Muharrem İnce arayıp koruması için özür diledi!
Muharrem İnce korumalarının ittiği adamdan özür diledi... CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, "Eğitimde 1'inci hedefimiz başlangıcından bittiği yere kadar parasız yapmak. İkincisi, okul öncesinden doktoraya kadar hiçbir sınavdan ücret alınmayacak. Dindar bir nesil yetiştirilmesinden rahatsızlık duymam. Ama asla kindar bir nesil yetiştirmeyeceğiz. Eğitimde dayatma değil, uzlaşmayı sağlayacağız" dedi. İzmir Çiğli'deki dünkü mitinginde sahnede kendisi ile selfie çekilirken korumasının iterek sert davrandığı İsmail Kalkan'ı telefonla arayıp özür diledi.
Abone olCHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, mezun olduğu Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi'nde (NEF) okul arkadaşları ile bir araya geldikten sonra, Kuvayi Milliye Meydanı’nda düzenlenen mitingte konuştu. İnce, binlerce kişinini doldurduğu alana, CHP İl Başkanı Serkan Sarı, CHP milletvekilleri Ahmet Akın, Namık Havutça, Mehmet Tüm, ilçe belediye başkanları ve milletvekili adaylarıyla geldi. İnce, eşi Ülkü İnce ile birlikte geldiği miting alanında ilk olarak kalabalığı selamladı. Alanda toplananlar sadece Türk bayrakları ve Atatürk posterleri taşırken, 'Enişte Balıkesir'e hoşgeldiniz', 'Enişte Balıkesir senin yanında' pankartları dikkat çekti.
İNCE, KORUMASININ İTTİĞİ KİŞİDEN ÖZÜR
DİLEDİ
Öte yandan Muharrem İnce, Balıkesir Merkez Havaalimanı'nda, İzmir
Çiğli'deki dünkü mitinginde sahnede kendisi ile selfie çekilirken
korumasının iterek sert davrandığı İsmail Kalkan'ı telefonla arayıp
özür diledi.
İnce, telefonla görüştüğü Kalkan'a, "Koruma arkadaşlar sana biraz
sert davranmışlar. Benim yanımda çalışanların da sorumluluğu da
bana aittir. Ben özür diliyorum onlar adına. Kusura bakma olur mu?
Bütün aileye selam söyle. Olmasını istemezdim böyle bir şeyin ama
olmuş artık, ne yapalım. Görüşmek üzere, hoşçakal" dedi.
'BEN BİSİKLETE BİNEYİM SEN ATA BİN'
Gençliğinin ve hayallerinin kentinin Balıkesir olduğunu söyleyen
İnce, Balıkesir'in 'Tamam' dediğini söyledi. Kalabalığa dikkat
çekip, dünkü Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın Balıkesir
mitingine gönderme yapan İnce, "Geçenlerde bisikletle sahneye
çıktım. 'Sen ancak bisiklete bin demiş.' Tamam ben bisiklete
binmeye devam edeyim, sen de ecdat yadigari ata bin de göreyim. Ben
bisiklete bineyim, sen de git ata bin. Dün bana 'Kukla' demiş. Tabi
kendisi sürekli yalan söyleyip pinokyo gibi burnu uzayacağı için
bana 'Kukla' diyor" dedi.
'TEK BAŞINA KALDIN'
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı yasama, yürütme ve yargıyı anlayamamakla
eleştiren İnce, "Ben Cumhurbaşkanı olduğumda bakanlarımı atayıp,
yürütmenin başında olacağım. Yasama ayrı, yürütme ayrı. Ama sen her
yerde tek adam olduğun için bu ayrımı öğrenemedin. Şu beraber yola
çıktığın arkadaşlarından yanında kim kaldı? Abdullah Gül, Bülent
Arınç, Abdüllatif Şener, Ertuğrul Yalçınbayır yanında yok. Tek
başına kaldın. Tek adamsın. Hiçbirisi yok" diye konuştu.
Daha sonra 'yerli otomobil'le ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan'la
yaşadıkları tartışmaya değinen İnce, şöyle konuştu:
"Otomobil polemiği sürüp gidiyor. Erdoğan diyor ki 'Yerli otomobil
yapacağız.' Ben de diyorum ki 'Sen ilkel teknolojiye talipsin.
Kaportasına talipsin, koltuğuna, tekerleğine talipsin.' Ben yerli
otomobilin beynine talibim. Bir; otomobili yapma.
