Türk sinemasının Mahmut Hocası: Münir Özkul'u anıyoruz

Özkul, TRT Arşiv kayıtlarında yer alan bir açıklamasında ilk aktörlük deneyimini şu sözlerle anlatmıştı:

"Mürüvvet (Sim) çok iyi Ermeni rolü oynar. 'Prova yapalım.' derdi. 'Oyun gecesi yapalım.' derdim. 'Olmaz.' diyorlar. Maksadım kaçmak. İlk gece korktuğumuz şarkı üç defa bize söyletildi. Ben de inanamıyorum fakat oldu. Şaşırdım. Adetimdir, hata yaptığımda tiyatrodan yürüyerek Beyoğlu'na kadar giderdim. 'Kim bunları tuttu da bravo diyerek beni rezil ettiler.' diye düşündüm. Sirkeci'ye kadar ağladım." 

"Herkes Münir'i tebrik etti"
Rol arkadaşı Mürüvvet Sim ise aynı anıyı, "Münir katiyen prova yapmıyor. Sanat hayatım bitecek gibi geldi bana, epey gözyaşı döktüm. Sabaha kadar prova yaptık. Münir yine prova yapmadı. Mecburen oynadım. Benim ellerim ayaklarım bağlandı fakat Münir gitti, karşımda sanki dev bir sanatçı vardı. Piyes bitti. Herkes Münir'i tebrik etti. Ben de gittim, özür diledim ve elini öptüm" sözleriyle dile getirmişti. 

Usta oyuncu, 1951'de John Steinbeck'in "Fareler ve İnsanlar" ile John Millington Synge'in "Babayiğit", 1954'te George Axelrod'un "Yaz Bekarı", 1955'te John Patrick'in "Çayhane" eserlerinin yanı sıra "Bana Çiçek Yollama", "Generalin Aşkı", "Yağmurcu" ve "Godot'yu Beklerken"in de aralarında olduğu önemli eserlerde rol aldı. İstanbul Şehir Tiyatroları, Ankara Devlet Tiyatrosu ve özel tiyatrolarda da görev yapan sanatçı, Sadık Şendil'in "Kanlı Nigar" oyunundaki rolüyle 1968'de İlhan İskender Armağanı'nı kazandı.