Belgeselin "Oscar"ları bu ilçede belirleniyor!

Safranbolu'da 17 yıldır düzenlenen "Uluslararası Altın Safran Belgesel Film Festivali" sayesinde, ''kültürel miras ve korumacılık'' temalı yaklaşık 8 bin 500 belgesel ve fotoğraf toplandı.

UNESCO Dünya Miras Listesi'nde bulunan Safranbolu'da 1999'da ulusal düzeyde başlayan, 2004'te uluslararası boyut kazanan festivalin bu yıl 17'ncisi düzenlendi.

Türkiye'nin kültürel mirasına sahip çıkmak amacıyla gerçekleştirilen festivalde toplam bin 500 belgesel ile 7 bin fotoğraf yarıştı.

"Kültürel miras ve korumacılık" temasının ışığı altında tarihsel, kültürel ve doğal çevrenin geleceğe taşınabilmesinin de hedeflendiği festivalde, her yıl belgeselde 9, fotoğraf alanında ise 6 esere ödül veriliyor.

Dereceye giren belgeseller ve fotoğraflar,  yakın zamanda restore edilip hizmete açılmış olan tarihi Muallimler Birliği binasında vatandaşlara sergileniyor.

Türkiye'nin de akıp giden zamanında yakaladığımız nokta

Safranbolu Belediye Başkanı ve Festival Komitesi Başkanı Necdet Aksoy, ülkenin en uzun soluklu belgesel film yarışmasına ev sahipliği yaptıklarını, 17 yıldır belgeselin "Oscar"larını ilçede belirlediklerini söyledi.

Türkiye'nin en fazla belgesel film arşivine sahip olduklarını belirten Aksoy, şunları kaydetti:

"Türkiye'nin tarihi noktalarının, korunması gereken kültürlerinin, doğal güzelliklerinin, somut olmayan kültür mirasının, inanışlarının, yemek çeşitlerinin, örf ve adetlerinin yer aldığı arşiv elimizde var. Sanatçılara ve bilimsel araştırmalar yapanlara elimizde bulunan arşivleri açmak istiyoruz. Kültür ve Turizm Bakanlığımız iş birliğinde bu belgesel filmlere yönelik gösterim günleri yapmak istiyoruz. Safranbolu'da her hafta, farklı konular içeren belgeselleri, bu amaçla restore ettiğimiz Muallimler Birliği binasında yayınlamak için çalışmalar yapıyoruz."

Son festivalde ''Maneviyatını Koruyan Şehir İstanbul'' belgeseliyle birinci olan yönetmen Oğuzhan Alparslan ise belgesel alanında böyle uzun soluklu festival düzenleme başarısı gösterenlere teşekkür etti.

Festivalin yapıldığı Safranbolu'yu "küçük İstanbul" olarak değerlendiren Alparslan, şunları kaydetti:

"Tarihçiyim, arşiv oluşturmanın ve korumanın önemini iyi biliyorum. Gelecek nesillere kültürel mirasımızın arşiv aktarımları, bu tip gönüllü faaliyetlerle ve çalışmalarla oluyor. Yoksa zaman akıp geçiyor. Akıp geçen zamanın bir ucundan tutan, bunu kayda düşen insanlara ihtiyacımız var. Bu kimi zaman tarihçi, belgeselci, bestekar oluyor. Türkiye'nin de akıp giden zamanında yakaladığımız nokta, Safranbolu sayesinde 100-200 yıl sonrasına bırakacak kültürel miras olacak."