CHP adayı Soyer, tekerlekli sandalye ile Kemeraltı turuna çıkacak
İzmir Ticaret Odası'nın (İZTO) meclis toplantısına katılan CHP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer, tarihi Kemeraltı Çarşısı'nda sorunları anlamak için tekerlekli sandalye kullanan sekreteri Nur Özgül ile birlikte, burada dolaşacaklarını söyledi. İZTO'daki konuşmasında Fuar İzmir'e de değinen Soyer, "Fuar İzmir, senenin en az 11 ayı mutlaka yaşamak zorunda. Gerekirse özelleştireceğiz, profesyonellerden hizmet alacağız, ne gerekiyorsa yapacağız ama 11 ay fuar yaşayacak” diye konuştu.
Abone olCHP'nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer, İzmir
Ticaret Odası'nın meclis toplantısına konuk oldu. Burada
projelerine dair bilgi veren Tunç Soyer, meslek odaları ile
Büyükşehir Belediyesi'nin bağlarını güçlendireceğine vurgu yaptı.
Soyer, seçilmesi halinde nisan mayıs aylarında İZTO
bünyesindeki 79 meslek komitesini, İzmir Büyükşehir Belediyesinin
ilgili bürokratları ve İzmir Ticaret Odası'nın ilgili
çalışanlarıyla birlikte toplantı dizisine davet edeceğini
belirterek, “70 meslek komitesinin tamamıyla bizzat oturup konuşmak
istiyorum. Bizzat onların taleplerini dinlemek istiyorum. Ondan
sonrasında bir irtibat masasını kuracağız. Ve o masa düzenli
iletişim içinde kalacak. Her ay belirleyeceğimiz gün ve saatte
rutin buluşma zemini oluşturmak istiyorum. İzmir'de meslek
komitelerinin son derece önemli olduğunu biliyorum” diye konuştu.
Mahmut Özgener'in İZTO'yu olağanüstü şekilde temsil ettiğini
kaydeden Soyer, “Ankara'da oda adına ne alması gerekiyorsa
alıp geliyor ama İzmir Büyükşehir Belediyesi ile arasında kopukluk
olmuş. Bunun kendisinden kaynaklanmadığını biliyoruz ama kurumsal
bir iletişimsizlik olmuş. Belediye ile ilişkilerde belediyeden,
hükümet kurumlarından talep edecektir ve belediye de, kurumlar da
gereğini yapmaya çalışacak” dedi.
'TAKDİRİ İLAHİ DEĞİL TAKDİRİ İDARİ'
İzmir'in tarihte Akdeniz çanağının ticaret hacmini tek başına yapan
bir kent olduğunu, daha sonra kentin bazı damarlarının tıkandığını
ve kan kaybı yaşanmaya başladığını savunan Tunç Soyer, şunları
söyledi:
"Şimdi o damarları açmanın, gerekiyorsa anjiyo, gerekiyorsa kalp
masajının şimdi vakti. Güneş, iklim, bereketli topraklar, berrak
deniz, kadim kültür… Hepsi İzmir'de duruyor. Aslında hikayeyi başka
bir yere büyütmek, zenginleştirmek mümkün. Ben bu nedenle siyaset
yapıyorum. Bu coğrafyanın potansiyellerinin bize başka bir hayat
seviyesi vereceğine inanıyorum ve bunun mümkün olduğunu biliyorum.
Yaşadığımız hikayenin bir takdiri ilahi değil takdiri idari
olduğunu düşünüyorum. Eğer İzmir demokrasiye sık sıkıya sarılırsa
ve bu kaynakları büyütme konusunda aynı aşkı, vizyonu, paylaşıp kol
kola girerse bunun önünde engel yok. Tek engel ayrıştırıcı,
kutuplaştırıcı anlayışa teslim olmak bir İzmir ideoloji, İzmir
menfaatleri etrafında olmak yetecektir. Omuz omuza dayanışma içinde
olmayı başarırsak bu mümkün.”
