Tarihte 31 Ekim
1892 - Sir Arthur Conan Doyle, Sherlock Holmes'un maceralarını
yayınlamaya başladı.
Sherlock Holmes, Sir Arthur Conan Doyle tarafından oluşturulan
Britanyalı hayalî dedektif kahraman, polisiye edebiyatının önemli
ilk kişiliklerinden biridir. Gazetelerde basılmış, ve polisiyenin
halk arasında yaygınlaşmasına yardımcı olmuştur.rnArthur Conan
Doyle'un yarattığı Britanyalı hayalî dedektif 6 Ocak 1854'de
Londra'da doğmuştur. İlk hikayesi olan Kızıl Dosya 1887 yılında
gazetede basılmaya başlanmıştır. Sherlock Holmes, dedektif
kahramanlar içerisinde belki de en meşhur olanıdır. Olayları gözlem
yoluyla çözmesi ile ünlüdür. Tümdengelim yöntemini çok iyi
kullanmaktadır, sorduğu soruların cevaplarının birbiriyle tutarlı
bir bütün oluşturmasına dikkat eder; bunun yanı sıra kendi kendine
yaptığı laboratuvar araştırmaları sonucunda elde ettiği bilgileri
tekil olaylara uygular ve sigara izmaritlerinden, el yazılarından,
ayak izlerinden, ve her türlü bilgi kırıntısından sonuca ulaşır.
Yazar Doyle, Holmes karakterini yaratırken dönemin ünlü
doktorlarından Profesör Joseph Bell'i kendisine örnek almıştır.
Bell, Sherlock Holmes maceralarında sıkça karşılaşılan gözlemleme
yöntemini hastalarıyla ilgili bilgi sahibi olmak için kullanır ve
bu yöntemi tıp öğrencilerine öğretirdi.Holmes, işiyle ilgili
olmayan hiçbir konuya ilgi duymaz, işine yarar diye sosyete
haberlerini takip eder ama Dr. Watson'ın Holmes'ün politika
bilgisine verdiği not on üzerinden sıfırdır. Hatta bu konuda
abartıya kaçıp, "dünyanın güneş etrafında döndüğünü bilmek işime
yaramıyorsa, neden bu bilgiyi kafamda tutayım ki" dahi
diyebilmiştir. Dönemin pozitivizmi, kendisi bir doktor olan Conan
Doyle tarafından, Holmes karakterine fazlasıyla giydirilmiştir.
Holmes, kariyerine bir üniversite öğrencisi iken başlamaya karar
vermiştir. Gloria Scott macerasında bir dostunun babası tarafından
övgüler alan Holmes, öğrencilik yıllarında geliştirdiği akıl
yürütme metotlarını profesyonel yaşamında olgunlaştırır. Aralarında
Avrupa'nın kraliyet aileleri ve seçkin kişiliklerinin olduğu geniş
bir müşteri yelpazesi vardır. Ancak Holmes yine de müşterilerini
seçme lüksünü kendine verir. Yoksul bir müşterinin getirdiği ilginç
ve merak uyandırıcı bir davayı, zengin bir şahsın getirdiği sıradan
bir probleme tercih eder. Yeri geldiğinde, ülkesinin çıkarları
adına çalışır; Donanma Antlaşması, Bruce Partington Planları ve Son
Görev gibi hikayelerde, Britanya çıkarlarını korumuş ve potansiyel
savaşları önlemiştir. Dönemindeki pozitivist yaklaşım ve bilimsel
analiz eğiliminden dolayı, Holmes farklı alanlarda birçok tezler ve
monograflar kaleme almıştır. Sigara külleri gibi dedektiflik
mesleğinde kullandığı bir konudan; "Arıcılık ve Kraliçenin
Ayrımcılığı Üzerine Bazı Fikirler" ve konu hakkındaki son noktayı
koyduğu iddia edilen "Lassus'un Çok Sesli İlahileri" gibi farklı
alanlardaki yazıları okuyucunun karşısına çıkar. Holmes, bilimsel
yetenekleri dışında, iyi bir dövüşçüdür. Üniversitede boks ve
eskrim eğitimi almış, 19. yüzyılda İngiltere'de sıkça görülen sopa
dövüşünde de uzmanlık edinmiştir. Öykülerde Holmes'un ettiği
kavgalar genelde sonradan anlatılır. Şöhretli Bir Müşteri Macerası,
Yalnız Bisikletçi, Son Dava gibi hikâyelerde, Holmes eskrim, boks
ve Boş Ev'de anlattığı üzere Baritsu gibi dövüş tekniklerine
başvurarak kendini kurtarır. Buna rağmen, Holmes imgesi, daima
'kalbi olmayan bir zihin' olarak belirir. Fiziksel şiddet yönü
oldukça nadir ve daima haklı olarak ortaya çıkar.
