DEVA Partili Mustafa Yeneroğlu

Yeneroğlu işkence gördüğü için TİHV’ye başvuranların sayısındaki artışı meclis gündemine taşıdı

DEVA Partili Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) yayımladığı 2022 raporuna göre, işkence gördüğü için vakfa başvuranların sayısındaki yüzde 22 artışı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a sordu. Yeneroğlu, “Vakfa başvuranların en küçüğünün 3 yaşında olduğu ifade edilmektedir” dedi.

YENEROĞLU, İŞKENCE GÖRDÜĞÜ İÇİN TİHV’YE BAŞVURANLARIN SAYISINDAKİ ARTIŞI MECLİS GÜNDEMİNE TAŞIDI

DEVA Partili Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) yayımladığı 2022 raporuna göre, işkence gördüğü için vakfa başvuranların sayısındaki yüzde 22 artışı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a sordu. Yeneroğlu, “Vakfa başvuranların en küçüğünün 3 yaşında olduğu ifade edilmektedir” dedi.

DEVA Partisi İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) tarafından geçtiğimiz günlerde yayımlanan 2022 yılı Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezleri Raporunu Meclis gündemine taşıdı.

‘İŞKENCE VE KÖTÜ MUAMELEDE 2001 YILINDAN SONRAKI EN YÜKSEK SAYI’

2022 yılında TİHV’ye yapılan 1.201 başvurunun önceki yıla göre yüzde 22 arttığının, başvuranların en küçüğünün ise 3 yaşında olduğun altını çizen Yeneroğlu, “TİHV’nin tarihinde, 2001 yılındaki en yüksek başvuru sayısından sonraki en yüksek ikinci başvuru sayısına ulaşıldığı belirtilmektedir. Rapora göre, 497 kişi ters kelepçeli halde bekletilmiş, 80 kişi fiziksel cinsel tacize, 3 kişi tecavüze uğramıştır. Başvuranların yüzde 43,5’inin cinsel işkence gördüğü tespit edilmiştir” ifadelerini kullandı.

‘HASTA MAHPUSLARIN YAŞAM HAKKI TEHDIT ALTINDA’

Kendisine yapılan onlarca başvuruda toplamda on yıl ve daha fazla hapis cezası alanlar ile terör suçu kapsamında cezalandırılan mahkûmların mahpusluk durumlarının keyfi olarak devam ettirildiğinin ifade edildiğini belirten Yeneroğlu, resmi olarak hasta sayısın açıklanmasa da cezaevlerinde yaşanan ölümlerin bilindiğine ve haklarında cezaevinde kalabilir şeklinde Adli Tıp Kurumu raporu verilen hasta mahpusların yaşam hakkının tehdit altında olduğuna dikkat çekti.

Yeneroğlu, işkence iddiasıyla yapılan başvurulardaki artışla ilgili İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a verdiği soru önergesi kapsamında sorular sordu.

 Yeneroğlu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması istemiyle şu soruları sordu:

