Bekir Bozdağ: Kılıçdaroğlu'nun yaptığı, ekonomi ve turizme darbedir
BAŞBAKAN Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Sayın Kılıçdaroğlu'nun yaptığı açıklama, Türk ekonomisine ve Türk turizmine büyük bir darbedir. Büyük bir dinamit koymuştur. Sayın Kılıçdaroğlu, Almanya'daki bazı çevrelerin Türkiye aleyhine oluşturdukları algı operasyonuna yalancı şahitlik yapmıştır. Bu algı operasyonuna destek vermek, ana muhalefet partisine yakışmaz" dedi.
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bozdağ, Müstakil Sanayici ve İş Adamları
Derneği (MÜSİAD) heyetini kabul etti. Kabulde basın mensuplarının
gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Bozdağ, CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu'nun bir Alman dergisine yaptığı belirtilen
açıklamalarını eleştirdi.
Türkiye'nin turizm sektörünün zayıflatılmak istendiğini ileri süren
Bozdağ, "Türkiye'nin ekonomisi her şeye rağmen bugün güçlüdür.
Dışarıdan ve içeriden etkiye karşı dayanıklıdır. Bizim ekonomimizin
en önemli noktalarından birisi Türkiye'ye gelen turistlerdir.
Turizm sektörü, ekonomimizde çok önemli bir yer tutuyor. Bu sektörü
zayıflatmak isteyen çabalar, pek çok yerde yapıldı. Yapılmak
isteniyor ve buradan Türkiye'ye daha az turist gelmesi, bunun
turizm sektörüne dolayısıyla Türk ekonomisine yansıması ve buradan
da halkın hükümetten soğuması gibi bir dizi kötü niyetli beklenti
ve hedefler bunu besliyor. Bu hedeflerin sahipleri de maalesef
ekonominin aleyhine, ekonomiyle ilgili her türlü göstergenin
olumsuzlaşması için değerlendirmeler yapıyorlar" diye
konuştu.
"KILIÇDAROĞLU, ALGI OPERASYONUNA YALANCI ŞAHİTLİK
YAPMIŞTIR"
CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun, Almanya'daki bazı çevrelerin Türkiye
aleyhine oluşturduğu algı operasyonuna yalancı şahitlik yaptığını
söyleyen Bozdağ, "Sayın Kılıçdaroğlu'nun yaptığı açıklama, Türk
ekonomisine ve Türk turizmine büyük bir darbedir. Büyük bir dinamit
koymuştur. Röportajı okuduğunuz zaman esasında Focus Dergisi
yetkilisinin sorduğu sorular, Almanya'nın Türkiye'ye dönük
eleştirileri konusunda Almanya'nın beklediği cevapları almak için
sorulmuş sorular olduğunu çok net görüyorsunuz. Ne gariptir ki bu
sorulara Sayın Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin ana muhalefet partisi gibi
değil de Almanya'nın arzu ettiği cevapları onların arzu ettiğinden
de daha iyi şekilde veren ve Almanya'daki bazı çevrelerin Türkiye
aleyhine oluşturdukları algı operasyonuna yalancı şahitlik
yapmıştır. Bu algı operasyonuna destek vermek, ana muhalefet
partisine yakışmaz" dedi.
BOZDAĞ'DAN KILIÇDAROĞLU'NA: ALMAN FOCUS DERGİSİ'Nİ
TEKZİP ETTİNİZ Mİ?
CHP'nin Alman dergisindeki röportajla ilgili tekzip yayımlayıp,
yayımlamadığını Kılıçdaroğlu'na soran Başbakan Yardımcısı Bozdağ,
şöyle konuştu:
"Sayın Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin güvensiz bir ülke olduğunu
maalesef ifade ediyor. Türkiye; güvenli bir ülke midir, değil
midir? Sayın Kılıçdaroğlu'nun bunu açıklaması lazım. Alman Focus
Dergisi'ne böyle bir beyanat verdiği ortada. Bu beyanatın içinde
Türkiye'yi suçlayan veya Türkiye aleyhine olan değerlendirmeleri
yapmış mıdır, yapmamış mıdır? Partiden birisi, bir açıklama yaptı.
Sayın Kılıçdaroğlu, dün devletle ilgili tartışmalar üzerine,
Başbakanımızın, Parti Sözcümüzün, Hükümet Sözcümüzün açıklaması
var, 'Yetmez' dedi. 'Cumhurbaşkanı'nı duymadık' dedi. Halbuki onun
da açıklaması vardı; ama demek ki duymamış. Ben şimdi Sayın
Kılıçdaroğlu'na soruyorum. Sizin açıklamanız var mı? Siz Alman
Focus Dergisi'ni tekzip ettiniz mi? Tekzip ettiyseniz metni Alman
Focus Dergisi yayınladı mı, yayınlamadı mı? Metni gönderdiyseniz
tekzip metnini Türkiye kamuoyuyla paylaşır mısınız? Paylaşması
lazım. Focus Dergisi'ne de sesleniyorum. Sayın Kılıçdaroğlu; bu
sözleri söyledi mi, söylemedi mi?"
