Zilhicce orucu nedir? Zilhicce orucu ne zaman tutulur?
Zilhicce ayı, fazileti ile İslam dinine mensup olan vatandaşların araştırmalarına nail oldu. Zilhicce ayında oruç tutmanın fazileti hakkında İslam alimlerinin yaptığı açıklamaları merak eden Müslümanlar, konuyla ilgili araştırmaları internet üzerinden gerçekleştiriyor. Peki, Zilhicce orucu ne zaman tutulur? Zilhicce ayının fazileti nedir? İşte, dini manada önem arz eden bu gün hakkında bazı detaylar
Zilhicce ayı, hac ibadetinin yerine getirildiği ay olması dolayısıyla önemli bir konuma sahiptir. Sekizinci günü terviye, dokuzuncu günü arefe olarak bilinen bu gün, içerisinde Kurban Bayramını da barındırmaktadır. Peki, zilhicce ayı orucu ne zaman tutulur ve fazileti nedir? İşte, o konu hakkında detaylı bilgiler
ZİLHİCCE AYI NEDİR?
Sözlükte “hac ayı” anlamındaki zilhicce (zülhicce, zülhacce) kamerî yılın zilkadeden sonra gelen son ayıdır. İslâm’dan önce Arab-ı bâide (Âd ve Semûd) döneminde “mesîl” ve “müsbil”, Arab-ı âribe devrinde ise “ne‘as” ve “bürek” şeklinde adlandırılıyordu.
Zilhicce isminin hicrî takvimde yer alan diğer ay adlarıyla birlikte Arab-ı müsta‘ribe döneminde kullanılmaya başlandığı kaydedilir.
Câhiliye devrinde Araplar haram ayların ilki olan zilkade ile zilhicce ayında ticarî açıdan büyük önem taşıyan panayırlar (1-8 Zilhicce) ve özellikle Zülmecâz panayırını düzenler, bunların sona ermesiyle birlikte bu ayda hac ziyareti başlardı.
Zilhicce ıslâm’dan sonra da hac ibadetinin yerine getirildiği ay olmuştur. Bu ayın sekiz-on üçüncü günleri arasında ifa edilen
hac menâsikinin mahiyeti, mekânı, vakti gibi hususlar dikkate alınarak adı geçen günler farklı şekillerde adlandırılmıştır. Hac menâsikinin ifasına başlandığı zilhiccenin sekizinci günü “terviye”, dokuzuncu günü “arefe” ismiyle anılır. Kurban bayramı zilhiccenin onuncu günü başlar ve dört gün devam eder.
ZİLHİCCE AYI ZİKİRLERİ İBADETLERİ NELERDİR?
Müfessirlerin çoğunluğu, Fecr sûresinin 2. âyetinde üzerine yemin edilen on gecenin zilhicce ayının ilk on gecesi olduğu görüşündedir (şevkânî, Fethu’l-kadîr, V, 432).
İbn Abbas’ın, “Bilinen günlerde Allah’ın ismini zikretsinler” âyetinde geçen (el-Hac 22/28) “bilinen günler” ifadesini de zilhiccenin ilk on günü veya teşrik günleri diye yorumladığı nakledilir.
Hz. Peygamber’in, “Allah katında ibadet edilecek -sâlih amel işlenecek- günler içinde zilhiccenin ilk on gününden daha hayırlısı yoktur” (Buhârî, “.Îdeyn”, 11; Tirmizî, “Savm”, 52; Ebû Dâvûd, “Savm”, 61);
“Allah katında zilhiccenin ilk on gününde yapılan amellerden daha değerlisi yoktur; bugünlerde tesbihi çok yapın; tahmîdi, tehlîli ve tekbiri çok söyleyin” buyurduğu nakledilir (şevkânî, Neylü’l-ev¹âr, III, 354).
Resûl-i Ekrem zilhiccenin ilk dokuz günü sürekli oruç tuttuğu için bu günlerde oruç tutmak müstehaptır. Yorgun düşmeleri ihtimali bulunan hacıların zilhiccenin sekizinci ve dokuzuncu günlerinde, özellikle vakfenin yapıldığı arefe gününde oruç tutmaları mekruh sayılmıştır.
Resûl-i Ekrem’den nakledilen, “Kesecek kurbanı olan kimse zilhicce ayı girince kurbanını kesinceye kadar saçından ve tırnaklarından hiçbir şey kesmesin” meâlindeki hadisini (Müslim, “Edâhî”, 42; Ebû Dâvûd, “Dahâyâ”, 2-3; ıbn Mâce, “Edâhî”, 11) dikkate alan Mâlikî, şâfiî ve bir kısım Hanbelî fakihine göre kurban kesecek kişinin zilhicce ayı girince kurbanını kesinceye kadar saçlarını ve tırnaklarını kesmesi mekruhtur.
Zilhicce ayının faziletine dair Hz. Peygamber’den nakledilen, “Ayların efendisi ramazan, saygıya en lâyık olanı da zilhiccedir” şeklindeki rivayetin (Ahmed b. Hüseyin el-Beyhakı, şu£abü’l-îmân, III, 355) sahih olmadığı ifade edilmiştir (M. Nâsırüddin el-Elbânî, VIII, 205).