Tarihte 9 Kasım
1888 - Karındeşen Jack beşinci kurbanı olan Mary Jane Kelly'yi
öldürdü.
rnKarındeşen Jack (İngilizce: Jack the Ripper), 1888 yılında
Londra’daki Whitechapel semti ve çevresindeki çoğunlukla fakir
bölgelerde faal olduğuna inanılan kimliği tespit edilememiş bir
katile verilen en genel isimdir. Karındeşen Jack ismi katil
olduğunu iddia eden bir kişi tarafından yollanıp medya tarafından
yayılmış bir mektuptan ortaya çıkmıştır. Bu mektubun çoğunlukla bir
kandırmaca olduğuna inanılmış ve gazeteciler tarafından hikayeye
olan ilgiyi güçlendirerek gazetelerin tirajını arttırmak amacıyla
yazılmış olabileceği düşünülmüştür. Katil cinayet dosyaları ve o
döneme ait gazete kaynaklarında “Whitechapel Katili” ve “Deri
Önlük” olarak anılmıştır.
rnKarındeşen Jack’e atfedilen saldırılar tipik olarak Londra’nın
Doğu yakasında yaşayıp orada çalışan ve karınları parçalanmadan
önce boğazları kesilerek öldürülen kadın fahişeleri hedef almıştır.
En az üç kurbanın iç organlarının alınmış olması katilin bazı
cerrahi ve anatomik bilgiye sahip olduğu fikrini oluşturmuştur.
Cinayetlerle ilgili dedikodular 1888 yılının Eylül ve Ekim ayında
güçlenmiş, Scotland Yard ve çeşitli medya organları katil olduğunu
iddia eden kişi veya kişilerce gönderilen mektuplar almıştır.
“Cehennemden” mektubu, kurbanlardan birinden alındığı düşünülen
muhafaza edilmiş yarım bir böbrek ile birlikte Whitechapel Tetkik
Komitesi lideri George Lusk tarafından teslim alınmıştır.
Cinayetlerin olağan dışı vahşi tabiatı ve medyanın olaylara
yaklaşımı sebebiyle halk gittikçe Karındeşen Jack olarak bilinen
tek bir katilin olduğuna inanmıştır.rn
Geniş çaplı gazete yayınları Karındeşen’nin uzun süreli ve yaygın
uluslararası kötü ününün yerleşmesini ve efsanesinin iyice
pekişmesini sağlamıştır. 1891 yılına kadar Whitechapel’da seri
halinde gerçekleşen on bir vahşi cinayetin polis soruşturması
1888’de gerçekleşen bütün cinayetlere kesin olarak bağlanamamış,
sıralı beş olarak bilinen Mary Ann Nichols, Annie Chapman,
Elizabeth Stride,Catherine Eddowes ve Mary Jane Kelly isimli 31
Ağustos ve 9 Kasım arasında öldürülmüş beş kurban en muhtemel
olarak birbirine bağlanmıştır. Cinayetler hiçbir zaman çözülememiş
ve bu cinayetlerin çevresinde oluşmuş efsaneler gerçek tarihi
araştırma, folklör, sahte tarihin bir kombinasyonuna dönüşmüştür.
Karındeşen dosyasının analizi ve çalışmalarını tanımlamak için
"ripperology" terimi ortaya çıkarılmıştır. Şu anda Karındeşen’nin
kimliği konusunda binlerce teori vardır ve cinayetler birçok hayali
yapıta ilham vermiştir. Günümüze kadar ulaşmış tek fiziki kanıt,
kurbanlardan birine ait olduğu iddia edilen şaldır.