'GEREKİRSE FUAR İZMİR'İ ÖZELLEŞTİRECEĞİZ'
Dünyanın hiçbir metropolünde flamingo üremediğini, burada ürüyorsa,
bunun da İzmir'de denizin temiz olduğu anlamına geldiğini kaydeden
Tunç Soyer, “Bunu dünyaya anlatmıyorsak büyük hata yapıyoruz. Biz
bunu ekmeğe dönüştüremiyorsak bu ya cehalettir ya hıyanettir. Buna
sessiz kalamayız. Kentin turizmdeki payını, tarımdaki payını
artırmak zorundayız” ifadelerine yer verdi. Konuşmasında, Fuar
İzmir'in yanına kongre merkezi yapacaklarını ve bu merkezin
uluslararası bir proje yarışmasıyla projelendirileceğini de
açıklayan Tunç Soyer, İzmir'e anıtsal yapı kazandırmak
istediklerini aktardı. Soyer, “Fuar İzmir'de yapageldiğimiz fuarlar
var ama orada bir ay boş geçmemeli. Buna tahammülümüz yok. Fuar
İzmir, senenin en az 11 ayı mutlaka yaşamak zorunda. Örneğin süs
bitkileri peyzaj fuarını neden yapmayalım? Yapacağız. Birçok
sektörle ilgili fuar yapacağız. Gerekirse özelleştireceğiz,
profesyonellerden hizmet alacağız; ne gerekiyorsa yapacağız ama 11
ay fuar yaşayacak. Biri Alaçatı, biri Foça'da olmak üzere en az iki
tane kongre merkezi yapacağız. Bu ilçelerimizde turizm 6 ay ile
sınırlı. Onun dışında dükkanlar kapatılıyor ve herkes bekliyor.
Bunu yaşatmamız lazım. Böyle kentte sağlık turizmini başarmak
zorundayız. Bu sadece tıp turizm değildir. Sağlık turizmi, iyi
yaşam hali demektir. Bunun turizmini yapacağız. Biz zeytinyağının
farkındalığını artırmak zorundayız” dedi.
'KEMERALTI'NDA SU BASKININA TAHAMMÜLÜMÜZ YOK'
Tunç Soyer, Expo'ya tekrar aday olacaklarını bir kez daha yineledi.
İzmir'in aynı zamanda Avrupa'nın kültür başkenti, Avrupa'nın
gençlik başkenti olacağını söyleyen Soyer, uluslararası spor
organizasyonlarının tamamına talip olacaklarını söyledi.
Kemeraltı'nın dünyanın en büyük, en güzel, en eski açık hava
alışveriş merkezi olduğunu belirten Soyer, “Kemeraltı'nda su
baskınına, yamuk yumuk asfalta asla tahammülümüz yok. Bunları
ivedilikle düzelteceğiz. Kemeraltı'nı yükseltirsek İzmir'i
yükseltiriz. Kemeraltı'na elimizden ne geliyorsa onu yapmalıyız.
Eski elektrik fabrikasını satın alacağız. Orayı bir vaha yapacağız.
İstanbul'da sinema endüstrisi tıkandı. Biz de belediye olarak çare
üretirsek o endüstriyi buraya çekeceğiz. Müzik endüstrisi de aynı
şekilde. Orada bir sinema, müzik endüstrisinin konumlandığını hayal
edin” dedi. Soyer ayrıca, İkiçeşmelik semtindeki tarihi bölgeyi tam
anlamıyla ortaya çıkarabilmek için buradaki 'spotçu'larla ilgili
düzenleme yapacaklarını ifade ederek, “AVM'lerle ilgili tercihim
çok net. Eğer bu mümkünse şehir dışında. Şehir içinde esnafa sahip
çıkacağız, nefes aldıracağız” dedi.
