Anasayfa /  Yaşam

Bir zeytin ağacına bile halel gelecek olsa yasayı getirmeyiz

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Özlü, zeytinlik sahalarla ilgili düzenlemeye ilişkin, "Bir zeytin ağacına bile halel gelecek olsa bu yasayı asla ve kat'a gündeme getirmezdik." dedi.

Abone ol
Abone ol 05 Haziran 2017 08:54

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, zeytinlik sahalarla ilgili düzenlemeye ilişkin, "Biz çalışıyoruz, Türkiye için çalışıyoruz, Türkiye'nin büyümesi için çalışıyoruz. Bir zeytin ağacına bile halel gelecek olsa bu yasayı asla ve kat'a gündeme getirmezdik. Bugün anlatılanlara inansak bu maddeyi hemen geri çekeriz." dedi

Düzce Belediyesi Erguvan Sosyal Tesisleri'nde düzenlenen AK Parti Düzce İl Başkanlığı iftar programına katılan Özlü, burada yaptığı konuşmada, ramazan ayında paylaşma ve sevgi duygularının üst seviyede olduğunu söyledi.

Türkiye'nin, 16 Nisan'dan sonra yeni bir sürece girdiğini, 21 Mayıs'tan sonra da yeni bir dönemi başlattığına işaret eden Özlü, "Bu yeni dönem Türkiye'nin atılım dönemidir. Bu yeni dönemde 80 milyon Türk halkının tamamını hep beraber kucaklayacağız. Yeni dönem, Türkiye'nin yeni dönemidir. Türkiyemizi hiç kimseye muhtaç olmayacak şekilde büyütecek ve geliştireceğiz. Büyümek çalışma ile olur ve hep birlikte çalışarak büyüyeceğiz ve gelişeceğiz. Türkiye büyümeye dayalı bir ekonomi modelini seçti ve bu model çerçevesinde bizler de üzerimize düşen görevi yerine getireceğiz." diye konuştu.

Bakanlık olarak Türkiye'nin teknolojik anlamda büyümesine odaklandıklarını vurgulayan Özlü, şöyle konuştu:

"Büyüme modeline uygun olarak reform anlamında üç büyük yasayı hazırladık. Bu yasalardan birini Meclisten geçirdik, bir diğeri komisyondan geçti. Diğer yasamız ise komisyona hazır. Bunlardan biri Patent Kanunu'dur. Bu kanun yasalaştı. Türkiye'nin Avrupa standartları düzeyinde bir Patent Kanunu var. Hem Türkiye'de araştırma, geliştirme yapanlar hem de Türkiye'ye gelip yatırım yapmak isteyenlerin haklarını koruyan bir kanuna sahibiz. Bu kanunu geçen sene sonunda Meclisten geçirdik ve bu sene başında da Cumhurbaşkanımızın imzası ile yürürlükte. Bugün Türkiye'nin bütün dünyanın itibar ettiği bir Patent Kanunu var. Bu kanun 1995 yılından bu yana üzerinde çalışılan ve biz bunu hayata geçirdik. İkincisi, teknoloji üreten bir Türkiye için teknolojik üretim içeren yeniden bir yapılanma için bir reform paketi hazırladık. Merkezi TÜBİTAK oldu ama bütün paydaşları içine alan bir yasa hazırladık. Bunu bütün bakanlıklarla koordine ettik. Meclis komisyonundan geçti ve inşallah önümüzdeki günlerde TÜBİTAK reform kanununu da meclis onayından geçireceğiz. Özellikle son bir yıldır üzerinde çalıştığımız Üretim Reform Paketini de Bakanlar Kuruluna arz ettik. Bu yasa da çok kapsamlı bir yasadır. Türkiyemiz'de sanayimizin geliştirilmesini, üretimin önündeki engellerin aşılmasını sağlayan çok güzel bir yasa. Türkiye'de yatırım yapan ve yapmak isteyenlerin önündeki problemleri çözen bir yasa."

"Zeytin katliamı yapacağımızı söylüyorlar, bunların hepsi yalan"

Hazırlanan üretim yasası ile ilgili durumun son dönemde özellikle zeytin ağaçları konusunda çok fazlaca konuşulduğunu dile getiren Özlü, "Bazı yazar ve sanatçılarımız, bu konuda söylemde bulunuyor, köşe yazısı yazıyor. Biz AK Parti olarak son 14 yılda, 71 milyon zeytin ağacı diktik. Biz göreve geldiğimizde Türkiye'de zeytin ağacı sayısı 100 milyon civarındaydı. Bugün Türkiye'nin zeytin ağacı sayısı 171 milyondur. Yani 71 milyon zeytin ağacı dikmiş bir siyasi iktidarız. Yani düşünebiliyor musunuz, 71 milyon zeytin ağacı dikmiş bir iktidar bu ağaçları neden kessin veya neden zeytin sahalarını talan etsin? Böyle bir şey olabilir mi? 'Zeytin kıyımı, zeytin katliamı' yapacağımızı söylüyorlar. Bunların hepsi yalan. Hem de büyük yalan." diye konuştu.

