Zaman Tünelinde, '' İşlenen - Vakit'' İnsan
Mutluluklarımızın içinde devinen hâllerimiz olmalı, Havf ve Reca arasındaki ilahi kudreti müşahede edebilmek için. Hüzün kokmalı kulun rüyaları ,hakikat şarabının lezzetini tadan gönüllerin ağzıyla konuşan g'Özler olabilmek için !
LA TAHZEN İNNALLAHE MEANA ! "Üzülme ALLAH (cc) bizimle beraberdir"(Tevbe-40) ayetine kulak kesilmez misin ?
''Bu dünya bir meydan-ı tecrübe ve imtihandır ve dar-ı teklif ve mücahededir. İmtihan ve teklif, iktiza ederler ki, hakikatler perdeli kalıp, ta müsabaka ve mücahede ile Ebu Bekir’ler âlâ-yı illiyyîne çıksınlar ve Ebu Cehiller esfel-i Safiline girsinler. '' ve bu hususta Mevlana'nın şu sözleri ilaç gibi gelir korku ve ümid arasında olanlara ; Üzülme...der Mevlana ve devam eder; Bir yandan korku bir yandan ümidin varsa iki kanatlı olursun, tek kanatla uçulmaz zaten.Sopayla kilime vuranın gayesi kilimi dövmek değil, kilimin tozunu almaktır. ALLAH sana sıkıntı vermekle tozunu, kirini alır. Niye kederlenirsin? Taş taşlıktan geçmedikçe parmaklara yüzük olamaz. Yüzük ol...mak dileyen taş, ezilmeyi, yontulmayı göze almalıdır.
Bize bizim için verilen ömürde, tünelden geçmek istiyorsak vaktin güzelliklerini nakşetmek gerekiyor her işimize, her hâlimize ,her duygumuza.
Ey derininde uz olan can işi , senin sana ettiğini kim eder can kişi ! Yaradan’ın zikriyle süslemeli dertlerimizi , mutsuz mutluluklarımızın yerine sıdkın galebe çaldığı yüzler, varoluşunun asil ''şarkısını '' seslendirmeli vaktin yaşamında. İnsan,Cemal ve Celal dengesiyle tartıp biçmeli kendi heybesinde bulunanları. Hangi duygular ağır geliyor , hangileri daha zayıf ? Bunları azaltmak yada çoğaltmak için neler yapıyorum, ne yapmam gerekiyor, yapamıyorsam nedir eksik olan ? Sormalı kendisine . En-el Hak ‘ın muhabbetiyle demlenmek istiyorsa can kişi !
Bilmeliyiz ki , sersefil mutlulukların tek müsebbibi ,parlatılan maskelerin altında kararan, hüzünleriyle yüzleşemeyen, aynalara konuşamayan vicdanlardır.
Vicdanı konuşturan tek şey de '' Allah’ı Bilmekle kalmayıp onu her işinde anarak hareket eden kalbe sahip olmaktır. Birini severken, bir işle meşgulken, biriyle iletişim halindeyken, ticaret yaparken, ilim peşindeyken, komşuluk -arkadaşlık kurarken, duygularını aktarırken, birine başkasından bahsederken , üzüntü içindeyken , derdin derinindeyken , iftiraya uğrarken , birini anarken , konuşurken ve susarken bile ... Mevlayı anmaya devam eder olabilmek ,vaktin yani an'ın içinde işlenen insana yakışan tek soylu eylemdir ve İnsanın en şuurlu ,bilinçli ve gerçek hâlidir.
Her şeyin başında ve sonunda Her şeyin tek sahibini zikrederek ,her şeye bu bilinçle muamele etmek ! Önemli bir nokta ve kazanımdır. Zikirle dönen zamanın hareketliliğini ve dinamikliğini kendimize işleyerek ''of '' makamında ki dilimizi ''ah'' ve 'af” makamındaki bir gönül bestesine taşıyabiliriz. Yaşamın fasılı, ölümlü dünyanın notalarında saklıdır ! Ve her nefeste ''hûş der dem '' ( her nefeste kulluğunun şuurunda olan kişi ) , bu iki duygu arasında (korku -ümit ) ibnül- vakt dir. Vaktin içinde olansa Hâllerimizdir . Hâllerimiz uz olsun ki vaktin b'eşiğinde tekamül edebilelim .
Ne demişti Mevlana ; Taş taşlıktan geçmedikçe parmaklara yüzük olamaz. Yüzük ol...mak dileyen taş, ezilmeyi, yontulmayı göze almalıdır...
HÂLİNİZ VAKTİN(iz) YERİNDE OLSUN !
Saygı ve Sevgilerimle .