'KÖRFEZ PROJESİ'NE GEREK YOK'
İzmir'de tartışma konusu olan Körfez projesine olumlu bakmadığını
söyleyen Soyer, bu projenin İzmir'in ulaşım master planında yer
almadığını ve 2030'a kadar da böyle bir projeye ihtiyaç olmadığını
savunarak, "Ayrıca karşısında Kuş Cenneti var. Coğrafyanın en büyük
nimeti flamingoların yok olması demek.” diye konuştu.
aha sonra meclis üyelerinin sorularını yanıtlayan Tunç Soyer,
belediye hizmetlerindeki bürokratik engellere ilişkin soruya,
“İzmir Byükşehir Belediyesi çok talihsizdi. 400 yılla
yargılanıyorsanız önünüze gelene imza atmaktan çekinirsiniz. Bu
bütün Büyükşehir makinesini zora sokan ve tüm İzmir'e yansıyan bir
şey oldu. Şimdi başka bir şey başlatacağız. İzmirlilere hizmet etme
aşkını canlandıracağız. Bütün çalışan arkadaşlarım bilecek ki bu
kentin değerini büyüten bir şey yapıyor olacaklar. Bürokrasideki
tıkanıklık bu ruh haliyle çok ilgilidir. Bürokratik engelden çok
manevi bir ruh halinden bahsediyoruz. Asıl çözülmesi gereken budur”
yanıtını verdi.
'KUTUPLAŞTIRICI SİYASET DİLİNE TESLİM
OLMAYACAĞIZ'
Tunç Soyer, bir meclis üyesinin “Ülkücülerden oy alacağınızı
düşünüyor musunuz ?” sorusuna da şu yanıtı verdi:
"Mutlaka düşünüyorum. 2014 yılında yerel seçime girdik,
Seferihisar'a başkan seçildim, 10 CHP, 5 AK Parti meclis üyesi var
MHP yok. Biliyorum ki Seferihisar'da yüzde 15-20 arası MHP'nin her
zaman oyu vardır. Seçim bitince ilçe başkanı ve yönetim kurulunu
davet ettim. 'Bu şehirde sabit oya sahipsiniz ama seçim böyle
tecelli etti, mecliste temsil edilmiyorsunuz. Bu doğru değil. Gelin
her ay sizle de grup toplantısı yapalım' dedim. Biz 5 yıldır MHP
ilçe yönetimi ile grup toplantısı yapıyoruz. Mesele o mecliste
temsil edilmeyen kim varsa bunun yapılması. Bu İYİ Parti de
olabilirdi. Yerelde siyaset, merkezin yürüttüğü ayrışmalara düştüğü
anda kente zarar veriyor. Benim bütün anlatmaya çalıştığım şey
budur. Kutuplaştırıcı siyaset diline teslim olmayacağız.” Soyer,
Kültürpark için de, “Kültürpark'ın kültürünü geri getireceğiz.
Festivallerle yaşayacak. İzmirli o fuara akacak. Orada güzel vakit
geçirecek” dedi.
KEMERALTI'NDA TEKERLEKLİ SANDALYE İLE
DOLAŞACAKLAR
Tunç Soyer, konuşmasında tekerlekli sandalyeye binerek Tarihi
Kemeraltı Çarşısı'nda dolaşacaklarını da belirterek, şöyle
dedi:
'Benim bir asistanım var, (Nur Özgül) 10 yıldır birlikte
çalışıyoruz. Kendisi tekerlekli sandalye kullanıyor. 9 Mart sabah
10.00'da tekerlekli sandalyeyle Kemeraltı'na gidip göreceğiz
hanyayı Konya'yı. Nereye gidiyoruz, nerede çukur varmış, beraber
göreceğiz. Maksat şov yapmak değil, gerçekten oradaki
vatandaşlarımızın ne tür sıkıntılarla karşılaştığını yerinde
görmek, farkındalığı artırmak. Herkesin bunu görmesini
istiyorum.”
