Tam aşılı olup Covid-19’dan vefat edenlerin oranı ne kadar?

Covid-19 mutasyona uğrayarak hayatımızdaki varlığını sürdürmeye devam ediyor. Geliştirilen aşılar salgının hızını kesse de farklı etkenler nedeniyle aşının da koruyamadığı vakalar mevcut. Peki kimler aşıya rağmen risk altında ve bu insanlar nelere dikkat etmeli?

Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi, Aşı çalışmaları sayesinde önemli ölçüde kontrol altına alındı. Fakat yeni varyantların çıkması ve toplumun belirli bir kesimini etkisi altına alan aşı karşıtlığı, sağlık krizinin kontrol altına alınmasını bir hayli güçleştiriyor.

Son olarak, ABD’de 65 yaş ve üstü tam aşılı kişilerin vefat oranlarındaki yükseliş, uzmanları harekete geçirdi. Ne yazık ki hiçbir aşı yüzde 100 etkili değil. Bazı kişiler tamamen aşılı olsalar bile virüs kapabiliyor. Aşısı tamamlanmış kişilerde görülen vakalar için İngilizce literatürde "breakthrough cases" terimi kullanılıyor. "Breakthrough" kelimesini "delip geçen" olarak Türkçeleştirmek mümkün. Uzmanlar durumun, kronik rahatsızlıklar ve ilerleyen yaş olduğunu tahmin ediyor.

Peki ama bu durum ileri yaştaki kişilerin tümü için genellenebilir mi? Ve dahası, bugün aşı olduğu halde 'delip geçen' enfeksiyonlara maruz kalarak hayatını kaybeden ortak noktası nedir? Bu sorulara yanıtını arayan The Wall Street Journal, Pandemi döneminde kimlerin gerçekten risk altında olduğunu inceledi.

HATIRLATMA DOZLARINI GECİKTİRENLER RİSK ALTINDA

Salgının sonlarına gelindiği fikri yaygınlaştıkça, tedbirler de hızla esnemeye başladı. Fakat yeni varyantların yarattığı tehlike hâlâ endişe verici boyutlarda.

ABD’deki tam aşılı kişilerin vefat sayılarındaki artışı inceleyen WSJ, tutarsız eyalet raporlarından derlediği veriler ışığında, bu yıl 1,89 milyondan fazla vakanın görüldüğünü, en az 72 bin kişinin hastaneye kaldırıldığını ve 20 bin vefat sayısı olduğunu ortaya çıkarttı.

Tutarsızlığın en büyük sebebi ise eyalet ve federal merkezlerin elinde bulunan “vefat sayıları” daha çok aşılanmamış insanların oranlarını yansıtıyor olması. Bununla birlikte bazı eyaletlerde aşılarını erken yaptıran kişilere, hatırlatma dozları yapılmaması virüse karşı bağışıklığın giderek azalmasına ve buna bağlı olarak enfeksiyon oranlarında artışlara neden oldu.

‘KRONİK RAHATSIZLIKLAR VE İLERİ YAŞ VEFAT ORANLARINI ARTTIRIYOR’

Vaka artışlarını ve kimlerin risk grubunda olduğunu ve Covid-19’a yakalananların ortak özelliklerini Hurriyet.com.tr’ye açıklayan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hacer Kuzu Okur, vaka sayılarının hızla artış gösterdiği bu dönemde aşılarımız tam olsa bile virüsün vücudumuza girebileceğinin altını çizdi.

Virüse yakalananların ortak özelliklerini açıklayan Prof. Dr. Hacer Kuzu Okur, çoğunlukla basit boğaz ağrısı, burun yanması, hafif ateş gibi bulgular ile seyir gösteren virüs, tam aşılı genel sağlık durumu iyi kişilerde düşük bir seyir izlediğini belirtti ve devam etti:

 “Tam aşılı oldukları halde kanser hastaları, organ nakli geçirmiş olan hastalar, genel anlamda hastalıklara savunması daha düşük ve bağışıklık sisteminin baskılandığı hastalıkları olan kişiler Covid-19 virüsünü aldıklarında, hastalığı daha ağır geçirdikleri gibi yaş arttıkça vefat oranı da bu kişilerde daha fazladır.” 