Ülkemizde ağır insan hakları ihlalleri kapsamında sistematik ve yaygın bir şekilde işkence ve kötü muamele iddiaları hakkında bugüne kadar Bakanlığınızca hangi çalışmalar yapılmıştır? 
İşkence kapsamındaki dosyaları kamuoyuna taşıyan gazeteciler hakkında adli soruşturmalar açılmakta mıdır? Eğer açılmışsa kaç gazeteciye hangi suçlardan adli işlem yapılmıştır? Bunlardan kaçı kamu davasına dönüşmüştür?
Ceza infaz kurumlarında meydana gelen işkence ve kötü muamele olayları ile ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılıklarına intikal eden kaç şikâyet bulunmaktadır? Bu şikâyetlerin akıbeti ne olmuştur? 
Resmi rakamlara göre 2020, 2021, 2022 ve 2023 yılında ceza infaz kurumlarında hayatını kaybeden toplam mahpus sayısı kaçtır? Yaşam hakkı ihlali kapsamında ceza İnfaz kurumlarında meydana gelen ölümler hangi sebeplerle ortaya çıkmaktadır? Şüpheli ölümler söz konusu mudur? Eğer söz konusu ise bu şüpheli ölümlerle ilgili başlatılan soruşturma bulunmakta mıdır? Varsa bu soruşturmaların sonucu ne olmuştur?
Resmi rakamlara göre 2020, 2021, 2022 ve 2023 yılında ceza infaz kurumlarında vefat eden hasta mahpus sayısı kaçtır? Hayati tehlikesi olmasına rağmen “toplum güvenliği bakımından ağır ve somut tehlike oluşturacağı “değerlendirmesi ile infazına infaz kurumunda devam hasta mahpusların sayısı kaçtır? Ceza infaz kurumlarında bulunan yaşlı ve hasta mahpuslar için hangi önlemler alınmaktadır? 
İnsan Hakları Eylem Planında bir yılda gerçekleştirilmesi vaat edilen “Özel infaz usullerinin kapsamı genişletilecek, ağır hasta, yaşlı veya engelli gibi hükümlülerin cezalarını konutta infaz edebilmelerine ilişkin imkânlar artırılacaktır.” ve “Engellilik, hastalık veya kocama nedeniyle ceza infaz kurumunda yaşamını yalnız başına idame ettiremeyen hükümlüler bakımından cezanın denetimli serbestlik tedbiri altında infazına ilişkin uygulamanın kapsamı genişletilecek, bu hususta kamu hastanelerinden alınacak raporla yetinilmesine ilişkin düzenleme yapılacaktır.” vaatleri üzerinden geçen bir yıldan fazla süreye rağmen neden yerine getirilmemiştir? 
Ceza infaz kurumlarında bulunan idare ve gözlem kurulunun iyi hal değerlendirmesi kapsamında yaptığı işlemlerde kaç mahpus hakkı olmasına rağmen denetimli serbestlik ile infaz kapsamında tahliye edilmemiştir? Bu çerçevede idare ve gözlem kurulu özellikle siyasi suçlardan hapishanelerde bulunan mahpuslar ile ilgili olarak neden olumsuz raporlar düzenlemektedir? Bu kurulların ortak bir değerlendirme ölçütü bulunmakta mıdır? Kurullar nedeniyle yaşanan mağduriyetlerin giderilmesi hakkında bugüne kadar Bakanlığınızca bir çalışma yapılmış mıdır?

Yeneroğlu, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya şu soruları yöneltti:

Yaygın ve sistematik işkence iddiaları hakkında bugüne kadar Bakanlığınızca hangi çalışmalar yapılmıştır?
Rapora göre 2015 yılının Temmuz ayından sonraki süreç ile darbe girişimi, pandemi ve deprem nedeniyle ilan edilen OHAL süreçlerinde artan işkence ve kötü muamele ile ilgili olarak bakanlığınızın herhangi bir çalışması ya da resmi tespiti var mıdır? Varsa bu tespitler nelerdir?
2020, 2021 ve 2022 yılları kapsamında gözaltında işkence nedeniyle yapılan kaç şikayet vardır? Bu şikayetlerin kaçı hakkında soruşturma/ inceleme yapılmıştır, kaç kişi açığa alınmış ya da kamu görevinden uzaklaştırılmıştır? Kaç kişi hakkında takipsizlik kararı verilmiştir, kaç kişi hakkında iddianame düzenlenmiştir, derdest kaç soruşturma dosyası vardır?
Resmi olmayan gözaltı yerlerinde ve gözaltı dışındaki ortamlarda yaşanan işkence ve kötü muamele iddiaları hakkında Bakanlığınızın bir çalışması bulunmakta mıdır? Varsa çalışmanın ayrıntıları nelerdir?
İşkence ve kötü muamele ile ilgili adli dosyaların kaç tanesinde kısıtlılık kararı verilmiştir?  Kısıtlılık kararları ne zaman verilmiştir?
İşkence gördüğü iddiası ile şikâyette bulunan kaç kişi hakkında “memura hakaret etmek, mukavemet etmek, bu sırada yaralamak, kamu malına zarar vermek” gibi gerekçelerle soruşturma açılmıştır?
Bakanlığınızın özellikle 2016 yılından itibaren artış gösteren zorla kaçırma ve kaybetme konusunda bir çalışması var mıdır? 2016 yılından bu yana kaç kişi zorla kaybedilmiş veya kaçırılmıştır? Bu işlemleri yapan kamu görevlileri ile ilgili herhangi bir adli veya idari işlem gerçekleştirilmiş midir?
6 Şubat depreminden sonra sosyal medyaya da yansıyan işkence görüntülerine ilişkin olarak herhangi bir işlem yapılmış mıdır? Yapılmış ise kaç kolluk görevlisine karşı bu işlemler yapılmıştır? Haklarında kamu davası açılmış mıdır?