Beyaz Saray’dan 'Suriye ve Irak' açıklaması
Beyaz Saray Sözcüsü Spicer, "Şimdi DEAŞ’ı yenmeye odaklanmalıyız ama ABD’nin Suriye ve Irak’ta çok önemli öncelikleri var, bunu terörle mücadele ile gösterdik. Özellikle de DEAŞ’ın yenilmesi bizim için en önde gelen önceliklerden biri." dedi.
Abone olBeyaz Saray Sözcüsü Sean Spicer, Suriye'de Beşar Esed’in meşruiyeti ile ilgili pozisyon alma konusunda önceki ABD yönetiminin sahip olduğu fırsat ve seçeneklerin şimdiki yönetimin elinde bulunmadığını bildirdi.
Sözcü Sean Spicer, günlük basın toplantısında ABD Başkanı Donald Trump’ın "Beşar Esed’in Suriye devlet başkanı olarak meşruiyeti" konusunda nerede durduğuna yönelik bir soruya, "Esed’le ilgili nerede olduğumuz konusunda, kabul etmek zorunda bulunduğumuz politik bir gerçek var." yanıtını verdi.
Esed konusunda bir önceki yönetimin birçok fırsat kaçırdığını ifade eden Spicer, ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley ile Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın açıklamalarına atıfta bulunarak, Suriye’nin geleceğinin Suriye halkına bağlı olduğunu kaydetti.
"ABD’nin Suriye ve Irak’ta çok önemli öncelikleri var"
Spicer, şunları söyledi:
“Şimdi DEAŞ’ı yenmeye odaklanmalıyız ama ABD’nin Suriye ve Irak’ta çok önemli öncelikleri var, bunu terörle mücadele ile gösterdik. Özellikle de DEAŞ’ın yenilmesi bizim için en önde gelen önceliklerden biri. Bundan dolayı kuvvetlerimiz küresel koalisyon içerisinde Irak ve Suriye’de DEAŞ’a karşı yerel güçlerle iş birliği yapıyor. Ancak eskiden mevcut olan muhalefet ve fırsatların olmaması bakımından eski yönetimin bulunduğu yer ile şimdi bulunduğumuz yer konusunda politik bir gerçeklik var.”
Spicer, "Bu konuda ABD’nin yapacağı bir şey olmadığını dolayısıyla (Esed’in) meşru olup olmadığını söylemenin bir anlamı kalmadığını mı söylüyorsunuz?" sorusuna ise şu cevabı verdi:
"Önceki yönetimde olup ancak şimdi elimizde olmayan fırsat ve seçenekler bakımından dikkat edilmesi gereken bir gerçek var. Ve aynı şekilde olmayan bir gerçeklik var şimdi."
Suriye’de çatışmaların azaltılması ve BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararında da vurgulandığı üzere Suriye halkının kendi kaderini belirleyecek siyasi sürecin işlemesi gerektiğini kaydeden Spicer, sahadaki seçeneklerin de ortada olduğunu ifade etti.