İki; otomobili yapan robotu yapma, artık otomobilleri robotlar
yapıyor. Üç; otomobili yapan robotun beynini yapma. İşte ben
üçüne de talibim. Sen 30 yıl önceki teknolojiye talipsin. Aradaki
fark bu."
'ÇOCUKLARI İSTEMEDİĞİ OKULA YOLLAMAYACAĞIZ'
Miting düzenlediği her bölgede o bölgeye uygun konular konuşacağını
söyleyen İnce, Balıkesir’de ise eğitime ağırlık vereceğini
belirtti. Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi'nden
mezun olduğunu ifade eden İnce, şöyle konuştu:
"Tarımı Urfa'da, sanayiyi Kocaeli'de, dış politikayı İzmir'de
konuşacağım. Eğitimi de Balıkesir'de konuşacağım. Eğitimde
uygulayacağımız 25 maddeyi tek tek anlatacağım. Eğitimi neden
Balıkesir'de konuştuğumuzu söyledim. Eğitimde 1'inci hedefimiz
başlangıcından bittiği yere kadar parasız yapmak. 2, okul
öncesinden doktoraya kadar hiçbir sınavdan ücret alınmayacak.
Dindar bir nesil yetiştirilmesinden rahatsızlık duymam. Ama asla
kindar bir nesil yetiştirmeyeceğiz. Eğitimde dayatma değil,
uzlaşmayı sağlayacağız. Eğitim siyasal bir hesaplaşma alanı
olmayacak. Okul türlerinde ayrım yapılmayacak. Okul öncesi eğitim
zorunlu olacak. Engelli çocuklar için bütün engelleri kaldıracağız.
Taşımalı eğitim, ikili eğitim ve birleştirilmiş sınıf uygulaması
kaldırılacak. Sıkı durun. Kapanan köy okullarını yeniden açacağız.
Çocuklarımızı istemediği okula yollamayacağız. 24 Kasım’da her
öğretmene birer maaş ikramiye vereceğiz. Öğretmenlere 3600 ek
gösterge vereceğiz. Ek ders ücretlerini vergiden muaf tutacağız.
Sözleşmeli ve ücretli öğretmenliği kaldıracağız. Öğretmen alımında
mülakatı kaldıracağız. Performans düzenlemesini kaldıracağız.
Öğretmen yetiştirmeyi yeniden düzenleyeceğiz."
'HER YIL EĞİĞİM İÇİN 10 BİN ÖĞRENCİ YURT DIŞINA
GİDECEK'
Cumhurbaşkanı seçilmesi ve göreve gelmesi sonrasında 2 yıl içinde
tüm öğrencileri tarikat yurtlarından kurtaracağını
söyleyen İnce, "Öğrenciler, evlatlarım size sözümdür. 2 yıl
içinde hiçbirinizi tarikat yurtlarına muhtaç etmeyeceğiz.
Üniversite öğrencileri 19 Mayıs ve 29 Ekim'de 500'er lira burs
alacaksınız. Mezun olduğunuzda iş bulamazsanız 2 yıla kadar
kredileriniz ödenmeye devam edecek. YÖK'ü kaldıracağız. 10 bin
öğrenciyi her yıl yurt dışına göndereceğiz. Rektörler yeniden
seçimle işbaşına gelecek. Eğitimi bilimsel, parasız, demokratik ve
laik hale getireceğiz. Bunları bir fizik öğretmeni olarak sözleşme
kabul edin. Bu milletle aramda bir sözleşmedir" dedi.
'BEN GÖNÜLLERE KÖPRÜ KURDUM'
'Köprü' tartışmasına da değinen İnce, demir ve betondan köprü
yapmanın kolay iş olduğunu belirterek, "Birincisini Demirel yaptı.
2'ncisini Özal yaptı. 3'üncüsünü Erdoğan yaptı. '4'üncüsünü de
İnce gelir yapar' dedim. Bana 'Senin hadidine mi düşmüş köprü
yapmak?' dedi. Parayı basıp köprü yaparsın. Demirel’in yaptığı
köprüden niye 10 liraya, seninkinden neden 100 liraya geçiyoruz.