İnsanları, bir denklemin elemanları olarak ele alan ve dolayısıyla
duygusal yönlere kaymayan bir karakter olan Holmes, amacına ulaşmak
için zaman zaman aldatıcı ve kurnaz bir karaktere bürünür. Charles
Augustus Milverton macerasında, Holmes bilgi edinebilmek için bir
malikane hizmetçisine evlenme teklif etmiş, Baskerville Tazısı
romanında, düşmanının safdışı etmek için Watson'a yalan
söylemiştir. Dedektifin çevresiyle olan ilgi ve ilişkisi, davasına
olan temaslarıyla orantılı görünür. Watson, dostunun Akgürgenlerin
Esrarı hikâyesinde, müşteri Violet Hunter'a ilgi duyduğunu sanmış
ancak davanın çözümlenmesiyle Holmes'un ilgisi kaybolmuştur.
rnHolmes, davalarında Scotland Yard veya yeri geldiğinde Britanya
Hükümeti adına çalışsa da, bazı durumlarda kendi adaletini kendi
sağlama hakkını kendinde görür. Donanma Antlaşması, Şeytan Ayağı ve
Charles August Milverton Serüveni gibi hikâyelerde Holmes, yasal
adaletin yetersiz kaldığı durumlarda kendi adaletini sağlayan
kişilere sempati duymuş ya da bir suçlunun yakalanmasının, serbest
kalmasından kötü sonuçlar vereceğine kanaat getirerek kaçmasına
izin vermiştir. Charles August Milverton hikâyesinde, yüksek
fiyatlar karşılığında tanınmış kişilere şantaj yapan Milverton'ı
öldüren bir kadına duyduğu saygıyı Lestrade'dan gizlemeyen Holmes,
Donanma Antlaşması'nda ise evrak hırsızlığının ifşa olmasının uzun
vadede çok daha büyük zarar getireceğini öne sürerek hırsız
Joseph'in kaçmasına göz yummuştur.
rnDavaları ve araştırmaları sırasında ise, Holmes sık sık direniş
ve hatta saldırganlıkla karşılaşır. Bu tepkiler Kayıp Futbolcu
hikâyesinde, mesleğini tasvip etmeyen doktordan, Seçkin Müşteri
öyküsünde Holmes'a saldırmak için adam kiralayan çapkın konta kadar
değişiklik gösterir. Dedektif, bu tepkilere karşılık gerektiğinde
mizahi ve sözlü karşılıklar verirken, fiziksel saldırılara karşı
ise kendini korumakta zorluk çekmez. Bunun örneklerinden biri,
Yalnız Bisikletçi öyküsünde, Holmes'a yalnızca bir sıyrık kadar
hasar verebilen Woolidge'in kendisinin evine elarabası ile
taşınmasından anlaşılabilir.
Sherlock Holmes, 20. yüzyılın başlarında artık emekliye ayrılır.
Aslan Yelesi macerası gibi nadir durumlar dışında eski yaşamını
geride bırakan Holmes, arıcılıkla ilgilenmiştir. Holmes'un gerçek
anlamda dönüşü, Son Görev'dir. I. Dünya Savaşı öncesi, Almanlara
karşı istihbârat amacıyla Amerika'ya giderek bir İrlanda göçmeni
kılığına bürünen Holmes, bu uzun görevin sonuçlanmasıyla birlikte
artık yaklaşmakta olan Dünya Savaşı'nı kastederek, dostu Watson'a
şu sözleri söyleyerek gerçek anlamda bir dönemin kapanışını
vurgular: "Bir şark rüzgarı geliyor, Watson. (...) Öyle bir rüzgar
ki İngiltere'de böylesi esmedi. Soğuk ve acı bir rüzgar bu Watson
ve bir çoğumuz karşısında çürüyüp gideceğiz. Fakat yine de
Tanrı'nın rüzgarı bu ve fırtına dindiğinde, güneşin altında daha
temiz, daha güzel ve daha güçlü bir toprak yatacak."