Can Yaman: Beni en çok yalan kızdırır
Can Yaman, “Hangimiz Sevmedik” dizisinin finalinin üstünden çok geçmeden yeni bir projeyle ekranlara döndü. “Dolunay”daki rolüyle hayran kitlesini daha da genişleten Yaman, hakkında merak edilenleri BeStyle dergisine anlattı.
Abone ol* “Hangimiz Sevmedik”ten sonra hiç ara vermeden
“Dolunay”la karşımıza çıktın. Bu tempo seni yoruyor
mu?
- Dört senedir oyuncu kimliğimle ekranlardayım. İlk projem “Gönül
İşleri”nden beri hiç ara vermedim. Ben hiperaktif bir adamım, kolay
yorulmam.
* Dizide canlandırdığınız Ferit karakterinden biraz
bahseder misiniz?
- Ferit’in keskin karakter özellikleri var. Hayattan zevk almayı
bilmesine rağmen neşesini içinde yaşayan, dışarıya karşı son derece
mesafeli, bir o kadar da sevdiklerine düşkün. Kendine göre
takıntıları var ve oldukça sistematik yaşıyor. Bense Ferit’e göre
daha rahat duygularını gösteren biriyim. Neredeyse hiç takıntım da
yoktur. İki tezat kişiliğiz.
* Ferit’le Can’ın hiç mi ortak noktası yok?
- Ferit ve Can’ın ortak noktası, insanlarla olan samimiyet ve
mesafelerinin sınırlarını kendilerinin çizmesi sanırım.
ROMANTİK DEĞİL DUYGUSAL BİR YAPIM VAR
* Bebek’te hukuk büronuz var. Hukuk şu an hayatınızın
neresinde?
- Eğitimini aldığım avukatlık mesleğine çok saygı duyuyorum ama
oyunculuk şu anda daha ağır basıyor. İkisi birlikte yapılabilecek
işler değiller maalesef. Ancak iki avukat arkadaşımla Bebek’te ofis
açtık. Böylece arka planda kalsam da tam olarak meslekten kopmamış
oldum.
* Oyunculuğa geçmeniz nasıl oldu?
- Avukat olarak çalıştığım dönemde, oyuncu bir arkadaşımla tatile
gitmiştim. Tatilde şu an menajerliğimi yapan Cüneyt Sayıl ve İlker
Bilgi ile tanıştım. Aklımda zaten oyunculuk yapmak vardı. Bu
rastlantı sonrası işi ciddiye almamın doğru olacağına inandım.
Cüneyt Sayıl’dan oyunculuk eğitimi almaya başladım. Eğitimim devam
ederken “Gönül İşleri”ndeki Bedir rolü için teklif geldi. Böylece
oyunculuk kariyerim başlamış oldu.
* Sosyal medyada herkes sizi “Bay omuz” olarak
adlandırıyor. Düzenli spor yapıyor musunuz?
- “Bay omuz” sıfatını birkaç yerde ben de okudum. Çocukluğumdan
beri sporun birçok dalını denemiş olmamdan kaynaklanıyor olabilir.
Hâlâ setten zaman kaldıkça spor yapmaya devam ediyorum.
* Kadınların size karşı ilgisi çok büyük. Bu dezavantaja
dönüşebiliyor mu?
- Hepsine çok teşekkür ederim. Şu an âşık olduğum kişi benim gibi
oyuncu olduğundan, bu ilgiyi olgunluk ve anlayışla karşılıyor. O
yüzden dezavantaj olarak görmüyorum.
* Romantizm nedir sizin için?
- Romantizm biraz üzerine düşünülmüş bir durum. Ben daha çok
doğaçlama ve anlık olayların adamıyım. Uzun süre öncesinden
planlayıp programlayıp bir şey yapmam. Romantik değil ama kendince
duygusal bir yapım var.
BENİM EN BÜYÜK AİLE YADİGARIM KARAKTERİM
* Stilinizin olmazsa olmazı hangi parça?
- Ben rahat kesim, özensiz ama kendi içinde belirli bir çizgisi
olan tarzda giyinmeyi severim. Olmazsa olmazım; sonbaharda deri
ceket ve trençkot diyebilirim.
* Aksesuvar kullanmayı sever misiniz?
- Çok aksesuvar adamı değilim. Hatta neredeyse hiç kullanmam. Ferit
karakterinden ayrı düştüğüm bir konu da bu... O çok şık saatler ve
güneş gözlükleri kullanıyor. Ben çoğu zaman ne gözlük ne de saat
takarım.
* Aile mirası ya da sizin için çok özel olan bir
aksesuvarınız var mı?
- Ailemin bana verdiği en büyük yadigarın karakterim olduğunu
düşünüyorum. Dürüstlüğü, çalışma azmini ve en önemlisi kul hakkı
yememeyi öğreten bir ailem olduğu için kendimi hep şanslı
görmüşümdür.
YALANINI YAKALARSAM
* Saçlarınıza da çok fazla övgü var. Uyguladığınız özel
bir yöntem var mı?
- Saç konusunda biyolojik olarak şanslıyım sanırım. Aileden gelen
bir şans bu benim için. Kimyasalı yüksek şekillendiriciler yerine
doğal yağlı ürünler kullanmayı tercih ediyorum. Favorim ise argan
yağı.
* Sizi en çok kızdıran şey nedir?
- Sanırım yalan. Hele ki ben o yalanı yakalamışsam...
* En sevdiğiniz film hangisi?
- 1999 yapımı, David Fincher’ın yönettiği “Fight Club”... En
sevdiğim filmler listesinin başında yer alır.