Anasayfa /  Güncel

Cenaze yıkayan imam korona virüsten öldü

Şanlıurfa'nın Siverek ilçesinde cenaze yıkayan imam Osman Çilenti korona virüs nedeniyle hayatını kaybetti. Osman Çilenti'nin eşi Rahime Çilenti, eşine hiçbir eğitim verilmeden korona virüs cenazelerini yıkattıklarını ileri sürdü. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Abone ol
Abone ol 03 Eylül 2020 00:42

Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde korona virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin cenazesini yıkamakla görevli cami imamı korona virüse yakalanarak hayatını kaybetti. Ailenin ihmal olduğunu iddia etmesi üzerine Siverek Kaymakamlığı harekete geçti. Siverek Kaymakamlığı yaptığı yazılı açıklamada ailenin iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirtirken, Diyanet İşleri Başkanlığı da soruşturma başlattı.

Şanlıurfa’nın Siverek ilçesine bağlı Burçaklık kırsal Mahallesi'nde 2 yıldır imam olarak görev yapan 44 yaşındaki Osman Çilenti, korona virüs nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşların cenazelerini yıkamak için 10 meslektaşıyla birlikte görevlendirildi. Nisan ayından beri korona virüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin cenazelerini yıkayan Çilenti, önceki hafta rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. Covid-19 testi pozitif çıkan Çilenti, tedavi gördüğü hastanede 21 Ağustos’ta hayatını kaybetti. Sosyal medya üzerinde paylaşım yapan imamın ailesi, ölümünde ihmal olduğunu iddia etti. İddialar üzerine harekete geçen Diyanet İşleri Başkanlığı, konu hakkında idari soruşturma başlattı. Siverek Kaymakamlığı da yazılı bir açıklama yaparak, ailenin iddialarının gerçeği yansıtmadığını dile getirdi.

Osman Çilenti’nin eşi Rahime Çilenti, eşinin ölümünde ihmal olduğunu iddia ederek, suçluların cezalandırılmasını talep etti. Rahime Çilenti, "Eşim ilçeye bağlı Burçaklık kırsal Mahallesi'nde görev yapmaktaydı. Eşim vefat etmeden 12 gün önce Covid’li bir cenazeyi yıkadı. Müftülük tarafından galiba 15 imam görevlendirilmiş, eşim diğer imamlardan merkezden çok daha fazla uzaklıkta görevdeydi" dedi.

"Eşime hiçbir eğitim verilmeden Covid-19 cenazeyi yıkattılar"

Rahime Çilenti, eşinin hiçbir eğitim almadan Covid-19 hastalarının cenazelerini yıkamada görevlendirildiğini iddia ederek, "Eşim hiçbir eğitim almadan görevlendirildi ve eksik teçhizatlarla Covid’li cenazeleri yıkamak zorunda bırakıldı. Eve geldiği zaman da bunu dile getirdi. Tüm çamaşırlarını çıkarıp çamaşır makinesine attı ve bizi de bu konuda uyardı. Eşim koronalıyı yıkadıktan sonra 14 gün karantina uygulaması gerekirken, eşime bu imkanı vermediler. Hatta eşim ateşli olduğu gün, tekrar aranarak başka bir cenazeyi yıkamasını istediler. Eşim o zaman halen test yapmamıştı, yeni yeni belirtileri çıkmıştı. Telefondaki kişi eşime imamları aradıklarını ama kimsenin cevap vermediğini, yalnız kendisinin cevap verdiğini söyledi. Eşim de ateşi olduğunu ama yine de kimseyi bulmadıkları taktirde yine gelebileceğini söyledi. O esnada ben hayır dedim, asla gitmene izin vermem dedim. Bana 'Görevlendirilmişim’ dedi. Bende 'Hiçbir eğitim ve teçhizat verilmeden mi görevlendirildin’ dedim. Daha sonra eşim kötü olmaya başladı. Cuma günü hastaneye götürdük, iğne yapıp geri gönderdiler. 2 gün geçti yine kötüleşti, bende eşime test yaptır, yapmıyorlarsa da ısrar et dedim. Hastaneye yine gittik test yapıldı, testten 2 gün sonra eşimin tahlilleri pozitif çıktı" şeklinde konuştu.Çilenti, eşinin tahlillerinin pozitif çıktığını, müftülüğün ise bu tahlilleri elden istediğini iddia ederek, ”Müftülükteki kişiler eşimi arayarak, tahlilleri elden teslim edilmesi gerektiğini söylediler, eşim hem kendisinin ve hem de ailesinin karantinada olduğunu söyledi. Onlar ise, hayır hastaneye gidip o belgeleri alıp bize teslim etmen gerek dediler. Daha sonra bunu yalnız bize yapmadıklarını, herkese yaptıklarını öğrendik. Eşim yatakta ateşler içindeyken, daha önceki aydan kalma tutanak istediler, eşim halsizim konuşamıyorum dediği halde, 'Sen bize söyle biz yazarız ve imzalatırız' dediler. Savunmasını o şekilde aldılar, ateşler içinde kıvranırken, 12-13 dakika savunmasını öyle aldılar. Daha sonra murakıp ve şoför kağıdı aşağıdan asansörle gönderdi, eşim de imzalayıp yine asansörle aşağı yolladık. Yani eşimin kalemi tutacak gücü yok, eşime onu imzalattılar, o savunmayı aldılar. Eşim adam mı öldürmüştü o halde savunması alındı. İyileşmesini bekleselerdi, görevden atıyorlarsa yine atsalardı. Ne yapabilirlerdi yani, bu kadar canımızı acıtabilirler miydi. Hiç olmazsa eşim yanımızda olurdu. Ekmeğimiz suyumuz olmasaydı ama eşim yanımda olurdu, eşinin ve çocuklarının yanında olurdu. Ben buradaki ihmalkarlıkların araştırılmasını istiyorum. Hiçbir teçhizat ve eğitim verilmeden bu insanların Covid’li cenazeleri nasıl yıkayabileceklerini soruyorum. Bu 15 kişi neye göre seçildi. Neye göre o 15 kişi seçildi, onu soruyorum. Ben bunların araştırılmasını istiyorum. Burada ihmali olan kim varsa, üst üst üst nereye kadar gidiyorsa, bu sorumluluk kimlerin elindeyse bunlar ya görevlerini yapamıyorsa istifa etsinler. Eşimin ölümünde de ihmal kimdeyse kabul etsinler ve cezalarını çeksinler. Eşim görevi başında vefat etti, bunun için yetkililerden eşimin şehit sayılmasını istiyorum” ifadelerini kullandı.

Yorumlar
Çok Okunanlar