleyen Adli Tıp'ın 3. raporu tamamlandı.
Daha önce Adli Tıp’ın hazırladığı raporlar vardı ancak Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 19 Temmuz tarihli talebiyle Adli Tıp İhtisas Kurulu da rapor hazırladı.
"POZİTİF NUMUNELER CİNSEL BİRLİKTELİĞE İŞARET ETMİYOR"
Raporda iki önemli tespit dikkat çekti, incelenen numunelerin pozitif olmasının kesin bir şekilde cinsel birlikteliğe işaret etmediği vurgulandı. Söz konusu numunenin kan, idrar gibi diğer vücut sıvılarında da bulunabileceği belirtildi.
''DNA ÖRNEKLERİ SANIK AKAND'LA UYUMLU ANCAK MİKTARI DÜŞÜK"
Şule Çet’in sağ el tırnaklarından alınan DNA örneklerine ilişkin değerlendirme de dikkat çekti. O örneklerin, sanıklardan Berk Akand’ın DNA’sı ile uyumlu olduğu ancak miktarın çok düşük olduğu vurgulandı. Bu bulaşmanın bir boğuşma ya da karşılıklı ikili mücadele ile meydana gelip gelmediğinin ayrımının yapılamayacağı vurgulandı.
''TIRNAKTAN ELDE EDİLEN ÖRNEK TOKALAŞMAYLA DA BULAŞABİLİR"
Tırnaktan elde edilen örneklerin, el sıkışma, ya da Berk Akand'ın dokunduğu telefon, bilgisayar gibi cihazların tuşlarından da bulaşabileceği belirtildi.
Raporda ayrıca sanık Akand’ın bir şekerleme paketini olay gecesi eliyle açamadığı için ağzıyla bu paketi açmaya çalıştığı daha sonra pakete Şule Çet'in de dokunduğu belirtildi.
Sanık ifadesinde de yer alan bu durumun DNA bulaşmasının sebebi olabileceği üstünde duruldu.