TİYATRO İYİDİR, İYİLEŞTİRİR ...
Siverek'te ilkokul 2 ya da 3. sınıftayım sanırım, tiyatro ekibi gelmiş dediler haftaya şu gün şu saat vs. O gün geldi çattı hayatımda hiç tiyatroya gitmemiş bir çocuğum. Şimdilerde oralarda daha zengin bu tarz şeyler belki ama benim dönemimde nerdeeee? İlk defa izlediğim o oyun sonrası bu gördüğüm şey karşısında olağanüstü etkilenmiştim. Herkes salonu terk etmişti ama ben olduğum yerde kalmıştım. İlk görüşte aşık olduğum tiyatrodan kopamamıştım. Sahnedeki oyunculardan biri beni fark etti ve el işareti yaparak gel gel dedi . Gittim çok çekingen tavırla.
– Sevdin mi, oyunumuzu dedi ?
– hı hı diyebildim.
– Aaaa bu kadar mı, sen hiç sevmemişsin o hâlde dedi ?
– Hayır, çok sevdim ben de bunu yapmak istiyorum. ( Tiyatro kelimesini tam bilmiyorum ya böyle diyorum sanırım ️ )
– Öyle mi, tiyatrocu mu olmak istiyorsun yani ?
– hı hı evet !
– Büyüyünce bunun için Ankara'ya gel diyor.
– Tamam, peki.
– Derslerine çok çalış ve büyüyünce tiyatrocu ol, okumadan olmaz anlaştık mı ?
– Anlaştık.
Benim çocukluğumda daha önce çay partileri, kadın matineleri olduğunu hatırlıyorum o salonda.... İlk defa orda bana hitap eden bir şey bulmuştum. Sonra bir daha orda öyle bir şey izlediğimi hatırlamıyorum. Yıllar sonra lise öğrenimim için Gaziantep' e gittiğim zaman orda okulun tiyatro kulübüne girdim. Liselerarası tiyatro festivaline bile katıldık. Ve ben bunu ailem kızacağı düşüncesiyle gizli yapmıştım. :):)
İstanbul' a gelişim her ne kadar egitimim için olsa da esas niyetim tiyatro eğitimi almaktı. Ve bunun için eğitimlere gittim. Sadri Alışık Kültür ve Sanat Merkezi' de oyunculuk eğitimi aldım. Bu sırada bir yandan diksiyon eğitimi bir yandan spikerlik sunuculuk eğitimi alıyor ve aynı zamanda senaristlik- yazarlık eğitimlerine devam ediyordum.
Koşullar erken evliliğe neden oldu ama eşim bu konuda köstek olacak biri değildi. Çocuk olunca ilk aşkıma biraz kısa mola diye düşünmüştüm ki kızımın özel gereksinimleri olan bir birey olduğu mücadelesinin için de buldum kendimi. Bir fiil tam 10 yıldır bu mücadeleyi veriyorum ve ömür boyu da sürecek...
Bu yazı şu günlerde sanata özlem duyduğumuz günlerden dolayı çıktı sanırım. Çok eski fotoğraflara bakamadım şu an ama telefon hafızasında bulunan pandemi öncesi tiyatro sahnesi öncesi - sonrası birkaç ganimetlerimi buldum. Ve şöyle bir iç çektim itiraf etmeliyim...
O sahnede olmayı bırakmış olabilirim ama seyircisi olmayı asla bırakmam mümkün değil !
Bu akşam şöyle düşündüm ve dedim ki; tanıdığın tanımadığın bütün tiyatro sanatçılarıyla şu zor günleri üzerine söyleşiler yap !
Yapacağız İnşallah.
Tiyatroya gönül vermiş bütün dostlara selamlar....