CHP Sözcüsü Öztrak: Gündemimizde ittifak yok
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, gündemlerinde yerel seçimler için ittifak olmadığını belirterek, "Biz İYİ Parti'ye oy veren seçmenlerin, Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy veren seçmenlerin, Milliyetçi Hareket Partisi'ne oy veren seçmenlerin diğer partilere oy veren seçmenlerin tamamının oyuna talibiz. Biz tabanda mutabakata inanıyoruz. Hiç kimse ile herhangi bir görüşme içinde değiliz, olmayacağız da" dedi.
Abone olCHP Sözcüsü ve Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, partisinin
Tekirdağ il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında,
gündemdeki konular üzerine açıklamalarda bulundu. Bugün Gaziler
Günü olduğunu hatırlanan Öztrak, gazilerin önemli sorunlarını
bulunduğunu belirtti. Tutuklanan CHP eski Milletvekili Eren
Erdem'in bugünkü duruşmasının ertelendiğini söyleyen Öztrak, "Hangi
gerekçelerle tutuklu olduğunu anlamakta güçlük çekiyoruz. Erdem, 3
aydır duruşmaya çıkıp kendisini savunamıyor. Hem Eren Erdem hem de
milletvekili Enis Berberoğlu siyasi tutsaktır" ifadelerini
kullandı.
Yeni eğitim öğretim yılının başlamasına değinen Öztrak, "Başarılı
bir ders yılı olsun diyoruz. İnşallah eğitim sistemimiz ideolojik
ve siyasi vesayetten kurtulur ve ülkemizin en değerli varlığı olan
gençlerimizi dünyanın bütün ülkelerinde, bütün arenalarında
yarışabilecek eğitim bilgi ve beceri düzeyine getirme imkanı
buluruz. Ders yılı açılırken yine kitap yok, öğretmeni olmayan
okullar var, öğrencilerin istediği okula yerleşemediği için açık
liseye gitmek zorunda bırakılması gibi şikayetler alıyoruz.
Eğitimdeki bütün sorunların bir an önce giderilmesini bekliyoruz"
dedi.
CHP Sözcüsü Faik Öztrak ders kitapları deyince akla hemen kağıt
geldiğini belirterek, Türk Lirası'nın aşırı değer kaybetmesi sonucu
98 yıllık Resmi Gazete'nin artık kağıda basılmayacağını ve internet
ortamında yayınlanacağını söyledi. Öztrak, şunları kaydetti:
"Tabii çok acı bir şey. Yerel basında da çok ciddi sorunların
olduğunu biliyorum. Çok ciddi işten çıkartmalar var. Kağıt meselesi
yerel basınımız açısından önemli bir problem. Dolayısıyla hükümeti
bu konuda bir an önce kağıt fiyatları ile ilgili olarak önlem
almaya çağırıyoruz. Bugün Sayın Erdoğan diyor ki 'Türkiye'de artık
dolarla sözleşme yapılmayacak'. Ama daha dün değil evvelki gün
kendisine bağlı Hazine Müsteşarlığı, damadına bağlı müsteşarlık,
bir yönetmelik çıkarttı ve yönetmelikte dedi ki, 'Bu dövizle,
dolarla sözleşme yapmama yasağı sadece yerleşikler arasında yapılan
sözleşmeleri kapsar'. Yetmez; diyor ki 'Döviz kredisi kullanarak bu
yatırımı yapanların da dövizle yaptıkları sözleşmeler devam eder'.