Demir ve betondan köprü yapmak önemli değil. Ben gönüllere köprü
kuruyorum. Bana 'Gariban Cumhurbaşkanı adayı' diyorsun. Sana göre
garibanız, evet. 3 Kasım 2002'de milletvekili olduğumda sen daha
değildin. Benden 5 ay sonra milletvekili oldun, başbakan oldun. 16
sene aynı maaşı aldık. Aynı maaşı almamıza rağmen ben gariban
kaldım da sen nasıl zengin oldun? Sen bana 'Gariban' diyorsun ama
ben aslında dünyanın en zengin adamıyım. Neden biliyor musun? Ben
insanları Kürt- Türk, Alevi- Sünni, sağcı-solcu, kadın-erkek, AK
Parti- CHP’li diye ayırmam. Ben insanları seviyorum. Dünyanın en
zengin adamıyım" diye konuştu.
‘PARTİYİ KURARKEN PENSİLVANYA'YA GİTTİN Mİ?’
Başörtüsü konusundaki eleştirilere de değinen İnce, isteyenin
başörtüsünü okulda, işte ve devlet kurumlarında takabileceğini
söyledi. İnce şöyle konuştu:
"18 yaşında bu şehrin sokaklarına karış karış dolaşmış biri olarak
söz veriyorum. Değerli AK Partili kardeşim Muharrem İnce Allah'ın
izni, milletin isteği ile Cumhurbaşkanı olduğumda kandırılma. Onu
daha ilkokulu bitirmemiş FETÖ bile kandırdı. Sen kanma. Milletin
başörtüsüne karışacağımı söylüyor. İstediğin yerde başörtünü tak.
İster evinde tak, ister sokakta tak, ister devlet dairesinde rak
okulda tak. Seni desteklemeyen herkese 'hain, FETÖ'cü ve terörist'
diyorsun. Allah’ın izniyle Cumhurbaşkanı olduğumda tüm bilgiler
elime ulaşınca açıklayacağım. Herkese 'hain ve FETÖ'cü dedin. Sen
2001 yılında partiyi kurarken, icazet almak için Pensilvanya’ya
gittin mi gitmedin mi? Soru bu basit. Kiminle gittiğini biliyorum,
ona zarar gelmemesi için söylemiyorum. Cumhurbaşkanı olduğumda
icazet almak için gittiğini açıklayacağım, gün ve saati ile. Bana
ve millete cevap ver. Bankasya’nın kurdelesini kesiyorsun, ama
gariban birisi Bankasya’ya 100 lira yatırdı diye işinden ediyorsun.
Sende hiç vicdan ve Allah korkusu yok mu?"
'TÜRKİYE’Yİ İFLAS ETTİRİLERSE PARALARINI
ALAMAZLAR'
Daha sonra ekonomi konusunda konuşan İnce, Ekonomi Bakanı'nı
eleştirdi. "Doların yükselişinde dış güçlerin oyunu var"
açıklamlarına tepki gösteren İnce, şunları söyledi:
"Ekonomi Bakanı 'Dolar kurlarını tanımıyorum' diyor. Başbakan
da 'Dolsa ne olur dolmasa ne olur' diyor. Yabancı bir güç varmış,
gizli bir el. Dış mihrak. Bu dış mihrak bizi dolar ile terbiye
ediyormuş. Eğer böyle bir dış mihrak varsa söz senin yanında
olacağım, gel beraber mücadele edelim. Köprülerden dolar üzerinden
anlaşma yapan ben miyim, sen mi? Hem dolar üzerinden anlaşma
yapacaksın hem de dolar yükselince ağlayacaksın. O zaman sen bu dış
mihrakların ortağısın. Köprüden geçmeden köprüye para ödüyoruz.
Uçaklar kalkmadan havaalanına para ödüyoruz. Hastalar yatmadan
hastaneye para ödüyoruz. AK Parti’ye oy verenlere söylüyorum;
Yabancı bir güç varmış. Bu yabancı güç Türkiye’yi iflas
ettirmek istiyormuş. Türkiye’nin 450 milyar dolar borcu var. Para
babalarına. 450 milyar doların 320 milyar dolarını Erdoğan
borçlandı. Burada bir şirket var. Ben bu şirketten borç para aldım.
Bu şirket beni iflas ettirirse kazancı olur mu? Olmaz. Beni iflas
ettirirse parasını alamaz. Türkiye’den alacağı var. Türkiye’yi
iflas ettirirse parasını almaz. Ey millet sizi kandırıyorlar."