İLERİ YAŞTAKİLERİN KORUNMASI İÇİN AŞI ORANLARININ ARTMASI GEREK

WSJ, artış gösteren vakaların ortak noktalarını incelemek için başlattığı çalışmada, 21 milyondan fazla tam aşılı insanın tıbbi kayıtlarını ve güncel durumla ilgili devletin hazırlamış olduğu raporları karşılaştırdı.

Kayıtları inceleyen uzmanlar ileri seviyede diyabet, kronik akciğer, böbrek hastalığı bulunanların ve bağışıklık sistemi zayıf olanların tam aşılı olsa bile büyük risk altında bulunduğunu ortaya çıkarttı.

Halk sağlığı uzmanları, Koronavirüs ile mücadelenin uzun bir zamana yayılacağını düşünürken virüse karşı yeni gelişmelerin özellikle ileri yaştaki hastaları savunmasız bıraktığı belirtiyor. Bu nedenle, kitle bağışıklığının arttırılması için aşılanma oranlarının hızla artış göstermesinin büyük bir önem taşıdığına işaret ediliyor.

PEKİ RİSK ALTINDAKİLER NELERE DİKKAT ETMELİ?

Kronik rahatsızlıkları bulunanların tam aşılı olsa da pandemi döneminde risk altında olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Hacer Kuzu Okur, diyabet hastalığı, kilo fazlalığı, kalp damar sistemi hastalığı, organ nakli operasyonu, kronik solunum yolu hastalığı, romatolojik ve bağışıklık sistemini etkileyen tedaviler olan hastaların mesafe ve hijyenden hiçbir şartta taviz vermemeleri gerektiği uyarısında bulunuyor.

Kronik rahatsızlıkları bulunan ve ilerleyen yaştaki kişilerin aşılarını tamamladıktan sonra, korunma kurallarına tam uymak zorunda olduklarını, virüse karşı risk altında olduklarını özellikle vurguluyor. Okur, “Aşılar sadece hastalığı hafif geçirmemize yardımcı olabilir. Yüksek risk grubundaysak, aşıya rağmen hayati tehlikenin devam ettiğini unutmamamız gerekiyor” açıklamasını yaptı.

HASTANEYE KALDIRILANLARDAN YÜZDE 79’UNUN BİR KRONİK RAHATSIZLIĞI VAR

Aşı tartışmalarının yoğun olarak devam ettiği ABD’de yetkililer toplum bağışıklığı için aşının oldukça önemli olduğu, virüse karşı savunmasız olanların korunabilmesi için de herkesin aşılarını yaptırması gerektiği özellikle belirtiliyor. Kaliforniya eyaletinde bulunan Los Angeles County halk sağlığı departmanı bulaşıcı hastalık kontrolü ve önleme bölümü tarafından yapılan incelemelerde, aşılanmamış kişilerin tam aşılananlara göre yaklaşık 29 kat daha fazla hastaneye kaldırıldıklarını bildirdi.

Pandeminin bir türlü kontrol altına alınamaması nedeniyle, Hastalık Kontrol ve Koruma Merkezleri direktörü Rochelle Walensky yaptığı açıklamada, 65 yaş ve üstü tam aşılı kişilerin acil servislere başvuru oranında hızla artış gözlemlediklerini söyledi ve devam etti: “Bu kişilere hatırlatma dozları uygulayarak virüse karşı tam korunur hale getirmek istiyoruz.”

Güney Karolina’dan alınan son verilere göre ise, koronavirüs nedeniyle hastaneye kaldırılan kişilerin yüzde 79’unun en az bir kronik rahatsızlığı bulunduğu ortaya çıktı. Ağır vakaların tedavi gördüğü yoğun bakım ünitelerinde de oran yüzde 88’e ulaşmış durumda.

İKİ KAT DAHA RİSKLİ

Hastanelerin tıbbi verileri üzerinden araştırma çalışmaları yürüten Truveta şirketi, 1,7 milyon tam aşılı kişilerin verilerini incelediğinde diyabet, kronik akciğer ve böbrek hastalığı olanların hastaneye yatırılma oranlarının, kronik hastalığı bulunmayan aşılı kişilerden iki kat daha fazla olduğunu ortaya çıkarttı.

