Bingöl’de Taş devrine ait, 12 bin yıllık kaya resimleri bulundu
Bingöl Üniversitesi Tarafından Desteklenen Bilimsel Araştırma Projeleri (bap) Kapsamında Bingöl Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Eski Çağ Tarihi Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Sırrı Tiryaki Başkanlığındaki Ekip Tarafından Yürütülen ‘bingöl İli Ve İlçeleri Tarih Öncesi Ve Eski Çaği Yüzey Araştırmaları’nda, Rakımı Yaklaşık 2 Bin 550 Olan Yaylada Taş Devri’ne Ait Kaya Altı Barınağı Ve Kaya Resimleri Bulundu.
Abone olBingöl’de yürütülen Eski Çağ Yüzey Araştırmaları kapsamında
2
bin 550 rakımlı bir yaylada Taş Devri’ne ait en az 12 bin
yıllık
kaya resimlerine rastlandığı açıklandı.
Bilimsel Araştırma Projeleri (BAP) kapsamında Bingöl
Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Eski Çağ Tarihi Bilim Dalı
Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Sırrı Tiryaki başkanlığındaki ekip,
"Tarih Öncesi ve Eski Çağı Yüzey Araştırmaları" çalışması
yapıyor.
Çalışma kapsamında ekibin rakımı yaklaşık 2 bin 550 olan bir
yaylada Taş Devri’ne ait kaya altı barınağı ve kaya resimleri
buldu. Ekibin bulduğu kaya bloklarına geyik, ceylan ve dağ
keçisi
tasvirlerinin yanı sıra bitki motifleri ile geometrik şekiller
işlendiği belirlendi.
Deniz seviyesinden 2 bin 550 metre yükseklikteki volkanik
taşlarla kaplı geniş bir alanda Taş Devri insanına ait çok
önemli
izler bulduklarını belirten Dr. Öğretim üyesi Sırrı Tiryaki,
“Bölgemizde Epi-Paleolitik Çağ’a yani 12 bin yıl öncesine ait
kaya
resimlerine rastladık. Bu durum, Bingöl ve bölgemizin tarihi
bakımından bizleri heyecanlandırdı. Bölgemizde bu kadar eski
bir
tarihin izine rastlamak, Bingöl ve bölge tarihinin
aydınlanmasına
sunacağı katkının yanı sıra uluslar arası platformda da önemli
bir
yer tutacaktır. Dağın yüksek kesimlerinde rastladığımız kaya
resimleri, oldukça belirgin bir şekilde dönem insanının
yaşantısına
da ışık tutuyor. Bu resimlerin yaklaşık 12 bin yıllık bir süre
içerisinde bozulmadan günümüze kadar büyük ölçüde sağlam bir
şekilde ulaşması, bölgenin coğrafik konumundan dolayı
resimlerin
doğal olarak korunmasının yanı sıra o dönemde bu figürleri
kayalara
işleyen insanların resim sanatındaki ustalığını da
göstermektedir.
Epi-Paleolitik Çağ’a tarihlendirdiğimiz yaklaşık 16 kaya resmi,
dönemin yaşam koşulları hakkında fikir edinmemizi sağlıyor.
Bölgedeki kayalık alanda özellikle büyük kaya bloklarına
işlenmiş
geyik, ceylan ve dağ keçisi tasvirlerinin yanı sıra bitki
motifleri
ile geometrik şekiller, döneme dair önemli kalıntılar
niteliğini
taşıyor” dedi.
“Avcı, toplayıcı insanın izine rastladık”
Bölgede kaya altı sığınağı olarak kullanılmış Epi-Paleolitik
Çağ
yerleşkesi olduğunu düşündüklerini aktaran Tiryaki, "Burayı,
yazıdan önceki devirlere, hatta insanoğlunun avcılık ve
toplayıcılıkla yaşamını sürdürdüğü dönemlere tarihlendirmemiz
mümkün. Bu buluntu yeri için, Bingöl’ün yanı sıra Doğu Anadolu
Bölgesi için ve hatta ülkemizin Eski Çağ tarihine dair bu kadar
eski döneme tarihlendirilen çok nadir yerlerden biridir
diyebiliriz. Bu konuda önümüzdeki yıllarda daha kapsamlı
araştırmalar yürütmeyi planlıyoruz” ifadelerini kullandı.
Yüzey araştırması kapsamında genel olarak tarihi alanlarda
insan
eliyle tahribata rastladıklarına değinen Tiryaki, “Doğal
ortamındaki tarihi yapıtlara herkesin sağduyu ile sahip çıkması
gerekiyor. Bu konuda toplumsal bir bilinç oluşacağını temenni
ediyorum. Geçmişe ışık tutan tarihi değerlerimiz, geleceğimizi
de
aydınlatacaktır” diye konuştu.