Tarihte 17 Kasım

284 - Diocletianus, Ordusunun hakim olduğu bölgelerde İmparatorluğunu ilan etti. Toprakların tümüne hakim olması bir yıla yakın sürdü.

Gaius Aurelius Valerius Diocletianus (d. 245–ö. 312) 20 Kasım 284 ile 1 Mayıs 305 tarihleri arasında görev yapmış Roma imparatorudur.

Diocletianus tarihçiler tarafında Üçüncü Yüzyıl Krizi (235-284) olarak bilinen döneme son vermiştir. Otokratik bir hükümet kurmuştur. Roma İmparatorluğu'nun Dominate, Tetrarşi ya da "Roma İmparatorluğu'nun sonraki dönemi" olarak bilinen (Augustus tarafından oluşturulan Principate sistemine karşılık) ikinci dönemi için zemini hazırlamıştır. Diocletianus'un reformları devlet yapısını temelden değiştirmiş ve imparatorluğun ekonomik ve askerî açıdan dengeye oturmasını sağlamış, bu sayede imparatorluk bir yüzyıl daha bütünlüğünü korumuştur.

Diocletianus başa geçtikten sonraki ilk dokuz yılın ardından imparatorluğun tek bir imparator tarafından yönetilemeyecek kadar büyük olduğu sonucuna varmıştı. Ren civarındaki barbar istilaları, Mısır'daki sorunlar ve imparatorluğun iç sorunlarıyla aynı anda başa çıkmak mümkün değildi. Getirdiği radikal çözüm haritanın tam ortasından, Roma'nın biraz doğusunda yukarıdan aşağıya düz bir çizgi çekip doğu ve batı olmak üzere imparatorluğu ikiye bölmekti. Bu bölünme kısa vadede kalıcı olmadıysa da 395'den sonra gerçekleşecek daimi bölünmeye emsal teşkil etmişti.

rnRoma sisteminde imparatorlarının neye göre başa gelecekleri hiçbir zaman çözülememişti. Net bir kural yoktu ve bu da genellikle iç savaşlara neden oluyordu. İlk imparatorlar evlat edinme yöntemini benimsemişlerdi. Buna göre bir oğul ve vâris evlat ediniyorlardı. Ordu evlat edinme yöntemini beğenmiyor ve imparatorun oğlunun vâris olarak kabul edildiği biyolojik veraseti tercih ediyordu. Senato yeni bir imparator seçme hakkı olduğuna inanıyordu. Dolayısıyla genellikle en azından üç vâris bulunuyordu.

rnBu sorunu çözmek ve Doğu ve Batı olmak üzere bölünen imparatorlukta kimin imparator olacağı sorusunu yanıtlamak için Diocletianus Tetrarşi ya da "dörtlü yönetim" adı verilen sistemi kurdu. Buna göre Doğu'da bir kıdemli imparator, Batı'da bir kıdemli imparator başa geçecek, bunların yanında da birer ast imparator olacaktı. Roma imparatorlarına verilen çok sayıda unvan içinde en önemlisi Augustus'du. Bu yüzden iki kıdemli imparator Augustus unvanını alacak, diğer iki ast imparator ise Sezar unvanını alacaktı. Diokletian'ın tasarladığına göre kıdemli imparatorlardan biri emekli olduğunda ya da öldüğünde Sezar onun yerini alacak ve yeni bir ast imparator seçecekti.

rn292 yılına gelindiğinde Diocletianus sistemi oturtmuş, kendisine Doğu İmparatorluğu'nu seçmiş ve Maximian'a da Batı İmapartorluğu'nu vermişti. İmparatorluk iktidarı artık iki kişinin arasında bölüştürülmüştü. İkisi de kendilerine yeni başkentler seçtiler. Diocletianus'un kendine seçtiğibaşkent Nicomedia (bugünkü İzmit)idi. Eski başkent imparatorluğun kaderinin orduların gücüyle belirlendiği yerlerden çok uzaktaydı. İki imparatorun imparatorluğu yönetmesini kolaylaşrıran bölünme Roma'da kalan senatoyu daha da kenara itmişti. 293 yılında Diocletianus ve Maximian birer Sezar atadılar (sırasıyla Galerius ve Constantius) ve vârisleri olarak belirlediler. Ancak bunlar yalnızca vâris değildi. Her birine kabaca imparatorluğun dörtte biri verilmişti.

rnDiocletianus'un başa gelmesinden önce neredeyse kesintisiz yarım asırlık iç savaş dönemi düşünüldüğünde Tetrarşi'nin dört imaparatorun açgözlülüğüne yenik düşmemesi kayda değerdir. Ancak Roma siyasetinin fırsatçı yapısı çok geçmeden Tetrarşi'nin çözülmesine ve monarşinin yeniden kurulmasına neden oldu. 305 yılında Diocletianus emekli oldu ve Maximian da aynı şekilde davranmaya ikna edildi. İki Sezar önceden tasarlandığı gibi kıdemli imparatorlar oldular. Ama iş yeni Sezarları seçmeye geldiğinde ordu ve senato araya girdi ve kendi adaylarını öne sürdüler. 306 yılında Konstantin batıda bir iç savaş başlattı ve 312'de bu savaşı kazandı. 324 yılı itibariyle Licinius'dan imparatorluğun doğu bölümünü aldı ve 337 yılında ölümüne kadar tüm imparatorluğu kendi yönetti. İkitidar tekrardan Konstantin'in oğulları arasında bölündü. Taht Julian, Valentinian I ve Theodosius I ve diğerlerinin yönetiminde sözde birleştirildiyse de 395 yılına gelindiğinde doğu ve batı kalıcı olarak bölündü.