Yani diyor ki 'Eğer bu tarafta döviz kredisi varsa, bu tarafını
Türk Lirası'na çevirdiğin zaman bilanço bozulur, o nedenle ikisi de
durur. Bu yapılan alışveriş merkezlerinin çoğu dövizli krediyle
yapılmıştır. Dolayısıyla hani alışveriş merkezlerinde dövizle
kirayı kaldıracaklardı ya bu düzenlemeyle dövizle yapılan kira
kontratlarını Türk Lirası'na çevirmek artık mümkün değil. Ama daha
vahimi var; 'Türkiye'de dolar kullanan yandı' diyor tek adam. Bir
dakika; siz bu sabah bir tebliğ yayınladınız, şu anda Türkiye
Cumhuriyeti Vatandaşlığını satıyorsunuz. Yani Türkiye Cumhuriyeti
Vatandaşlığını dolara endeksli olarak satıyorsunuz. Arkadaşlar
sonra da diyorlar ki, Türkiye'de kriz miriz yok, bunların hepsi
manipülasyon."
'BİZİ NEDEN SÜREKLİ HDP İLE YAN YANA
GETİRİYORSUNUZ'
Öztrak, inşaatı devam eden 3'üncü havalimanındaki işçi eylemlerine
de değindi. Öztrak, havalimanının açılışının 29 Ekim'e
yetiştirilmemesiyle ilgili bazı marjinal gruplara, HDP ve CHP'li
bazı milletvekillerinin destek verdiği provokasyonlardan
bahsedildiğini söyledi. Öztrak, "Ben şu anda bu iktidar partisini
anlamakta zorluk çekiyorum. Neden bizi sürekli HDP ile yan yana
getirmeye çalışıyorlar anlayamıyorum" dedi.
CHP'li milletvekillerinin inşaat alanına gözlem yapmak, işçilerin,
'tahtakurusu içinde uyudukları, dayak yedikleri, çalışma izni
olmayan işçilerin çalıştırıldığı' yönündeki şikayetlerini yerinde
incelemek için gittiğini ifade eden Öztrak, "Bugün orada tutuklanan
24 işçi var. Öyle anlaşılıyor ki, orada çalışma izni olmadan
çalışan işçiler var. CHP'li vekiller provokasyon yapmak için oraya
gitmedi, emekçilerin hakkına sahip çıkmak için gitti. Ve bundan
böyle bu ülkede kim eziliyorsa biz onları yanında durmaya
devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
'UÇAN SARAYIN İÇİ KAÇ DOLARA YAPILIYOR?'
Türk Lirası'nın yılın başından bu yana yüzde 40 oranında değer
kaybettiğini söyleyen Faik Öztrak, şöyle konuştu:
"Türkiye'yi borca batırdılar. Türkiye sıcak para esiri oldu.
Türkiye'de sıcak para ile ekonomiyi şişirmeyi tercih ettiler,
gerçek üretime dayalı bir büyüme yapmak yerine. Neden? Çünkü tek
adam hayali, tek adam arzusu gözlerini kör etti. Ciddi bir ekonomik
problemler var ama diyor ki şimdi, 'Bu kriz bizim krizimiz değil'.
Sizin kriziniz değil çünkü siz kalktınız uçan saray almak için
araştırma yaptınız. Katar Emiri görünce demiş ki 'Ben bu Türkiye'ye
satmam hibe, hediye ederim 500 milyonluk dolarlık dünyanın en
pahalı en lüks uçağını'. Türkiye'de insanlar çok büyük sıkıntı
çekiyor; pazar yangın yerine dönmüş, aile bütçeleri perişan,
yumurta fiyatı bir ayda yüzde 20 artmış, elektrik, doğalgaz
fiyatları artmış, daha da artacak. 'Bu kriz bizim krizimiz değil,
biz kendimize uçan saray alalım' diyorsunuz. Uçan sarayı
vermişsiniz, boyatıyorsunuz şimdi. İçini de renove ediyorsunuz.
Aldığımız bilgilere göre bu uçan sarayın renovasyonu, boyanması 100
milyon dolarmış. Bunu da soruyorum; bu uçan sarayın içinin
yapılması, boyanması kaç liradır?"