'ÇİFTÇİYE MAZOT 3 LİRADAN VERİLECEK'
Çiftçinin kazanabilmesi için toplanan ürünlerin işlenerek
markalaştıracaklarını belirten İnce, şöyle devam etti:
"Çiftçiye mazotu 3 liradan vereceğiz. Domates mi ekiyorsun,
domastes olarak satarsan ucuza satarsın. Ama tarıma dayalı sanayi
kurup, salça ve ketçap olarak satarsan daha çok kazanırsın. Ama
bunu yapabilmek içinde senin markalaşman lazım. Zeytin satıyoruz.
İtalya bizden zeytin alıyor onu işliyor zeytinyağı yapıyor, İtalyan
markası olarak şişeye kayıyor. Bizden 1'e alıp 15'e satıyor.
Markalaşalım zeytinyağı olarak satalım, Erdoğan da 'Zeytinleri
keselim' diyor. Yerli ürün ve tohumları geliştirelim diyoruz. O da
'Bulgaristan ve Yunanistan'dan saman ithal edelim' diyor. Türkiye
televizyon yapıyor mu? Yapıyor. Türkiye, otomobil üretiyor mu?
Üretiyor. Bir televizyondan 10 euro kazanıyor. Boşa kürek
çekiyoruz. Otomobilden 100 euro kazanıyoruz. Hikayeden boş
işler. Niye biliyor musunuz? Bizim markamız yok. Bizim BMW’miz,
Mersedesimiz yok. Montaj sanayimiz var. Bu ülkenin gençlerini iyi
yetiştirelim. Çocukları yetiştirelim. Yurt dışına yollayalım, dil
öğretelim, mühendis yapalım onları. Dünyanın en iyi mühendisleri
olsunlar. Markamız olsun bizim. Markada olmazsan arkada
olursun."
İNCE'DEN 3B FORMÜLÜ
Marka yaratmak için Türkiye'ye özgür gençler gerektiğini söyleyen
İnce, kindar gençlerle marka olamayacağını belirtti. Bir gencin
Cumhurbaşkanı'nı eleştirdi diye kapısına polislerin gelmemesi
gerektiğini ifade eden İnce konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Mesela Wikipedia'yı hemen açacağım. Mesela Passolig’i
kaldıracağız. Erdoğan stadyuma girdiğinde protesto ediyorlar.
Passolig olduğunda kim nerde oturuyor görüp hemen tutuklayacaklar.
Neden? Korku. Benim bu milletten korkum yok. Onun için bu
uygulamayı kaldıracağız. 3 B. 1, barışacağız. 2, ekonomik olarak
büyüyeceğiz. 3, adil bölüşeceğiz, adil. Emekli maaşına bakın. Biri
840 lira alıyor. Biri 6 bin 500 lira alıyor. 9 kat fark var.
Finlandiya’da bu 2 kat. 90’lı yıllarda çalışanların milli gelirdeki
payı yüzde 37, şu an yüzde 17. Çalışanlar batıyor, esnafın battığı
gibi. Emeklilere ramazanda bin lira, kurbanda bin lira olmaz bu.
3-4 sene sonra gider bu. Cumhurbaşkanı takdirine kalmamalı. Taahhüt
edeceğiz ve o günkü asgari ücret kaç liraysa onu vereceğiz."
İnce, "Bizim yönümüz neresi belli değil. Avrupa mı Ortadoğu mu,
belli değil. Bizim gönlümüz Avrupa'dan yana olacak. Özgür ve zengin
bir Türkiye istiyoruz. Yönetimimiz demokrasi. Şimdi yönetim nasıl?
Bir tek adam var yanında da ehliyetsiz bir takım var. Her şeye
'Evet' diyorlar. Öksürse, 'Efendim ne güzel öksürüyorsunuz'
diyorlar. Bundan kurtulacağız. Yeni dönemde güçlü bir lider olacak,
yanında da liyakatlı bir ekip olacak. Bunu hep birlikte
başaracağız. Bunu Çanakkale ruhu ile başaracağız. Bu millet bulgur
pilavı, üzüm hoşafı ile nasıl başardıysa öyle başaracağız"
dedi.
Muharrem İnce konuşması ardından kürsüde meydanı
dolduranla arkasını dönüp, selfie çekti. Karanfil dağıtımının
ardından İnce, Çanakkale mitingine katılmak için Balıkesir Merkez
Havalimanı'na hareket etti.