Türkiye'nin iklim değişikliği endişe duyuruyor

Dünyayı tehdit eden iklim değişikliğiyle ilgili araştırma şirketi Areda Survey, bir rapor yayınlandı. Rapora göre, vatandaşın yüzde 85.3’ü iklim değişikliğinden endişeli ancak iklim değişikliğiyle mücadelede bireysel önlem alanların sayısı yüzde 68.2.

Türkiye’nin iklim değişikliği raporu: Vatandaşların 85.3'ü endişe duyuyor
Dünyayı tehdit eden iklim değişikliğiyle ilgili araştırma şirketi Areda Survey, bir rapor yayınlandı. Rapora göre, vatandaşın yüzde 85.3’ü iklim değişikliğinden endişeli ancak iklim değişikliğiyle mücadelede bireysel önlem alanların sayısı yüzde 68.2.


‘Sonbahar olmadan kış geldi, bu yaz erken başladı, artık kar yağmayacak mı?’ gibi cümleler ve sorular artık sıkça kullanılıyor. Bu cümleler dünyayı tehdit eden iklim değişikliğinin habercisi olabilir. Araştırma şirketi Areda Survey, Türkiye’nin iklim değişikliği algısını ortaya çıkaran bir araştırmaya imza attı. 18-21 Aralık tarihleri arasında bin 82 kişinin katılımıyla gerçekleşen araştırmaya göre; vatandaşın yüzde 85.3’ü iklim değişikliğini endişe verici buluyor. Buna rağmen, iklim değişikliği ile mücadelede bireysel önlem alanların sayısı yüzde 68,2. En çok alınan önlem ise yüzde 31.8 ile gereksiz elektrik veya su kullanımını azaltmak.

'YÜZDE 90 BİREYSEL OLARAK ÖNEMSİYOR; YÜZDE 68 ÖNLEM ALIYOR'
Araştırma sonuçlarından dikkat çeken başlıkları paylaşan Areda Survey Genel Müdürü Yusuf Akın, “Katılımcılara ‘iklim değişikliği konusunu bireysel olarak önemsiyor musunuz?’ diye sorduğumuzda, yüzde 90.2 ‘bu konuyu önemsiyorum’ şeklinde cevap verdi. ‘Türkiye’de insanların iklim değişikliğini önemsediğine inanıyor musunuz?’ sorusuna ise katılımcıların yüzde 85’i ‘hayır’ dedi. İklim değişikliği ile mücadele için bireysel olarak önlemler aldınız mı? sorusuna da katılımcıların yüzde 68.2’si ‘evet’ diye cevap verdi” ifadelerini kullandı.

'YÜZDE 51.8 GELECEKTE KURAKLIK YAŞAYACAĞINI DÜŞÜNÜYOR'
Akın, ‘Türkiye’de kuraklık tehlikesiyle ilgili ne düşünüyorsunuz’ sorusuna katılımcıların yüzde 51.8’inin ‘gelecekte kuraklık yaşayacağımızı düşünüyorum’ diye cevap verdiğini söyledi.

Araştırmada, bu soruya katılımcıların yüzde 33.8’i ‘günümüzde yaşandığını düşünüyorum’ derken, yüzde 12,5’i ‘kuraklık yaşayacağımızı düşünmüyorum’ diye cevap verdi.

‘İklim değişikliğini ve sonuçlarını azaltmak için bireysel olarak ne yapıyorsunuz?’ sorusuna katılımcıların yüzde 31.8 ‘gereksiz elektrik, su vb. kullanmamaya dikkat ediyorum’ diye cevap verdi. Yüzde 26,3 ile ‘ağaç dikiyorum, yeşil alanları koruyorum’ derken, yüzde 14.4 ‘yenilenebilir enerji kaynakları kullanmaya özen gösteriyorum’ dedi.

Sonuçlara ilişkin değerlendirme yapan Yusuf Akın, “Gereksiz elektrik ve su kullanımının iş yerlerinde, evlerde güçlü bir farkındalık kampanyasıyla artırılabilmesi mümkün olduğunda, milyonların bunu yapıyor olması ortak geleceğimiz için çok anlamlı olacaktır” diye konuştu.

