TANRI' NIN ELİ

TANRI' NIN ELİ

ALİ ÖZEV aozev01@gmail.com

TANRI' NIN ELİ

Köy odasındayız babamla.

Hoş geldiniz dediler önce. Sonra nasılsın faslı başladı. Tek tek sordular hepsi, önce babama sonra bana. Köy, bizim köy, Ahılı, yeşildir Anadolu' nun orta yerinde. Dedem köyden çıkmış öksüz bir çocuk. Sonra koca bir aile olmuş dedemden.

Babam dedemden kalan bağa, bahçeye baktı uzunca bir süre. Toprağı severdi, köyümüzü severdi. Köy yeşil, köy sulak. Suyu güzeldi, hafta sonları doldurur getirirdik bidonlarla.

Üzümü yeşil, üzümü kapkara. Bağ bozumu çok keyifli olurdu. Köy kasaba oldu nüfusundan dolayı. Sonra büyük adamlarımız çok gördüler kasabayı. Köy yaptılar tekrar.

Köyümüzden iyi adam da çıktı, kötüsü de. Beni iyi adam yerine koymuşlar internet sitesinde. Çok mühim hissettim görünce. Köylü takdir etsin gerisi önemli değil işte.

Köy odasına dönelim.

Hal hatır faslı geçtikten sonra ondan, bundan konuşuldu. Ben sessiz, dinlemede. Delikanlı çağım, üniversitenin ilk yılları. Büyükler konuşurken dinleme zamanlarım.

Sessiz sedasız otururken kasketli amca bana döndü.

"Okuyon mu" dedi.

"Okuyorum, İstanbul' da üniversite öğrencisiyim" dedim.

"Ne okuyon" diye sordu.

"Uluslararası İlişkiler, siyaset okuyorum" dedim.

"Hımm, iyiymiş, eferim" dedi.

"Okumak eyidir amma keşke bir tohtor, bir müyendis olaydın daha iyiydi".

Olamadık işte, bir doktor, bir mühendis olamadık amca.

İş doktor, mühendis olmakta değil, adam olmakta.

Doğru adam ve doğru doktor olursan, o zaman Tanrı' nın eli olursun.

Onlar önünde saygıyla eğiliriz biz.

Saygıyla ve sevgiyle, Tanrı' nın eli olan doktorlarımız.

Köyden gelen hediye yumurta, bal, süt ve yoğurtlar sizin içindir.

Köylü unutmaz onlar için yaptıklarınızı.

Şimdi canlarını vererek virüs belasıyla mücadele ediyorlar doktor ve tüm sağlık çalışanları.

Tanrı' nın eli onlar.

İyi ki varsınız güzel insanlar..

Tüm yazılarını göster