"KILIÇDAROĞLU'NDAN TATMİN EDİCİ AÇIKLAMA
BEKLİYORUM"
Focus Dergisi'nden de tatmin edici bir açıklama beklediğini dile
getiren Bozdağ, "Bir ana muhalefet partisi lideri, kendi ülkesinin
ekonomisi kötüye gitsin, insanlar zarar görsün, sıkıntıya düşsün;
diye konuşmaz. Açıklama, çalışma yapmaz. Aksine daha iyi olsun,
diye çalışma yapar. Maalesef görüyoruz ki farklı bir üslubun
içerisinde. Keşke dergiye verdiği röportajda darbecilere,
FETÖ'cülere, PKK'lılara, DHKP-C'lilere Almanya'nın yaptığı
himayeleri ve bundan duyduğu rahatsızlığı anlatıverseydi. Daha iyi
olurdu. Bu konuda, Sayın Kılıçdaroğlu'ndan ben tatmin edici
açıklama bekliyorum. Bu açıklamayı yapmazsa Focus Dergisi'nden
tatmin edici bir açıklama bekliyorum. Kılıçdaroğlu; size bunu dedi
mi, demedi mi? Demediyse siz yalan mı yazıyorsunuz? Bunu
açıklarsanız memnun oluruz" diye konuştu.
'MUSTAFA AKAYDIN' TEPKİSİ: BELLİ Kİ FETÖ, KENDİSİNİ İKNA
ETMİŞ
CHP Antalya Milletvekili Mustafa Akaydın'a da darbe girişimiyle
ilgili açıklamaları üzerinden tepki gösteren Başbakan Yardımcısı
Bozdağ, şunları söyledi:
"Darbe teşebbüsüne ve bu gerçekliğe karşı çıkmak ve buna 'tiyatro'
demek 80 milyonun aklına, gözüne, kulağına, kalbine, basiretine
hakaret etmektir. Sayın Akaydın, Sayın Genel Başkanı gibi bu darbe
teşebbüsüne 'tiyatro' diyerek, 'kontrollü darbe' ifadelerini de
kullanan oldu, aziz milletimizin tamamına hakaret etmiştir.
Milletimizin bekası, istiklali, demokrasimiz ve hürriyetimiz için
şehit olan şehitlerimize hakarettir. Gazilerimize hakarettir,
milletimizin tamamına da saygısızlıktır. Sayın Akaydın'ın bu
açıklamaları, 'tiyatro' açıklaması FETÖ ağzıdır. Belli ki FETÖ,
kendisini ikna etmiş. Öyle anlaşılıyor. O zaman FETÖ'nün ikna
ettiği Sayın Akaydın'ın, bu iknayı nasıl olduğunu da açıklaması
lazım. Dünyaya 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsünün 'tiyatro' olduğunu
ilk açıklayan kişi FETÖ terör örgütünün kurucusu, yöneticisi ve bu
darbenin bir numaralı faili terörist başı Gülen'dir. İlk açıklama
ona aittir ve onlar 'tiyatro' demiştir. Daha sonra CHP, onun
avukatlığını yaparak, bunu Türkiye'de yaygınlaştırmaya çalıştı.
'Kontrollü darbe' iftirasını da ilk ortaya atan bu terör örgütüdür.
Bunun avukatlığını yapan da maalesef yine Türkiye'nin ana muhalefet
partisidir"
"PARTİ İÇ DİSİPLİN HUKUKUNUN İŞLETİLMESİ DOĞRU
OLANDIR"
CHP'li Akaydın'la ilgili Genel Başkan Kılıçdaroğlu'na çağrıda
bulunan Başbakan Yardımcısı Bozdağ, şöyle devam etti:
"Ben buradan Sayın Kılıçdaroğlu'na, Sayın Akaydın'a karşı parti
disiplin hukukunu işletmesini beklediğimi ifade etmek isterim. Bu,
şehitlerimizin ruhunu inciten bir hadsizlik, densizlik,
saygısızlıktır. Bunun karşılığında parti iç disiplin hukukunun
işletilmesi doğru olandır. Bunun kararını CHP yönetimi kendi
verecektir. Bizim bu konuda CHP yönetiminin tavır takınmasını
bekleme hakkına sahip olduğumuzu düşünüyorum. Eğer böyle bir tavır
takınmıyorsa o zaman Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibi de Akaydın'ın
görüşlerine iştirak ediyor; anlamı çıkar ki fevkalade büyük bir
yanlışlık olur diye düşünüyorum"