'YÜZDE 63,6 GÜNEŞ ENERJİSİ SANTRALLERİNİN YAYGINLAŞMASINI İSTİYOR'
Araştırmada katılımcıların ‘ülkemizde hangi enerji türü santrallerinin yapılmasını ve yaygınlaşmasını istersiniz?’ sorusuna verdiği yanıt ise yüzde 63,6 ile Güneş Enerji Santralleri oldu. Bunu yüzde 15,5 ile Rüzgar Enerjisi Santralleri, yüzde 13,0 ile Nükleer Enerji Santralleri takip etti.

Araştırma ile ilgili değerlendirmelerini paylaşan Yusuf Akın, bireylerin sorumluluğu diğerlerine, sorunu ise geleceğe yüklediğini gördüklerini söyledi.

Farkındalık düzeyinin artması gerektiğine vurgu yapan Akın, “Bugün benim de yapabileceğim bir şeyler vardır’ cümlesini daha güçlü söyletmemiz lazım. İklim değişikliğiyle alakalı tüm bireylerin bugün kendilerinden başlamak üzere bir şeyler yapabileceklerinin farkındalığının artırılmasının sorumluluk olarak önümüzde durduğunu görüyoruz. Birey olarak yapılması gerekenler ve devletin yapması gerekenler var” dedi.

Yer küreyi ev sahibi, insanoğlunu ise misafir olarak değerlendirmek gerektiğine dikkat çeken Akın, “Ev sahibi ile misafirin çok farklı gündemleri var. İnsanoğlu başka sorunlarla mücadele ederken, ev sahibinin de güçlü problemleri olduğunu görüyoruz. İnsanoğlunun misafirlik nezaketine çok da uygun davranmadığını değerlendirebiliriz. ‘Misafir çocuğu gibiydin; geldin, dağıttın, gittin’ şarkı sözündeki gibi, insanoğlu misafirliğe geldiği yer küreye misafirlik nezaketinden çok aykırı şekilde davranmış ve kalıcı hasarlar da vermiş gibi gözüküyor” ifadelerini kullandı.

İnsanların iklim değişikliğini önemsediğini düşünmediğini söyleyen Gülay Demir, “Her şeyi hor kullanıyoruz. Dünyanın kıymetini bilmiyoruz. Ben de herkes gibi tasarruf yapmaya çalışıyorum” dedi.

19 yaşındaki Adnan Çitaş da, “İklim değişikliğini endişe verici buluyorum. İnsanların bunu önemsediğine inanmıyorum. Toplu taşıma aracı kullanmak yerine herkesin kendine özel bir aracı var. Bunlardan çıkan gazlar iklim değişikliğine etki ediyor. Ben de kendimce önlemler alıyorum” ifadelerini kullandı.

42 yaşındaki Erkan Alalmış ise, “İklim değişikliği dünya açısından tehlikeli olduğu için çok endişe verici. Devletler ve yetkilileri dünya genelinde ortak kararla hareket ederek sistemli bir şekilde yürütmeli. Vatandaşa düşen görev de yasalarla düzenlenmeli. Elektrik, su, doğalgaz kullanımını gereksiz yapmamaya çalışıyoruz. Tasarruflu olmaya çalışıyoruz ama bu iklim değişikliğini ne kadar etkiler bilemiyoruz” diye konuştu.

İklim değişikliğini önemsediğini belirten bir diğer vatandaş ise, “Bu mevsimde bu sıcaklıkların olmaması lazım. İnsanlar bence iklim değişikliğini önemsiyorlar, televizyonda da konuşuyorlar. Ben bireysel önlemler alamıyorum” dedi.

Mahmut Tütün de, “İklim değişikliği endişe verici. Herkesin iklim değişikliğini önemsediğine inanmıyorum. İklim değişikliği büyük zararlar veriyor. Susuz kalmamak için suyu az kullanıyoruz” ifadelerini kullandı. Tuğba Dönmez, “Baharı bahar ayında, kışı kış ayında yaşayamıyoruz. İklim değişikliği endişe verici ve insanların iklim değişikliğini önemsediğine inanıyorum” dedi.