İSTİHDAM SEFERBERLİĞİ'NE DESTEK
Meclis toplantısında konuşan İZTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut
Özgener, yerel seçimlerin nisan ayından itibaren geride kalacağını
belirtti. Türkiye'nin gündeminde uzun bir süre seçim konusunun
olmayacağını ve artık sahnede siyasetin değil iş dünyasının
olacağını belirterek, "Ekonomideki yapısal reformların
sonuçları için çaba göstereceğimiz 2019'un ikinci çeyreğinde
hepimize üretim ve ihracat için işlerimize var gücümüzle sarılma
sorumluluğu düşüyor." dedi.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Hazine ve Maliye
Bakanlığı ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ( TOBB)
işbirliğinde hazırlanan İstihdam Seferberliği 2019 hakkında da
değerlendirmede bulunan Özgener, İstihdam Seferberliği Paketi
teşviklerinin toplam sekiz başlık altında işveren ve çalışanlara
önemli fırsatlar sunduğunu aktardı. Bu seferberliklerin somut
ekonomik çıktıları olacağına inandıklarını da söyleyen Özgener,
“Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı'na nasıl destek
verdiysek, İstihdam Seferberliği'nde de örnek çalışmalar yürüten
odalardan biri olacağız" ifadelerini kullandı.
'YERLİ MALI ÜRETEN ÜYELERE TANINAN KREDİ MALİYETLERİ AŞAĞI
ÇEKİLSİN'
Türkiye'de borçlanma maliyetleri ve piyasa faiz oranlarının son
aylarda önemli ölçüde gerilediğini, bu durumun da banka kredi
faizlerine yansımaya başladığını, yüzde 24 civarında verilen Nefes
Kredisi'nin, KOBİ Değer Kredisi ile yüzde 18 seviyesine
gerilediğini açıklayan Mahmut Özgener, “Odamız, EBSO, İTB ve EİB
işbirliğinde Vakıfbank ile üyelerimizin uygun faiz oranlı, uzun
vadeli ve 6 ay ödemesiz destek kredisi kullanmasına ilişkin yeni
bir protokolü en kısa sürede hayata geçireceğiz. Gelişmeleri
sizlerle paylaşacağız” diye konuştu.
İş dünyasının ucuz finansmana ulaşmasında bankalar ve diğer finans
kuruluşlarının kredi imkanlarına ilişkin daha etkin tanıtım
yapmasını talep ettiklerini belirten Özgener, yerli malı üreten ve
ihracat yapan üyelere tanınan kredi maliyetlerinin daha da aşağı
çekilmesi gerektiğini söyledi.
'YEREL BOYUTTAN KÜRESEL BOYUTA TAŞIMAK'
Açıklamasının sonunda yerel seçimlere dair görüşlerini de
paylaşan Mahmut Özgener, yerel seçim sürecinde siyasi
tartışmalar yerine projelerin konuşulduğu bir kent olarak örnek bir
profil çizdiğini, bu durumun ise İzmir'in refahı için de önemli bir
kazanım olacağını kaydetti. Tüm partilerin adaylarının projelerinin
bilinmesine özel önem verdiklerini kaydeden Özgener, “Çünkü
biz de kentimizi yerel boyuttan küresel boyuta taşımak için birçok
çalışma yapıyoruz. İzmir için çalışan her türlü kurum, kuruluş ve
kişilerle işbirliğine hazırız. İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir
ilçe belediye başkan adaylarına kentimiz sorunlarını iletmeyi
kendimize görev olarak görüyoruz. Kurumların ayrı ayrı yürüttükleri
ama aynı amaca hizmet eden proje ve çalışmaların birbirleriyle
entegre olması gerektiğini ve İzmir'in de geniş hinterlandı ile
birlikte bir bütün olarak ele alınmasının hepimiz için önemli
olduğuna inanıyoruz. Bu doğrultuda Tunç Soyer'e, kentimizle ilgili
bazı öncelikli taleplerimizi dosya olarak ilettik” dedi.
Toplantının sonunda Mahmut Özgener, Soyer'e hediye verdi.