Merkez Bankası'nın geçen hafta Adalet ve Kalkınma Partisi'nin
16 yıllık iktidar dönemindeki faiz oranlarında en yüksek artışını
yaptığını hatırlatan Öztrak, faiz oranlarının 17,75'ten 24'e
çıkarıldığını, şu anda piyasada kredi faizlerinin yüzde 40 ve
üzerinde olduğunu söyledi. Öztrak, bu faizlerle ne çiftçinin, ne
vatandaşın, ne iş adamının ne de yatırımcının ayakta kalacağını
belirterek, "Bugün siz yatırımcıyı götürdünüz bankanın elinde
tutsak ettiniz bu faizle. Ondan sonra manipülasyon. Bakın ben
size bir şey söyleyeyim. Bu krizin üzerinden aslında 6 ayda
gelinir. Çünkü 2002 yılında Türkiye bir kriz yaşadı. Bu kriz
çıktıktan sonra da, ben Hazine müsteşarı oldum. Türk ekonomisi 6
ayda kendini topladı. 6 ayda bu krizin üstesinden gelinir. Ama bu
yönetim, 'Kriz yok, manipülasyon' diyerek ve uçan saraylar alarak,
kendini kalkıp memleketin kalan son gümüşlerini devrettikleri
Varlık Fonu şirketinin başına yönetim kurulu başkanı atayarak,
damadını da orada vekil yaparak gerçekten Türkiye'de bir kriz
olduğunun farkında olmadığını göstermiştir. 6 yıl da geçse bunlar
bu krizin altından kalkamaz" dedi.
EKONOMİ VE KRİZ YÖNETMEK GÜVEN İŞİDİR
Bir krizi yönetmenin güven işi olduğunu söyleyen Faik Öztrak, "Adil
olduğunuzu göstereceksiniz. Vatandaşa 'yapma' dediğinizde siz
yaparsanız, bu olmaz. Türkiye'de bugüne kadar yapılmış en yüksek
faiz artışını yaptınız ama bir uçan saray aldınız, bir de kendinizi
yönetim kurulu yaptınız, size buradaki güveni bitirdiniz. Aslında o
faiz artışı size bir nefes alma olanağı sağlıyordu. Türkiye'de
artık dolara endeksli vatandaşlık satılıyor. Bir de orada damping
yapmışlar. Eskiden 1 milyon dolarlık mal aldığında veriyorlardı
vatandaşlığı, şimdi '500 bine veriyoruz' diyor. Çok açık seçik
söyleyeyim işler vahim. İşin vahameti de bunun ne olduğunun
farkında olmayan bir iktidar tarafından yönetiliyor olmamız. 24
Haziran'da Türkiye tek adam başkanlık rejimine geçti. Tek adam
parti devleti rejimine geçti. Ondan sonra her şey kötü gidiyor. Ne
dedik, referandum boyunca söyledik, seçim boyunca söyledik; 'Bu tek
adam parti rejimi devleti rejiminden bu vatandaşa hiçbir hayır
gelmez, gelmiyor" dedi.
'GÜNDEMİMİZDE İTTİFAK YOK'
CHP Sözcüsü Faik Öztrak, bir soru üzerine, yerel seçim için
gündemlerinde bir ittifak olmadığını vurguladı. Öztrak, "Biz İYİ
Parti'ye oy veren seçmenlerin, Adalet ve Kalkınma Partisi'ne oy
veren seçmenlerin, Milliyetçi Hareket Partisi'ne oy veren
seçmenlerin diğer partilere oy veren seçmenlerin tamamının oyuna
talibiz. Biz tabanda mutabakata inanıyoruz. Hiç kimse ile herhangi
bir görüşme içinde değiliz, olmayacağız da. Seçimler bitti, biter
bitmez Cumhuriyet Halk Partisi'ne bir kurultay yaptırmaya
çalıştılar. Onun yanına da 'Cumhuriyet Halk Partisi şu veya bu
partiyle de ittifak yapacağı' eklediler. Bunların ikisi de
Cumhuriyet Halk Partisi'ni bu süreçte yani devletin yeniden
yapılanması ve yerel seçimlere gidilmesi sürecinde
etkisizleştirmeye dönük hareketlerdir" diye konuştu.