"1 zeytin ağacı bile varsa orası zeytinlik sahasıdır"

Türkiye'de mevcut yasanın zeytin ağaçlarına 3 kilometre mesafeden itibaren dokunulmasını yasakladığını belirten Özlü, şunları kaydetti:

"Bu yasanın çıktığı tarih 1939. Bu yasa 1995 yılında revize edilmiş ve bugün hala gündemde. 1939 yılındaki teknolojilerle bugünkü teknolojiler herhalde aynı değil. O yıllarda bugünkü arıtma ve filtre sistemleri yoktu. Bugün neredeyse içme suyuna yakınlıkta arıtma yapan tesisler var. O günkü teknolojilerle bugünkü teknolojiler bir değil. Bu bakımdan zeytin ağaçlarına '3 kilometreye kadar yaklaşmayın' demek bugünkü teknolojilere baktığımızda çok anlamlı değil. Fakat biz bu yasada yine bunu değiştirmedik. Avrupa Birliği standartları var, onlara baktık, orada, '1 dönüm arazide 2,5 adet zeytin ağacı varsa burası zeytinlik sahasıdır.' diyor. Bizim yaptığımız düzenlemede 1 zeytin ağacı bile varsa orası zeytinlik sahasıdır."

Özlü, sivil toplum kuruluşu adı altında çok sayıda zeytinci kuruluş olduğunu ve bunların siyaset yaptığına işaret ederek, "Bunların hiçbirisi, bana bugüne kadar bilimsel yöntemlerle hazırlanmış bir rapor getirmedi. Ben bunları çağırdım, kendilerine 'Biz zeytinlik sahalarını korumak için bir yöntem geliştirdik.' dedim. Bu yöntem şudur, zeytinlik sahalarını koruma kurulu kuruyoruz. Bu kurul yok, bunu biz kuruyoruz." ifadelerini kullandı.

Bu kuruluşların "Siz bu yasayı çekin, bugüne kadar yaptığınızı inkar edin. Bu maddeleri çıkartın. Biz çalışalım, bir ay sonra gelelim, ne olacağını söyleyelim." gibi tekliflerinin olduğunu aktaran Özlü, konuşmasına şöyle devam etti:

"Bu gayri ciddi bir yaklaşımdır. 15 yıldan beri 71 milyon zeytin ağacı dikmiş bir siyasi iktidara karşı, 'Bu yasayı çekin, biz düşünelim, çalışıp gelelim.' demek gayri ciddiliktir. Komisyonda da söyledim, ben bir zeytin ağacının bile haksız yere imha edileceğini, kesileceğini bilsem, bu maddeyi hemen geri çekerim. Bugün de aynı görüşteyim. Sonradan baktım bu kişilerin belli birtakım basın kuruluşlarında boy boy fotoğrafları çıktı. Bize de 'Biz siyaset yapmıyoruz, siyasetin dışındayız.' diyorlar. Bakıyoruz, belli basın kuruluşlarında, belli gazetelerde boy boy resimleri ve mülakatları çıktı. Bu çok ciddi değil, bana bir bilimsel rapor dahi getiremeyen sivil toplum kuruluşları, birtakım sanatçıları ve köşe yazarlarını adeta kışkırtarak siyaset yapıyorlar."

"Türkiye'nin büyümesi için çalışıyoruz"

"Bir ülkede tarım arazileri için zeytinlik bahçeleri için Tarım Bakanına güvenilmeyecekse kime güveneceğiz?" diyen Özlü, sözlerini şöyle tamamladı:

"Dolayısıyla bunları ciddiye almayın, bunlar doğru haberler değil. Bu arkadaşlarımız maalesef sivil toplum kuruluşları adı altında siyaset yapıyorlar. İnşallah gelecek hafta içerisinde bu yasayı Meclisten geçireceğiz. Yine çok tartışmalar olacak, yine belki yeni yazarlar, yeni sanatçılar devreye girecek. Ama biz, ne yaptığımızı biliyoruz. Uzun zamandan beri bu yasayı çalışıyoruz. Ben bir yıldır yapısal reformlar için çalışıyorum, TÜBİTAK Reformu da Üretim Reform Paketi de böyle. Üretmezsek büyüyemeyiz. Büyüyen Türkiye'ye ihtiyaç var. Türkiye'nin büyümesi lazım. Türkiye büyüyecek ki işsizlik azalacak. Bu bakımdan Türkiye'nin yeni yatırımlara ihtiyacı var. Tarımla sanayiyi barıştıracağız. Hem tarıma önem vereceğiz hem de sanayiye önem vereceğiz. Biz Türkiye'nin muhtelif bölgelerinde, özellikle 'liman arkası' diye isimlendirilen bölgelerde endüstri bölgeleri kurmak istiyoruz. Bu bölgeler, Türkiye'nin özellikle yatırımlar için ithalat ve ihracat için liman gerektiren bölgelerinde olacak. Buralarda inşallah, yeni oluşturduğumuz Zeytinlik Sahalarını Koruma Kurulu ve Tarım Bakanlığının alacağı doğru kararlarla bu bölgelerde endüstri bölgeleri kuracağız.

Bu yasa görüşmeleri sırasında komisyondaki hem CHP hem MHP üyeleri ile görüştük. Bu yasadaki gerçek maksadımızın ne olduğunu onlara anlattık, komisyonda mutabık kaldık. Kimse kusura bakmasın, sonra dışarıda herhalde baskılar geldi, birtakım farklı basın toplantıları yaptılar. Biz çalışıyoruz, Türkiye için çalışıyoruz, Türkiye'nin büyümesi için çalışıyoruz. Bir zeytin ağacına bile halel gelecek olsa bu yasayı asla ve kat'a gündeme getirmezdik. Bugün anlatılanlara inansak bu maddeyi hemen geri çekeriz."




Yorumlar