Camdaki Kız Uzanların hikayesi mi? Gülseren Budayıcıoğlu açıkladı!
Kanal D'nin reyting rekorları kıran dizisi Camdaki Kız'ın hikayesinin Uzan ailesinin hayatı olduğuna dair çıkan iddialara Gülseren Budayıcıoğlu yanıt verdi. İşte detaylar...
Abone olKanal D'nin reyting rekorları kıran dizisi Camdaki Kız'ın hikayesinin Uzan ailesinin hayatı olduğuna dair çıkan iddialara Gülseren Budayıcıoğlu yanıt verdi. İşte detaylar...
Camdaki Kız'ın hikayesi hakkında zaman zaman iddialar gündeme geliyor. Gülseren Budayıcıoğlu’nın aynı adlı romanından uyarlanan ve gerçek bir aşk hikayesinin anlatıldığı Camdaki Kız'ın gerçekte hangi ailenin hikayesi olduğu merak ediliyor. Herkesin merak ettiği soruyu Gülseren Budayıcıoğlu yanıtladı
Budayıcıoğlu, tv100'de Candaş Tolga Işık’ın sorularını yanıtladı. “Hastalarının hikayesini dizi yapıyor, bir hastanın özel bilgileriyle para kazanıyor. Bu etik bir şey değil” eleştirilerine yanıt veren ünlü yazar, şunları söyledi:
“Bunu yapan benim. Nasıl etik dışı olduğunu düşüneyim? Ben bunu söyleyenlerin bile buna çok inanarak söylediklerini düşünmüyorum. Beni Ankaralılar çok iyi tanıyor. İnsanlar bana o kadar güveniyor ki, hani demiştim ya ‘İnsanlar yazdığıma değil; yazmadığıma kızıyor’ diye…
2004’te ilk kitabımı yazdım. Bir sabah bana uzun yıllardır gelen hastam, ‘Güzel bir kitap bulayım, pazar gününü bir kitapla okuyarak geçeriyim’ demiş. Orada bir Madalyonun İçi diye bir kitap görmüş. İlgisini çekmemiş, sonra adımı görüp; ‘Başımdan kaynar sular döküldü, eyvah bu kadın beni olduğu gibi yazdı’ diye düşündüğünü söyledi. Hastam, kitabı ara vermeden bir gece bitirdi. ‘Ama her okuduğum satırda arıyorum, acaba burada mı çıkacağım diye?’ Fakat hiçbir yerde çıkmadım’ diyor. Cümlenin sonu şöyle bitti: ‘Bu kadar zaman size geldim, insan iki kelime dahi yazmaz mı?’ İnanamayacağınız kadar çok mektup alıyorum. Bana bunları isimlerini, soyadlarını yazarak yolluyorlar. Hiçbir şeyi çekinmeden yazıyorlar. Bugüne kadar yaptığım dizilerde ve kitaplarda karakterin kendisi bile kendisini tanımakta zorlandı. Hep hikayelerin özünü alırım.
Hikâyenin sonunda bir mesaj vermek istiyorumdur, yoksa neden yazayım bu kadar hikâyeyi? İnsanlar bir şey öğrensinler, kendilerini bulsunlar, kendilerinden bir şeyler keşfetsin ve bir şeyleri değiştirsin diye. Hiç kimse bundan rahatsız olmadı ya da kendisini ifşa ettiğim gibi bir hisse kapılmadı. Benim mesleğim doktorluk. Dosyalarım hep kilit altında dururdu. Sekreterim bile okumasın diye.."
'Camdaki kız, Uzan ailesinin hikayesi mi?'
Camdaki Kız hikayesinin Uzan ailesinin hayatı olduğuna dair çıkan söylentilere de yanıt veren Budayıcıoğlu, “Uzan ailesini yazmadım. Öyle olsa Uzan ailesi ‘Niye bizi yazdınız’ demez mi?” dedi. “Aslında bunu ayrıntılarıyla anlatmayı ben de çok istiyorum” diyen Budayıcıoğlu, “Basit bir tesadüf gibi algılayanlar var ama bu tamamen bilimsel bir şey. Ben bir kere toplumumuzu çok iyi tanıyorum. Her kesimden binlerce insana baktım. Benim karşıma gelen, kırmızı koltuğa oturan herkese ‘Hastam’ dedim. Bu tıbbi bir terimdir. Eğer psikiyatriye gelenlere deli gibi bir isim takıyorsak; psikiyatriye gelen insanlar toplumun en akıllı kesimidir. Çünkü artık gördüğünüz gibi insanların kendisi randevu alıyor. Bir de hastalarıma çok düşkünlüğüm vardır. Onları inciteceğim diye ödüm kopar. Onlarla çok ilgilenirim” ifadelerini kullandı.