YAVAŞ

 Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak!.. Nasıl bir kalıp?!. Dünyayı topyekün  ilgilendiren konularda  kitle iletişim araçlarının da yardımıyla son dönemde çok duyuyoruz sanırım bu lakırdıyı. COVİD-19 gezegenimizi sözcüğün tam anlamıyla esir almışken koca koca! insanlardan yine işitmekteyiz: Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!..

SALİM YILMAZ salimyilmaz1967@gmail.com

YAVAŞ

 Hiç bir şey eskisi gibi olmayacak!..

Nasıl bir kalıp?!. Dünyayı topyekün  ilgilendiren konularda  kitle iletişim araçlarının da yardımıyla son dönemde çok duyuyoruz sanırım bu lakırdıyı. COVİD-19 gezegenimizi sözcüğün tam anlamıyla esir almışken koca koca! insanlardan yine işitmekteyiz: Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!..

İnsanlık tarihinde esamesi bile okunmayacak yaşamışlığımda o dilim için hakikaten ‘’ Dönüm Noktası ‘’ sayılabilecek olaylar yaşadım; sonrasında her şey eskisi gibi olmaya devam etti.

Doğumumun ikinci yıl dönümünde Neil Armstrong ayda yürüdü mesela; devamında parklarda, sahilde yürüdük 2020’de yasak falan iplemeden.

1991 yılının sonunda SSCB dağıldı. 29 yıl geçmiş; Rusya yine uluslararası politikada güç odağı. Brejnev yok, Putin var.

1999’dan ikibine girerken dijital felaket neyin dedilerdiydi de; ocağın ilk günü yine aynı akşamdan kalmışlık yaşanmıştı, hatırlayın!.

2001 yılında dünya ticaret merkezine iki uçağı soktu teröristler; yüzlerce kişi öldü. 2015’te Ankara Garı’nda da bomba patlattılar, 109 kişi yaşamını yitirdi. Geçen yıl Yeni Zelanda’da Brenton Tarrant adında bir sapık camilerdeki cemaati taradı; ellinin üzerinde kayıp verdi insanlık. Uzatıp sıkmayayım canınızı!..

Hırs dışında her bir şey yavaşlamayı salık veriyor. Dinleyin doğayı; ‘’ Yavaşla ‘’ diye haykırıyor. ‘’ Hızlandınız da n’oldu ‘’ diye azarlıyor!.

Hızlanan İstanbullu! günde en az iki saatini trafikte harcıyor. Hızlanan insanlık trafikte yavaşlıyor. Trafik de ‘’ yavaşla ‘’ diyor; bu ne yaman çelişki anne!..

Mesaj kaygısı duymadım hiç. Mesaj verecek çapta da değilim buradan; ancak haykırabilirim: YAVAŞ!..

Vicdanın hırslarımızın, kollektivizmin benmerkezciliğimizin önüne geçmesi gerektiğini emrediyor şartlar.. Bunu fark ettiğimiz an yapacağımız belli; YAVAŞ!..

İlk tarımın yapıldığı, dolayısıyla insanın ilk yerleşik yaşama geçtiği, bireysel mülkiyet hırsının ilk görüldüğü yerdir Mezopotamya. Dicle ve Fırat nehirlerinin arasında o nehirlerin taşıdığı sudan daha fazla kanın aktığı yerdir de tarihte!.. Akan kana baraj, bent olabilecek motto belli; YAVAŞ!.. 

Sosyal mesafeye de dikkat ederek ( nasıl olacaksa ) yavaşça kucaklıyorum hepinizi..

Evde kalın, sağlıklı kalın… 

Tüm yazılarını göster