Uzmanı Uyardı: Aort Anevrizması ciddi komplikasyonlara yol açmadan önce belirti vermeyebiliyor

“CERRAHİNİN BAŞARISINDA ERKEN DAVRANABİLMEK ÖNEMLİ ETKEN”

“Aort anerizma cerrahisinin oldukça büyük ve deneyim gerektiren ameliyatlar olduğunu belirten Prof. Dr. Oğuş, “Diseksiyon ya da yırtılma dediğimiz durumlar gelişmeden yapılan cerrahilerde çok daha başarılı sonuçlar elde edebiliyoruz. Ciddi hayati risk oluşturabilen bu büyük ameliyatlar için. Deneyim oldukça önem taşıyor. Ameliyatlarda bazen vücudun 18 dereceye kadar soğutulup bütün kan dolaşımını durdurmak, bazen se beynin ve iç organların ameliyat esnasında beslenmesinin sağlanması için ayrı ‘perfüzyon teknikleri’ kullanmak gerekebiliyor” ifadelerini kullandı.

İlerleyen ameliyat teknikleriyle ilgili de bilgi veren Prof. Dr. Oğuş sözlerine şöyle devam etti:

 “Son 15-20 yıldır giderek artan sayıda göğüs ve karında yer alan aort anevrizmaları, Endovascular Aortic Repair (EVAR) adını verdiğimiz bu yeni teknikle tedavi edilebilmektedir. Günümüzde artık hastalarımızın EVAR için müsait olmayan anatomik özelliklere sahip, ‘’sadece küçük bir kısmında’’ açık, klasik ameliyatlar yapılır hale gelmiştir. ‘’Teknolojinin ilerlemesiyle göğüs aortu ve karın bölgesi aortunda oluşan anevrizmaların, bir stent etrafına sarılmış greftlerle, çok daha düşük risk ve çok küçük cerrahi kesilerle, anjiyografiye benzer girişimlerle de onarımı mümkün hale gelmiştir. 

Ne yazık ki kalbe komşu olan Çıkan Aort ve hemen uzağındaki Arkus Aort anevrizmaları için Altın standart tedavinin halen klasik açık kalp ameliyatlarıdır. Teknolojik ilerlemeler ve tecrübenin yaygınlaşmasıyla yakın bir gelecekte, bu türde, ‘’kalp cerrahisinin risk ve uygulama tekniği açısından zirvesinde yer alan ve insan vücudunun dayanabileceği en büyük ameliyatlar da tarihe karışabilir.”