Fakat buna rağmen, aşıya rağmen hastalığa yakalanan ve kronik rahatsızlığı bulunan kişilerin yeni varyantlara yakalanma olasılıkları, aşı olmayanlara göre daha düşük. Örneğin, kronik böbrek hastalığı bulunan 110 bin kişinin sadece yüzde 1,5’i Covid-19’dan etkileniyor. Araştırma şirketi Truveta ise genel anlamda kronik hastalığı bulunanların yaklaşık dörtte birinin aşı olmasına rağmen hastaneye kaldırıldığını tespit etti. Tam aşı olan ve herhangi bir sağlık sorunu bulunmayan kişilerin hastaneye yatma oranı ise yaklaşık yüzde 7,5.

‘TEMEL SAĞLIK HAKLARINDAKİ EŞİTSİZLİK’

Epic Systems şirketi tarafından hazırlanan verileri değerlendiren Epic Health Research Network, tam aşılananlar arasında gözlenen vefat oranlarının yaklaşık yüzde 80’inin 65 yaş üstü kişilerde görüldüğünü açıkladı.

19,5 milyon kişinin verilerine dayandırılan çalışmaya göre, Hastalık Kontrol ve Koruma Merkezleri verileri de bu yıl içinde hayatını kaybedenlerin yüzde 69’unun ileri yaşta olduğunu kayıt altına almıştı.

Epic Health Research Network tarafından açıklanan verilerde, sosyo-ekonomik faktörler nedeniyle, savunmasız durumdaki kişilerin aşılara rağmen virüse karşı korunmasız durumda olduğuna işaret edildi. ABD’deki Harvard T. H. Chan Halk Sağlığı Okulu’ndan Thomas Tsai, “Temel sağlık haklarında eşitsizlik büyüyor” açıklamasının ardından, en savunmasız toplulukların yoğun bakım ünitelerine sahip olan hastanelere erişiminin sınırlı olduğunu, yoğun bakım ünitelerine sahip hastanelere erişebilenlerin ise iki kat daha şanslı olduğunun altını çizdi.

AŞININ ETKİSİ NE ZAMAN AZALIYOR?

Epic Health Research Network ayrıca, aşıların tamamlanmasının ardından yaklaşık 20 ile 22 hafta geçtikten sonra aşının koruyuculuğunun giderek azaldığını ve vakaların bu nedenle artış gösterdiği belirtti. Örneğin, Georgia’da yapılan incelemelerde, aşı süreleri ile pozitif vakalar arasındaki zaman aralıkları ölçüldükten sonra, aşıların ardından hatırlatma dozları yapılmadığı takdirde, aşıların koruyuculuğunun giderek azaldığına işaret edildi.

Epic Health Research Network’ün klinik araştırmalardan sorumlu başkan yardımcısı Dr. Jackie Gerhart, aşıların etkisinin insanlarda ne zaman sonra azaldığını tespite yönelik yaptıkları çalışmalarda, aşının etkisinin azalması ve yeni delta varyantının yaz aylarında yükselişe geçmesiyle aşıların iyice yetersiz kaldığını kaydetti.

AŞI OLMAYAN EYALETLERDE, AŞI OLANLAR TEHLİKEDE!

Artış oranlarının hızla yükseldiği ABD’de yetkililer aşılanmamış kişilerin yüksek risk altında olduğu vurgularken, Vermont eyaleti Sağlık Komiseri Mark Levine yaptığı açıklamada, eyalet nüfusun yüzde 72’sinin tam aşılı olduğunu Vermont’ta aşısız kişilerin yeni vakaların yaklaşık yüzde 70’ini oluşturduğunu söyledi.

Ancak yetkililer, aşılanma oranlarındaki yavaşlık ve aşı karşıtlarının sayısının bir hayli fazla olmasından tedirgin. Bu nedenle, aşı kampanyasına hız verilmiş durumda. Virüsün kontrol altına alınamamasının nedeni olarak gösterilen aşı karşıtlarının yaratığı kaosa açıklık getirmek isteyen Kentucky Valisi Andy Beshear, aşı olmayan eyaletlerde tam aşılı kişilerin hastaneye yatışlarının yüzde 16’ya çıktığını kaydetti. Geçen ay bu rakam yüzde 8,4 civarındaydı.

Vali Beshear yükselen oranlara dikkat çekerek, “Sayıların nasıl yükseldiğine bakın. Bu rakamlar bağışıklığın azalması anlamına gelir” dedi ve ekledi: “Aşıları erken olanların, virüsün yeni varyantlarına karşı korumasız kaldı. Burada kritik olan hatırlatıcı dozlar.”